Sevim Ak'ın yazdığı Gemici Dedem, macera dolu bir aile hikâyesini konu alıyor. Hikâyenin başkahramanı, küçük bir çocuk. Adı bilinmeyen çocuğun annesi Aysun Hanım, babası ise Eşref Bey. İlk kez 2007 yılında Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlanan çocuk kitabı, Behiç Ak'ın çizdiği renkli resimlerle süsleniyor. 83 sayfadan oluşan kitap, merak uyandıran kurgusuyla bir çırpıda okunuyor. Ebeveyn-çocuk ve dede-torun ilişkilerine dair pek çok önemli noktanın yer aldığı hikâye, hata yapan birini affetmenin çok zor ancak bir o kadar da kıymetli olduğuna dikkat çekiyor. 8 yaş ve üzeri okurlara hitap eden kitap, ebeveynlerden habersiz olarak yabancı birini takip etmek ve o kişinin evine gitmek gibi olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içeriyor.
Gemici Dedem Özeti
Hikâye, okul çıkışından sonra babasıyla alışverişe giden bir çocuğun babasının kendisine pek de iyi davranmadığına dair yaptığı eleştirilerle başlıyor. Aynı gün evlerinin kapısının çalınmasıyla babasını sinirlendiren yaşlı bir adamın ortaya çıkması, çocuğun evlatlık olabileceğine dair şüphelerini arttırıyor. O günden bir hafta sonra yaşlı adamla otobüs durağında karşılaşan çocuk, gerçek babası olabileceğini tahmin ettiği bu adamı takip ediyor. Takip sırasında düşüp yaralanınca da yaşlı adamın ilgisini çekiyor.
Çocuğu daha önce görmeyen yaşlı adam, yaralandığı için ona yardımcı olmak istiyor. Böylece evine götürdüğü çocuğun dizine pansuman yapıyor. Çocuk, yaşlı adamın yaşadığı balıkçı barınağını görünce epey şaşırıyor ve çekiniyor ancak vir yandan da bu yaşlı adama karşı garip bir yakınlık duyuyor. Bu ziyaret sayesinde yaşlı adamın eski bir denizci olduğunu ve artık resim yaparak vakit geçirdiğini öğreniyor. Kendisinin aksine yaşlı adamın çok güzel resim yaptığını görünce adama resim ödevinden bahsediyor. Yaşlı adam da isterse ona ödevi için yardımcı olabileceğini söylüyor ve böylece çarşamba günü yeniden buluşmak için sözleşiyorlar.
Çarşamba günü yeniden buluştuklarında yaşlı adam, çocuğun eski resimlerini inceliyor ve hiçbirini sevgiyle yapmadığını söyleyip yeni resmi için onu cesaretlendiriyor. Bu sayede çocuk, çok güzel bir resim çizmeyi başarıyor. Resim yapıp kaptanlık hakkında sohbet ettikten sonra hava biraz bozuyor ve çocuk evine dönmek istiyor. Yaşlı adam çocuğu evinin yakınlarında bir yere bırakıp barınağına dönüyor. Bu arada yolculuk sırasında çocuk, yaşlı adamdan kendisine Gemici Dede demek için izin istiyor, yaşlı adam da çocuğun bu isteğini memnuniyetle kabul ediyor.
O gece çocuk Gemici Dede ile ilgili bir rüya görüyor. Sabah olduğunda da fırtına olduğunu ve bazı evlerin zarar gördüğünü öğreniyor. Okul çıkışında da balıkçı barınağına gidip Gemici Dede'nin iyi olup olmadığını kontrol ediyor. Ancak yerle bir olan barınakta Gemici Dede'nin yaşadığına ya da öldüğüne dair bir iz bulamıyor. Böylece yerde bulduğu eski bir fotoğrafı alıp eve dönüyor. Eve gidince fotoğraftaki çocuğu, kendi evlerindeki fotoğraflarda da gördüğünü anımsıyor. Fotoğrafları incelediğinde de fotoğraftaki çocuğun babasının küçüklüğü olduğunu anlıyor ve yaşlı adamın kendisinin özbeöz dedesi olduğuna karar veriyor.
Çocuğun bu keşfinden bir süre sonra evlerine bir polis geliyor ve böylece çocuk dedesinin hastanede olduğunu öğreniyor. Ancak o günden sonra çocuğun babası çok daha sinirli birine dönüşüyor. Neyse ki havaların ısınmaya başladığı bir gün çocuk dedesiyle yeniden karşılaşıyor ve yeni öğrendiği bu bilgiyi doğrulatmak istiyor. Ama yaşlı adam, çocuğun sorusunu duymazdan geliyor.
Başka bir gün tam da küçük çocuk evden kaçma planları yaparken yeniden dedesiyle karşılaşıyor ve o gün dede-torun oturup uzun uzun konuşuyorlar. Böylece çocuk, evden kaçmaktan vazgeçiyor. Daha sonra ise öğretmeninin yazdığı tiyatro oyununda gemici rolünü üstleniyor ve öğretmenine dedesinin gemici olduğunu söylüyor. Öğretmeni de dedesinin yardımıyla oyundaki gemici rolünü geliştirebileceğini söyleyerek çocuğun dedesini okula davet ediyor.
Başka bir gün çocuk pazara gidiyor ve tesadüfen dedesiyle karşılaşıyor. Öğretmeninin ricasını dedesine iletiyor. Dedesi de bu ricayı kabul ederek çocuğun okuluna gidiyor. Tüm bunlar olurken çocuk babasıyla dedesi hakkında konuşmayı başarıyor ve onun iyi bir baba olamasa da ne kadar iyi bir dede olduğunu görmesini sağlıyor. Ancak dedesinin söz vermesine rağmen tiyatro gösterisine gelmemesi çocuğun aklını karıştırıyor. Tiyatro gösterisinden günler sonra ise çocuk kocaman bir sürprizle karşılaşıyor. Babasının kendi evlerinin bahçesine gemi şeklinde prefabrik bir ev koydurması ve dedesinin artık bu evde yaşayacak olması çocuğu çok ama çok mutlu ediyor ve hikâye böylece sona eriyor.
dedemin küçük bir balıkçı kayığı vardı okurken o aklıma geldi güzel bir hikayesi var
06-04-2023 15:30
ana fikri nedir
28-09-2023 21:40
adam güzel özet yazmış ana fikrini oradan yazamıyor musun
19-01-2024 21:26
çocuk kitabının bile mi kopyalıyorsunuz öğretmen çocuk okumayı sevsin ödev disiplini kazansın diye veriyor aile bunu teşvik edeceğine gelip buradan kopyalıyor sonrada o çocuğun gelişmesini bekliyor