Cingöz Recai

Kitabın Yazarı:Peyami Safa Kitap Türü:Öykü/Hikaye Yayınevi:Ötüken Yayınları Yayınlandığı Yıl:1925 Sayfa Sayısı:262 ISBN:9786051557243 Kitap Puanı:7.5 / 10 | Yorum: 3

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:220,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.5
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Cingöz Recai - Peyami Safa

Kitap Türü:Öykü/Hikaye, Polisiye

Puan Tablosu

Cingöz Recai Özet

Bu kitap 10 hikâyeden oluşuyor. Birbirlerinin devamı niteliğinde değiller ama bazı hikâyelerin arasında ufak bağlantılar var. Eğer Cingöz Recai okumaya karar verdiyseniz tüm hikâyeleri verilen sırada okumanızı tavsiye ederim.

1-) Cingöz Geldi: Cingöz Recai, Amerika tatilini bir çift küpe için bitirmiş ve ülkesine dönmüştü. İlk olarak Mehmet Rıza'nın evine uğradı. O küpelerin Yıldız Sarayı'ndan çalındığını söyledi. Bu işte birlikte olmayı tavsiye etti. Pazar günü yapılacak olan partide o küpeleri almak istediğini de ekledi. Mehmet Rıza kabul etmiş gibi görünse de Recai gider gitmez o çiftin yanına gidip olanları anlattı. Partiye sahte küpelerle gelmelerini söyledi. Çift, Mehmet Rıza'nın dediğini yaptı ama atladıkları şey Cingöz'ün bu plandan haberdar olduğuydu. Onlar partideyken kendisi rahatça küpeleri çalabilmişti.

2-) Esrarlı Köşk: Namık Paşa'nın köşkünde garip şeyler oluyordu. Paşa'nın kıymetli eşyaları çalınıyordu. Paşa, başta kendi çözmeye çalışsa da son olay onu, polisi aramaya mecbur bırakmıştı. Paşa tek başına kulenin tepesinde yer alan odasında kalıyordu. Kapısını kilitlemiş ve yatmıştı. Kapının dışarıdan açılması mümkün olmadığı hâlde hırsız içeri girebilmişti. Mehmet Rıza bunları duyunca Paşa'nın evinde kalmaya karar verdi. Gece olunca yatağın altına saklandı ve hırsızı beklemeye başladı. Hırsız, geldi ve kimsenin kendisini yakalamasına fırsat tanımadan kaçtı. Sonrasında bir mektup geldi. Hırsız gece geleceğini yazmıştı. En sonda da kim olduğunu yazmıştı. Bu hırsız elbette Cingöz Recai'ydi. Mehmet Rıza, Cingöz'ün sözünü tutup geleceğinden emindi. Her şeyi hazırlayıp beklemeye koyuldular. Saat on ikiye geldiğinde Mehmet Rıza, Cingöz'ün yalan söylediğini düşünmeye başlamıştı. Paşa sakalını çıkardığındaysa Cingöz'ün Paşa'nın kılığına girdiğini anladı. Asıl hırsız hep yanındaydı. Onu yakalamak için bir hamle yaptı ama Cingöz bir yolunu bulup elinden kurtuldu.

3-) Karanlıkta Bir Işık: Celal Paşa, kızını İngiliz terbiyesine göre yetiştirmek istiyordu. Bunun için de İngiliz bir profesör tutmuştu kızına. Meliha Hanım, Mister Edward sayesinde kendini çok geliştirmişti. Bir gün tüm aile ve Mister Edward salonda oturdukları sırada yatak odasının ışığı yanıp söndü. Mister Edward, burada onu beklemelerini söyleyip aşağı kata indi. Saniyeler içinde hırsızlar onu bayılttılar. Bu olayı çözmesi için Mehmet Rıza'yı çağırdılar. Cingöz Recai'nin İngiliz profesörü kılığına girdiğini ilk bakışta anlamıştı Mehmet Rıza. Onu takip ederek bir eve ulaştı. Orada soygun yapmak istediğini öğrendi ve ev sahibiyle iş birliği yaparak Cingöz'ü yakalamak için plan yaptı. Cingöz'ün bu planı bozması uzun sürmedi. Akıllı bir planla Mehmet Rıza'nın elinden kurtuldu ve çalmayı planladığı inci gerdanlıkla evden kaçtı.

4-) Kadın Cinayeti: Mehmet Rıza, tramvaydayken önünde oturanın Cingöz olduğunu fark etti. Onu yakalamak için hemen bir plan oluşturdu. Karakola yeterince yaklaşana kadar onu oyalamaya karar verdi. Yeterli uzaklıkta olduklarına karar verince de kalkıp tramvaydakilere ne yapmaları gerektiğini söyledi. Karakolun önüne geldiklerindeyse birkaç kişi Cingöz'ü kaçırmaması için ona yardım etti. Mehmet Rıza'nın bilmediği şeyse onların Cingöz'ün adamı olduklarıydı. Mehmet Rıza'nın pes etmeye niyeti yoktu, gelen bir arabaya atlayıp Cingöz'ün peşine takıldı. Sonunda kendini onun arabasına atmayı başardığında aslında her şeyin bir oyun olduğunu anladı. Cingöz, onunla konuşabilmek için yapmıştı her şeyi. Bir cinayet işlenmişti ve Cingöz, katili bulduğunu söylüyordu. Eğer isterse Mehmet Rıza'ya da her şeyi anlatabilirdi. Mehmet Rıza, bu teklifi kabul edince birlikte cinayetin işlendiği eve gittiler. Cingöz tüm kanıtları bulmuştu, tek yapmaları gereken katil olan ev sahibini tutuklamaktı. Küçük bir oyunla kadına her şeyi itiraf ettirdiler. Cingöz, kadının çaldığı paraları alıp kayıplara karışırken Mehmet Rıza da kadını tutukladı.

5-) Düşman Şakası: Mehmet Rıza, uykusundan başında bir silah hissetmesi üzerine uyandı. Gözlerini açtığı anda karşısında Cingöz'ü buldu. Kibar hırsız bu defa biricik arkadaşı Mehmet Rıza'nın evini soymaya karar vermişti. Kendisi Mehmet Rıza'yı oyalarken diğerleri de evdeki antikaları çalacaktı. Çalma işi bitince Mehmet Rıza'yı kandırarak evden kaçtı. Birkaç günün ardından Mehmet Rıza'ya Cingöz'den bir telefon geldi. Çaldığı şeyleri ona satmak istediğini söylüyordu. Konuşmanın sonuna doğru ona şaka yaptığını açıkladı Cingöz. Çaldığı ne varsa ertesi gece geri getirecekti. Mehmet Rıza, her şeyi hazırlayıp beklemeye başladı ama Cingöz bir türlü gelmiyordu. Hava aydınlanmaya başladığı sıralarda hâlâ gelen giden yoktu. O gün Cingöz'den bir mektup geldi. Aslında hiçbir şey çalmadığını, her şeyi sobanın içine sakladığını yazmıştı. Tüm bunlar kendini ve biricik dostunu eğlendirmek için küçük bir şakaydı.

6-) Tütüncünün Ölümü: Tütüncü Abbas Efendi, evinde ölü bulunmuştu. Başta üvey kardeşinin oğlu Mahmut'tan şüphelendi herkes ama Mahmut, cinayet saatinde başka bir yerde olduğunu kanıtlayınca serbest bırakıldı. Bunun üzerine halk, Cingöz'ü suçlamaya başladı. Mehmet Rıza'ysa Cingöz'ün asla birini öldürmeyeceğini biliyordu. Cingöz, üzerindeki suçlamalardan kurtulmak için gazeteye bir mektup gönderdi. Polisle iş birliği yapıp katili bulmak istediğini yazmıştı. Mehmet Rıza, bunu kabul etmeyince Cingöz de bir hafta içinde bu işi çözeceğini söyledi. Bir lokantanın sahibiyle ve Motorcular Cemiyeti ile konuştu. Artık katilin kim olduğunu öğrenmişti. Eşi Mebruke ile bir plan oluşturdu ve Mahmut'u kaçırdılar. Zorla ona her şeyi itiraf ettirdiler. Böylece Cingöz, katil olmadığını herkese kanıtlamış oldu.

7-) Aynalı Dolap: Zengin bir çiftin inci gerdanlığı çalınmıştı ve Mehmet Rıza'dan yardım istemişlerdi. Mehmet Rıza olay yerini incelediğinde aynalı dolabın arkasındaki duvarın kırılmış olduğunu gördü. Ayrıca dolabın arkasındaki tahta da çıkarılmıştı. Hırsız kimse şu anda yan dairede olmalıydı. Oraya gittiğinde karşısında Cingöz'ü buldu ama onu yakalamayı başaramadı. Cingöz, ev sahibini de alıp kaçmıştı. Peşlerine düştüğünde bir süre sonra Cingöz'ün bindiği araba yavaşlayınca onu yakaladığını sandı ama Cingöz, ev sahibini arabada bırakıp kendisi kaçmıştı. Ev sahibi bir inci gerdanlık kaybetmişti ama bir araba kazanmıştı. Tabii üç bin lira parasını Cingöz'e çaldırma karşılığında.

8-) Tatavla Cinayeti: Tatavla'da iki cinayet işlenmişti. Çözmesi için de Mehmet Rıza çağrılmıştı. Yaralara baktığında katilin Solak Dimitri olduğunu anlamıştı. Cinayet sebebi de elbette paraydı. Solak Dimitri'yi tutuklamak için bir plan yaptı. Evine gittiğinde planının açığa çıktığından haberi yoktu. Dimitri, onu bodruma kilitledi. Rıza, etrafına bakındığında Cingöz'ün de orada olduğunu gördü. Dimitri'den paraları çalmaya gelmişti ama yakalanmıştı. Öldürülmeden önce buradan kaçmaları gerekiyordu. Mehmet Rıza, Cingöz'ün yardımıyla kırık tahtalardan üst kata çıktı ve Cingöz'e yardım etti. Tam o sırada Dimitri geldi. Cingöz, böyle iğrenç bir adamın yaşamayı hak etmediğini söyleyerek onu öldürdü. Dimitri'nin cesedini Mehmet Rıza'ya bırakıp paraları aldıktan sonra kaçtı.

9-) Son Muvaffakiyet: Mebruke, bir kumaş mağazasını göstererek Cingöz'den orayı soymasını istedi. Cingöz, mağazanın sahibinin kılığına girip bankalardan para çekmeye başladı. Ondan şüphelenen birkaç kişi Mehmet Rıza'ya gittiler. Bunun haberini alan Cingöz, adamlarına bazı emirler vererek kaçış güzergâhını oluşturdu. Mehmet Rıza tam Cingöz'ü yakaladığını düşündüğü sırada yine elinden kaçırmıştı.

10-) Cingöz’ün Akıbeti: Server Bedi (yazarın takma adı) ve Cingöz arada buluşup konuşuyorlardı. Buluştukları bir gün Cingöz, Kamuran adındaki bir kadının taktığı küpeleri gözüne kestirdi. Ona yakınlaşarak arkadaş oldu. Sonra bu arkadaşlık aşka dönüştü. Hatta Kamuran, Cingöz ve Server Bedi'yi evine çağırdı. Yemekten sonra Server Bedi, Kamuran'ın eşiyle tavla oynarken Cingöz ve Kamuran da yatak odasına gittiler. Bu gece son geceleriydi. Cingöz, küpeleri almak istiyordu. Kamuran'ın eşinin Mehmet Rıza çıkması, planlarını suya düşürdü. Usta hırsız yakalanmıştı! Ne yazık ki artık kurtulması da mümkün değildi. Bir efsane daha tarihin tozlu sayfalarında yer almak için hazırdı.

Editör: Melek Sıla GÜLER

Cingöz Recai Soruları ve Cevapları

Cingöz Recai kimin eseri?

Peyami Safa

Cingöz Recai türü nedir?

Öykü/Hikaye, Polisiye

Cingöz Recai kaç sayfa?

262

Cingöz Recai Yorumları

peyami safayı severim ve ona yakıştıramadığım tek kitap cıngöz recaidir esinlenme anlaşılır ama bire bir kopyasını yazmak üzerine bir kopyası ile yarıştırıp ondan üstün göstermek en kötüsü ise kopyalamayı bile becerememek nedir arkadaş diğerlerindeki zeka pırıltısı bu eserlerde hep yüzeysel yapıyor ediyor ama nasıl yapıyor nasıl ediyor yok böyle büyük bir yazara yakışmamış

10-12-2022 22:21

esrarlı köşk özeti güzel ama biraz daha uzun yapabilir misiniz

23-05-2023 17:13

çakma bir karakter peyami safaya yakıştıramadım bana göre duruşundan ödün vermiş

17-03-2024 22:49