Batı Trakya Türklerinin tarifi mümkün olmayan acıları… Onlara Rumlar tarafından yapılan işkenceler… Bir umut Türkiye’ den kendilerine gelecek olan yardımı beklemeleri…
Doğduklarından beri kendilerine ait topraklarda yaşayan ve sonunda bir avuç kalan Türklerin yürekleri parçalayan hikâyeleri. Kendilerine ait olan köylerinde akla sığmayacak işkencelere maruz kalan insanların bir umut Türkiye’ den yardım beklemeleri. Güzeller güzeli genç bir kızın Rum yönetimindeki karakola alınıp gecelerce dayak ve işkenceye maruz kalması, sabahına ailesine teslim edildikten sonra ölmesi. Küçük erkek çocuklarının zevk uğruna dövülmesi. Korkudan aklını kaçıran delikanlı çocukların Türk olması nedeniyle hastaneye dahi alınmaması. Köyden dışarı çıkmak için Rumların vereceği izin kâğıdına muhtaç olmaları. Kilise yapımına yardım etmeye mecbur bırakılmaları. Başka köylerden Rum ailelerinin getirilip Türklerin evlerine ve topraklarına yerleştirilmeleri ve hatta Türklerin bu ailelerin her ihtiyacını karşılama zorunluluğu. Hamile bir kadının Türkiye’ de doğurmak uğruna küçücük kayıkla her şeyi geride bırakıp kaçma çabası…
Mahmut Ağa toprağını, evini Rumlara bırakmadığı için kızı Muhsine karakola çağırılır. Sonucu bütün aile bütün köy bilir ama ellerinden bu zulmü durdurmak gelmez. Çaresiz kalırlar ta ki Rumlar kızı bir daha bırakana kadar. Muhsine sabaha kadar dayak yer havasız küçük bir odada. En akla gelmedik yerleri yakılır Rumlar tarafından. Sabah ailesine geri verildiğinde bütün köy ölüm sessizliğine bürünür. Çok bir zaman geçmeden köyün en güzel kızı Muhsine, sevdiği adam Selim’ e varamadan ölür. Onun bu halini gören küçük kardeşi Hüseyin ise aklını kaçırır ve köyün delisi olarak kalır. Zavallı Mahmut Ağa ve yaşlı karısının kolu kanadı kırılır. Artık bir beklentisi kalmayan Mahmut Ağa ilk fırsatta kızına bu zulmü yapan Niko’ yu o çok sevdiği karakolunda öldürür. Ertesi gün yakalanıp Rumlar’ ın elinde can verir.
Bütün köyü dehşete düşüren bu olay kendi içlerindeki umutsuz başkaldırının başlangıcı olur. En çok güvendikleri isim ise Bekir adındaki bir gençtir. Kimsesi olmadığı için bir korkusu da olmayan bu adam yer yer ikili oynayarak köyün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Sevdiği Nazlı’ ya ise hisleri karşılıklı olduğu halde kavuşamaz. Çünkü aklında Türklük sevdası vardır, toprağını Ruma’ a bırakmak istemez, bütün köyü kollamaya çalışır. Bir gün başının kesileceğini tahmin ettiği için deliler gibi sevdiği Nazlı’ ya açılamaz. Kurduğu bir cümle yüzünden aşık olduğu kız bir başkası ile evlenir.
Öğretmen Hasan ve karısı Halime. Kendinden önceki öğretmenin Türklük sevdası olduğu için öldürülmesi üzerine başa getirilen Hasan, aklını kullanmaktan aciz Rumların lafından çıkmayan bir adamdır. Rumlar ne derse küçük çocuklara onları öğretir. Kısacası Türklüğü akıllarından silmek ister.
Köyün yaşlı hocası Ak Hoca. Din ve Türklüğü köye en güzel şekilde anlatan adam. Rumların canını sıkınca yerinden edilir ve kendi laflarını dinleyecek bir adam başa getirilir. Adam bütün zulümlerin Allah’ tan geldiğine inandırır köylüleri, Türkiye’nin ise artık dinsiz bir yurt olduğunu söyleyip akıllarına girmeye çalışır.
Mehmet ve Sakine. Sakine çocukluğundan beri bu zulümleri yaşadığı için her şeyden korkar hale gelmiştir. Hamile olduğunu öğrendikten sonra Türkiye’ ye gitme isteği daha da artar. Sonunda kocasını ikna eder ve Bekir’ in de yardımı ile bir gece köyden kaçmayı başarırlar. Türkiye’ ye gelip doğurduğunu ve sağlıklı olduğunu yazar’ ın notlarından anlayabiliyoruz.
1969’ da yazılmış olan Azap Toprakları kitabı Batı Trakya’ da yaşayan Türklerin sırf Türk olmaları yüzünden Rumlar tarafından kendilerine yapılan işkenceleri konu almaktadır. Kendilerine sürekli Türk değil Yunan olduklarını söyleyen Rumların baskısı canlarına yetmiştir. O köyden kaçmayı başaran Mehmet’ in yazara anlattığı olayların üzerine dayanmaktadır. Belki de sorun burada olacak ki Azap Toprakları kitabını okumaya başladığınız zaman kendinizi bir anda olayların içerisinde buluyorsunuz. Kişileri çözüp kim olduklarını anlayana kadar ilk 100 sayfayı tamamlamış oluyorsunuz. Belki baştan kişiler anlatıp olaylara daha sonra geçse çok daha iyi olacaktı. Fakat yine de hikâyenin canlılığı ve gerçekliği su götürmez bir gerçek.
Yazan: Betül PALACI
Azap Toprakları Soruları ve Cevapları
azap toprakları kimin eseri?
Azap Toprakları Emine Işınsu'nun bir eseridir.
Azap Toprakları Yorumları
sıkıcı bir kitaptı ödev için okudum ama çok zor bitirdim
03-11-2018 17:19
emine uşınsuya yakışan bir kitap olmamış çok sıradan çok basit
19-02-2019 00:31
azap toprakları kimin eseridir acaba yazar hakkında bilgi verebilirmisiniz
26-02-2020 21:44
bir bitmediniz ya kimin eseridir kimin eseridir yukarıda kocaman yazıyor elinizin altında internet var arama motoruna yazıp bilgi de bulamıyorsunuz
27-02-2020 13:19
bana kitabın karakterleri lazım
08-06-2022 19:32
türklüğü en iyi anlatan kitaplardan bir tanesi
22-03-2023 15:03
kitabın yazarı çok güzel bir esere imza atmış tebrik etmek lazım