Benim Zürafam Uçabilir, Çantamdan Fil Çıktı ve Uzaya Giden Tren gibi sevilen çocuk kitaplarının yazarı Mert Arık’ın kaleme aldığı Ayvayı Yedik Müzesi; 64 sayfadan oluşuyor. Serdar Turali’nin çizdiği renkli resimlerle süslenen kitabın her sayfası farklı bir tasarımla okurlarına görsel şölen sunuyor. Kitap, birbirinden sevimli resimlerinin yanı sıra kareli, benekli, çerçeveli ve renkli sayfa tasarımlarıyla da çocukların ilgisini çekmeyi başarıyor.
Ayvayı Yedik Müzesi, ilk kez Eylül 2023’te Timaş Çocuk tarafından yayımlanmış. Kitabın hedef kitlesi 8-9 yaş, 3-4. sınıf olarak belirtilmiş. Ancak hikâyenin 5, 6, 7 yaşlarındaki çocuklar için de uygun olduğu söylenebilir. Henüz okumayı bilmeyen çocuklar hikâyeyi ebeveynlerinden ya da öğretmenlerinden dinleyerek bu eğlenceli maceraya dâhil olabilirler. Böylece yalnızca ilkokul çağındaki okurlar değil, okul öncesi grubundaki çocuklar da bu maceraya dâhil olarak meyve yemenin ve tohum dikmenin faydalarını eğlenceli deneyimlerle öğrenebilirler.
Ayvayı Yedik Müzesi’nin başkahramanı Rüya. Yardımcı karakterler ise Rüya’nın babaannesi, babası, annesi ve kız kardeşi Güneş. Oldukça küçük bir karakter kadrosuna sahip olan kitap hayal gücü, macera ve dayanışma konularında güzel mesajlar içeriyor. Ayrıca aile büyüklerine duyulan saygı ve sevgi, bir işi tutkuyla yapmanın önemi ve azimli olmak, zorluklar karşısında pes etmemek gibi konulara da dikkat çekiyor.
Ayvayı Yedik Müzesi Özeti
Ayvayı Yedik Müzesi, başkahraman Rüya’nın babaannesinin trenle dünya turuna çıkmasıyla başlıyor. Çılgın babaannenin ani bir şekilde dünya turuna çıkmaya karar vermesi; oğlunu, gelinini ve küçük torununu epey şaşırtıyor, büyük torunu Rüya’yı ise çok üzüyor. Babaannesini çok seven Rüya, babasıyla birlikte onu yolcu etmek için tren garına gidiyor. Babaannesiyle vedalaşırken de çok şaşırtıcı bir şey yaşıyor. Babaannesi tam trene binmek üzereyken bavulundan bir ayva çıkarıp Rüya’ya veriyor ve o ayvaya iyi bakmasını söylüyor.
Rüya, babaannesinin verdiği ayvayla ne yapacağını bilemiyor ve babasından yardım istiyor. Ama babası ne yapması gerektiğini kendi kendine bulması gerektiğini söylüyor ve bunun için babaannesiyle yaşadıklarını düşünmesini tavsiye ediyor. Rüya da bu özel ayvayla ne yapabileceğini bulmak için babaannesiyle yaşadıkları hakkında düşünüyor. Bu sırada babaannesinin kocaman bir kaşık koleksiyonu olduğunu, kaşıkların tarihi hakkında bir kitap yazdığını ve dünyaca ünlü bir sakız markası kurduğunu hatırlıyor.
Babaannesinin çılgın kişiliği üzerine düşünüp epey kafa yorduktan sonra ayvayı afiyetle yemeye ve yediği ayvanın çekirdeklerini hatıra olarak saklamaya karar veriyor. Ayva çekirdeklerini önce kâğıda sararak daha sonra ise kolyeye dönüştürerek sürekli yanında taşıyor. Böylece her zaman bir ayvayla neler yapılabileceğini düşünüyor. Sonunda babaannesini çok etkileyecek bir şey yapabilmek için insanlardan yardım almaya karar veriyor.
Babasının desteğiyle bir “Ayvayı Yedik Müzesi” açıyor ve sosyal medyada bir mektup paylaşarak insanları yedikleri ayvaların çekirdeklerini ve bir ayvayla neler yapılabileceği sorusuna verdikleri cevabı müzeye göndermeye davet ediyor. Başlangıçta sadece Rüya’nın yediği ayvaların çekirdeklerinin bulunduğu müze zamanla dolup taşıyor. İnsanların kimi kargo ile göndererek kimi de bizzat müzeye giderek ayva çekirdeklerini ve bir ayvayla neler yapılabileceği hakkındaki fikirlerini müzeye ulaştırıyorlar.
Bir süre sonra Rüya’nın babaannesi dünya turundan dönüyor ve Ayvayı Yedik Müzesi’ni görüp çok beğeniyor. Hemen bir ayva yiyip çekirdeklerini müzeye armağan ediyor ve fikrini söylüyor: Müzedeki tüm ayva çekirdeklerini toprakla buluşturmak! Babaannesinin fikriyle Ayvayı Yedik Müzesi tüm dünyaya dağılıyor ve kitabın sonunda Rüya, okurlarını da yedikleri ayvaların çekirdeklerini toprakla buluşturmaya ve ektikleri ayva çekirdeklerinin fotoğrafını #AyvayıYedikMüzesi etiketiyle sosyal medyada paylaşmaya davet ediyor.