Eylül, Sevil ve Fadiş çok iyi dostlardı. Nerdeyse her gün bir araya gelip bütün problemlerini birbirleri ile paylaştıklarını sanıyorlardı. Oysaki gerçek hiç te böyle değildi. Bunu fark etmeleri Fadiş’in amansız bir hastalığa yakalanıp günlerinin sayılı olduğunu duyduklarında anladılar. Fadiş, Eylül ‘e hayatı ile ilgili yaptığı itirafı, Eylül nasıl sindireceğini düşünürken, yeni başladığı işyerinde ona aşkını itiraf eden ve karşılık bulamayan Engin ile de uğraşmak zorunda kalıyordu. Engin ise Eylül’ün onun ile dost kalmak istemesini bir türlü anlamlandıramıyordu. Kendisi yakışıklı ve tüm kızların ilgisini çekebiliyordu. Eylül ise ona karşı hissettiklerini yüzüne söyleyecek kadar dürüst ve samimiydi.
Aşk profesörü her gün bir konu seçip radyodan hayranlarına sesleniyor ve okuduğu şiirler ile dinleyicilerini mest ederken bir yandan da sivri dili ile hayranlarını üzüyordu. Eylül, Fadiş ve Sevil de ara ara onu dinleyip konular hakkında konuşuyorlardı. Eylül, işlerinden fırsat buldukça Fadiş ile bir araya gelmeye çalışıyordu, onu tedavi için ikna etmek için de ayrıca çapa sarf etmesi gerekiyordu. Eylül çalıştığı işyerinin Antalya da açacağı otel için, halkla ilişkiler bölümü ve tüm üst düzey çalışanları ile birlikte bu şehre indiğinde hayatının aşkı ile karşılaşacağını bilmiyordu. Engin’in gözü sürekli üstündeydi fakat Eylül bunu çokta umursamıyordu. Basın onların tanıtım toplantısından memnun bir şekilde kaldıkları otelden ayrılmıştı. Başarıları kutlamaya değerdi. Ceyda Hanım her ne kadar ekibin yaptığı işi sadece kendine mal etse de, Zeynel Bey ve Saruhan Bey ekibin tümünü özellikle Eylül’e tebriklerini bildirmişlerdi. Çünkü basını o davet etmiş bizzat ilgilenmiş ve onlara gereken tanıtımı yapmıştı.
İstanbul’a döndüklerinde Eylül hiç beklemediği anda cep telefonuna gelen mesaj ile heyecanlanmış ve cevap yazmaktan da çekinmemişti. Bir yandan arkadaşlarına zaman ayırıyor özellikle Fadiş için endişesinin gün be gün artmasına engel olamamak ile beraber bir yandan da kalbinin çırpınışları ile baş etmeye çalışıyordu. Artık aşkı yüzünden okunmaya başlanmıştı, Sevil özellikle Eylül’de ki bu değişimi hem anlamaya çalışıyor hem de sevgilisi ile olan yaş farkı yüzünden onu sert bir dil ile eleştiriyordu. Eylül ise bunun çok önemli olmadığını savunup kendini aşkın kollarına bırakıyordu. Artık hasret dayanılmaz bir hal aldığında, sevdiği adamın İstanbul’a kapısına kadar geleceğini tahmin etmemişti. Onunla geçireceği her anı kutsal sayıp değerlendirmeye çalıştı.
Fadiş’in uzun yıllar görüşmediği kuzeni Asuman ile görüşüp rahatsızlığından bahsedip, bir nevi vedalaşma yaptı, doktoru ile tekrar görüştüğünde artık yapılacak bir şey kalmadığını her şey için çok geç olduğunu öğrenip ölümünü beklemekten başka çaresi olmadığını anladı. Arkadaşları ile bir araya geldikçe onlara hayatın ne kadar kısa olduğundan bahsedip ağlaştılar. Eylül arkadaşını son kez göremeden haberini aldı. Cenaze de karşılaştığı kuzeni Asuman ile tanıştığı anda hayatının yıkımını yaşıyordu. Asuman eşine seslendiği an, sevdiği erkeği göreceğini biri söylese inanmazdı. Eylül kendine mi yoksa Fadiş’e mi ağladığını artık kestiremiyor kendini teselli etmeye çalışan Asuman’ın omuzunda hıçkırıklar ile sarsılıyordu. Evine döndüğünde kendini yenilmiş hissetti artık bir metresti. Bunu iş arkadaşı Miray ile konuştuğunda acı gerçekler yüzüne öyle bir çarptı ki ne yapacağını bilemedi. Sevil ise ona hakaret edip her zaman ikici kadın konumunda kalacağını en acımasız şekilde dillendiriyordu. İşin en acı kısmı ise işyerinde onun hakkında herkesin artık her şeyi bildiğiydi. Yine de kendini sevdiği adamın kollarından kurtaramıyor ona olan bağlılığı gittikçe derinleşiyordu. Kendini tanıyamıyordu, nasıl olmuştu da yasak bir aşkın limanına demir atmıştı. Sevdiği adam ise evinde mutsuz olduğunu hayatındaki tek aşkın kendisi olduğunu söyleyip duruyordu ve Eylül, de buna yürekten inanıyordu.
Suna hanımın kendisini odasına çağırmasına bir anlam veremediyse de, sorduğu sorular karşısında Eylül çok şaşırmıştı, gerçi kim ne düşünürse düşünsün o sadece âşık olduğu adama olan sevgisinin geçici bir heves olmadığını biliyordu. Miray ona bu konudaki tecrübelerini aktarıp duruyor fakat Eylül tam aksini kendinin metres değil, vazgeçilmeyecek kadın olarak görüyordu.
Eylül ‘ün kalbi aşkı bulmuştu fakat bilmediği bir gerçek vardı ve bu gerçeği çok sevdiği arkadaşının cenaze töreninde öğrenecekti. Günlerce ağlayıp sızlaması onu kalbindeki aşktan vazgeçirmeye yetecek miydi? Gerçekler ile yüzleşip acılara göğüs gerebilecek miydi? Böyle bir durum ile karşı karşıya gelmeyi kendi seçmemişti. O sadece kalbine söz geçiremiyordu. Çevresindeki herkes bu ilişkinin yanlış olduğunu söylese de Eylül sonuna kadar gidecek miydi? Aşkın büyüsü onu nasıl bir yola sürükleyecekti. Soluksuz okuyacağınız bir eser, ara ara serpiştirilen şiirler kitaba ayrı bir renk katmış. Sinan Akyüz’ün kaleminden aşkın yanlışta olsa engel tanımadığına şahit olacaksınız.
Aşk Başka Evde Konusu
Yazdığı aşk romanları ile herkesi kendine hayran bırakan Sinan Akyüz bu kez çok tartışma konusu olan Metres kavramına farklı bir açıdan baktığı Aşk Başka Evde romanı ile okurlarının karşısına çıkıyor.
Sinan Akyüz, yeni romanı Aşk Başka Evde’de metresin yuva yıkan mı yoksa yuvayı ayakta tutan mı olduğunu sorguluyor ve bir metresin başından geçen aşk hikayesini sunuyor.
Eylül genç ve güzel bir kızdır. Bir gün aşkı bulduğunda onu farklı bir hayat sınavı beklemektedir. Diğer taraftan Saruhan ise iki aşk arasında kalmıştır. Mutlu bir evliliği olduğunu düşünen Asuman ise gerçek ile yüzleştiğinde yuvası konusunda karar vermek zorunda kalır.
Aşk Başka Evde Soruları ve Cevapları
Aşk Başka Evde kimin eseri?
Sinan Akyüz
Aşk Başka Evde türü nedir?
Yerli Romanlar, Romantik Aşk
Aşk Başka Evde kaç sayfa?
366
Aşk Başka Evde Yorumları
yarısına geldim diğer kitapları kadar akıcı gelmedi bana yine de fena kitap değil
04-02-2015 20:13
incir kuslari guzeldi bu kitabini bugun gordum d&r da merak ettim dogrusu
04-02-2015 22:47
1 günde bitti. çok beğendim. herkese tavsiye ederim.
07-02-2015 23:59
müthiş bir kitap.hepimizin çevresinde mutlaka olan metres konusuna parmak basmış. ama her zaman gördüğümüz duyduğumuz şekli ile değil. bambaşka açıdan.
08-02-2015 14:57
aşk ecel gibidir, geldi mi kaçamazsın…
11-02-2015 12:03
merhaba öncelıkle sınan akyuze boyle kıtaplar yazdıgı ıcın sonsuz tesekkur edıyorum...yıne her zamankı gıbı kitap olaganüstüydü. her sayfasını merakla actım heyecanla okudum..kitap iliklerime kadar işledi..herkese tavsıye edıyorum..yalnız merak ettıgım bır konuyuda soylemeden gecemeyecegım kitabın devamını yazacagınızı dusunuyorum boyle guzel bır kıtap yarım kalmamalı.......
açıkcası bu kadar etkilenenlere şaşırdım. bence sıradan bir kitap olmuş ben beğenmedim
27-02-2015 16:39
içerisinde bir tane orjinal cümle olmayan edebiyat yoksun 1980larda çevrilen türk filmlerini andıran bir tarzda kitap.okudum hiç beğenmedim zaman kaybı sadece
28-02-2015 11:28
okuduğum en saçma kitaplardan birisiydi açıkcası.. ben hiç beğenmedim.
28-02-2015 15:20
yarım saate bitti.
çok güzel bir kitaptı çok beğendim herkese tavsiye ederim...
01-03-2015 11:26
toplumumuza insanlığa ne kaandıracak bu kitap bira daha erdemsilik bira daha ahlaksızlıktan başka tamam aşk sevgi olmalı da bunu kimle yaşamalı insan yuva sahibi insanla mı metreslemi aşılamak istenen şey ahlaksızca yapılan bir seçim bence unutmamalı bugün evinde bulamadığını düşünüp metrese yönelen yarın o metresten de başka birine yönelir ya da o metres bgün bu adama aşıksa evliliğin arasına girebiliyorsa bu karekterle başka bir gün de başka bir insanla aşk dediği bu çıkarı yaşar..
03-03-2015 11:28
çok beğendim;metres deyip ön yargılı davranmamak lazım. işin içine aşk girdimiydi işin rengi ve boyutu değişiyor
13-03-2015 14:56
anlamaya çalıştığım tek şey aşk araya girdiğinde işin rengi değişiyorsa aile olmanın kavramını bütünlüğünü sadakatini saygısını düşünmeden yaşayabilmek nasıl bir duygu olabilir o zaman aşık olunduğunda onunla yaşamak sadece metreslere ait olmamalı evli kadında bir başka adama aşık olabilir bunun sonuçları nereye varıcak dersiniz.işin rengi ve boyutu o zaman ne şekilde değişicek acaba?
19-03-2015 17:19
kim ne derse desin sinan bey cok cok iyi bir yazar butun kitaplarini okudm okudukca ayri bir etki altnda kaldm kitabi okumayi bilmeli eger sen o kitabi okumayi bilmiyorsan tbikde begenemzsn kitabi tum benlgnle ruhnla okuycksn . bu yenu kitabi okumadm ama hic kuskusuz bu da super otesi bi kitaptr eminim elinize gonlunuze saglik sinan bey
22-03-2015 17:44
kitap nasıl okunur sanırım okumayı seven ve okuyan herkez bilir yoksa zaten okumaz ama anlatmak istenen içerik çok önemlidir çünkü okuyana kazandıracağı anlatacağı öğreteceği düşündüreeği kısacası katacağı bişiler vardır elbette farklı bir boyutta da olsa bu kitap da anlatıyor ama ggerçekte bu anlatılanın savunulacak kabullenilecek yanı yok kimse sinan bey için kötü bir yazar demez sadece bu kitabındaki içeriktir güzel olmayan...
25-03-2015 14:35
ben de pek beğenmedim hayal kırıklığı oldu benim için
28-03-2015 13:35
şuan yarısındayım ama çok etkileyci hiç bitmesin istiyorum bence filimini çeķilmeliler:)
28-03-2015 21:17
sinan akyüz' ün anlatımı ve hikayeleri güzel bir de gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek yazılmıştır deyince ilgim daha da artıyor.fakat ne zaman ki kadınlar,erkekler ve ilişkilere dair bölümlere sıra geliyor,bayılıyorum sıkıntıdan.piruze şam' da bir türk gelin, piruze ve oğulları' n dada bu bölümlerden çok sıkıntı duymuştum.bu kitapta da kürşat (aşk profesörü)çok gereksizdi ve onun bölümlerini çok sıkılarak okudum.bu konuyu her kitabına koymak ve gerksiz uzatma yapmak zorunda mı acaba?
09-04-2015 13:09
bende ilk kez sinan akyüz 'ün bir kitabını okuudum ve kadın erkek aile ve toplumsal konularda bu şekilde ele alması hoşuma gitti ..kendimizden de bir anı bulabileceğimiz bir kitap
14-04-2015 12:05
gfg
merhabalar, sinan akyüz'ü incir kuşları ve piruze ile tanıdım. ama aşk başka evde kitabı ikisinin bıraktığı tadın yanından dahi geçemez. çok basit bir konu, basit bir anlatım. kitabın seyri değişecek umuduyla 2 günde okudum ama benim için bir hayal kırıklığı oldu. :(
04-05-2015 17:44
bu kitapta eylül ün aşktan çok ihtiyaçtan saruhanla birlikte olduğuna inanıyorum .yakın arkadaşının ölmek üzere olması ,yeni işhayatının sitresi, 27 yaşında olmasına rağmen hiç sevgilisinin olmaması çocuk doğurma yaşının gecmesi ,saruhanı küçük yaşta kaybettiği babasının yerine koyması ancak saruhanın itirazları ve ben başka kadına gitmedim kendimi buldum demesi samimi değil.eşi ile arasının soğuk olduğun,eşini sevmediğini tek eylülü sevdiğini söylerken ,asuman la yüzleşen saruhan ,eşine ben seninim sevgimde en ufak değişim yok,bendeki bu hastalıkgeçecek çok vicdan azabı çekiyorum dyior ama kadına gidiş nedenini karısının çok anne gibi olmasına bağlarken kendisi bu ilişkiyi düzeltmek için hiç bir adım atmamış suçluluk duygusunu bastırmaya çalışıyor .asumana gözümü sende açtım,seni hala çok seviyorum,kendin olduğunda bende kendime döner yeniden senin olurum sen benim ilk aşkımsın diyor.şimdik kendimle boğuşuyorum.asuman kendini değiştiriyor saruhan eve dönüyor ne karının parasından vazgeçip söz verdiği gibi eylülle ilişkisini açıklıyor ne de asumana dediği gibi eylülle ilişkisini bitiriyor .her gün evine dönmesine rağmen gizli gizli eylülle görüşüyor ve iyi eş iyi baba rolü oynuyor.
kitap ta saruhan toplum baskısını ve eşinin kendi gibi olmadığını bahane ederek kendisi hiç gayret sarfetmeden kendinden 17 yaş küçük deneyimsiz bir kadını ve kendi eşini kandırarak ikisi ile aynı zamanda yaşadığı sorumluluk almadığı bir ilişkiyi anlatıyor .işin ilginç yanı hem asuman hemde eylül eğitimli ve saruhandan küçük olmalarına rağmen bu ilişkiyi bitirip kendilerine uygun birilerini bulmak yerine saruhan ı ellerinde tutabilmek için çaba sarfederken bu duruma neden olan saruhan iki kadına da vaadlerde bulunmasına rağmen hayatında bir değişiklik yapmıyor .her iki ilişkiyi sürdürmeye devam ediyor.sözde çok masum ve sürekli toplumca örselenen eylül saruhanın yalanlarına rağmen evli adamla gizli gizli görüşmeye devamediyor.saruhan 14 şubatta eşini sevdiğini ve ölene kadarda seveceğini söylerken eylüle mesaj çekiyor bu kitap ta aşk ve samimiyet değil bir erkeğin kendibulma kandırmacasıyla hem zengin bir kadınla toplumsal hayatınıyaşamasını hem de genç ve tecrübesiz bir kadınının dçaresizliğinden ve yalnızlığından yararlanarak gizli bir ilişkiyi bir bedel ödemeden nasıl yaşadığını anlatıyor.
bu kitabın konusunu gönderen eylül hanım bir anlamda asuman a ilişkisinin devam ettiği mesajını verirken saruhanı da yargılamış oluyor eğer kitabın konusu gerçekse eylül çevresine içinde bulunduğu durumu anlatmış oluyor
bu kitabı hevesle aldım ama karakterler çok saçma sona baglamis
23-05-2015 08:39
guzel kitab ama 6.7 veremem 6.9
24-06-2015 17:53
çok güzel bir kitap, herkesin "metres" diyerek aşağıladığı hanımlara başka bir gözle bakılmasını sağlamış. unutulmamalı ki hiçbir şey göründüğü gibi değildir. bu eseri tüm hanımlarımız okumalı...
25-06-2015 15:10
malesef zaman kaybından bir adım öteye gitmeyecek derecede sıkıcı bir kitap
08-07-2015 14:19
yazarın ilk kez bu kitabını okudum vasat altı anı kelimelerin tekrar edilmesi sinir bozucu ''zangır zangır '' ''ağlamaya başladı gözleri doldu'' gerçekten sıkıcı gereksiz detaylar edebiyat yoksunu... konuya gelince konu yok böyle bir hayat yok kitabın ismine yazık olmuş gerçeklik dışı verilmesi gereken detaylar yok sığ bikatap zaman kaynı kitabı yarıda bırakmak gibi alışkanlığım olmadıgı için bir önce bitsin artık dediğimi ilk kitap diyebilirim
09-07-2015 10:45
elimden düşüremedim ve cok etkilendim..kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum kadın ve erkek ilkişkileri bı kdr guzel anlatılamaz..
19-07-2015 12:58
adında meymenet yok bizim türk örf ve adetlerimize hiç uygun bir isim ve konu değil yatağimdaki yabanci yok aşk başka evde ne demek nasıl isim bu ya sinan bey nasıl konu yaz anadolu insanlarını kadınlarını türk örf adet lerini ailesine kadınına erkeğine bağlılığını yaz be birde bunları yaz
10-08-2015 22:15
aşk güzeldir fakat işin içine ego girdimi iflah olunmaz. kendini sevgili zanneden ama metres olduğunu kabullenmek istemeyen insanaların yeni bir hayata başlaması için eğitici bir kitap tebrikler sinan bey.
25-11-2015 22:10
sinan akyüzü geç keşfeden bi okuyucu olarak 4 kitabını okudum., özellikle, şahika&feraye ve incir kuşlarının etkisinden günlerce kurtulamamıştım. o denli beğenen biri olarak, "aşk başka evde' yi " çok basit ve sönük buldum. sıradan geldi bana. belkide diğer kitapları çok etkilediği için beni beklentim fazlaydı bilemiyorum.
25-12-2015 03:14
aldatmayı erkeklerin gözünde haklı çıkarabilmek için yazılmış bir kitap hiç beğenmedim.
09-03-2016 14:19
okumaya ayırdığım zamana yazık. ne yazık ki kaideye değer bir kitap değil. özellikle sürekli sigaranın lafı geçmesi kabul edilemez. artık yanlış şeylere özendirici kitaplar olmasın. ayrıca neredeyse bütün karakterler aldatmış aldatılmış bir kitapta bu kadar namussuzluk çok fazla. dediğim gibi rezalet bir kitap okudum.
09-05-2016 02:35
bence kalple yüzleşmeyi kolaylaştıran bir kitap güzel
metres yuvayı yıkan değil kurtaran
03-06-2016 00:10
metres yuvayı yıkan değil kurtaranmis yok artik nasil sacma bi cumle
03-06-2016 18:14
cok guzel bir kitap herkese tavsiye ederim 👍👍
24-08-2016 13:00
sinan akyüz senin gibi insanlar varken şeytana gerek yok
14-01-2017 00:45
kitabı çok begendim 60 sayfa falan kaldı bitirmeme inşallah bitirecegim eylül saf olan bir kız metres olmasına çok üzüldüm onun elindeydi herşey ve o saruhan ın metresi olmayı kabul etti gerçekten çok üzüldüm bu duruma gelmesine 27 yaşında bir kadın tamam evlenmek çocuklarının olmasını isteme hakkı var tabiki buna saygım sonsuz zaten ama ne biliyim düşünsenize sevdiginiz adam akşam onla sabah sizle ya da haftada 1 sizinle bu gercekten çok kötü bir durum erkekleri anlayabıyorum gerçekten bu kitaptan sonrea erkeklere olan güvenim azaldı evliligi düşündügüm zaman eşimi gerçekten iyi araştıramam lazım ve ona nasıl davranacagımı ögrendim ama kadın cinsrllik konusunda sıkbogaz edilmez edilmemelidir diye düşünüyorum erkeklerde bu konuda çok fzla suçlu görüyorum herşey cinsellik mi ya hem kitapta bir hikaye vardı hayriye ablamıydı neydi zaten o kadını anlayamadım kadından vazgectım 5 tane cocugun olmus evli bir adamdan madem adamda seni seviyor eşinden göremedigini sende gördü ona da tamam ama hic bir cocuk ne annesini ne de babasını paylaşmak ister şayet ben paylaşmak istemezdim açıkçası çokta üzüldüm düşunsenıze anne babam nerde diyorsun baban evşli oldugu karısıyla beraber onun çocuklarıyla beraber çok şaçma ben bu konuda erkeklere çok kızıyorum hatta bu kitabı okuduktan sonra da çok sogudum erkeklerden ya 2 eş bir sürü çocuk yanı olacak iş degil b
tabiki böyle hayatlar var farkındayım böyle hayatları anlatmasına çok sevındim ve teşekkür ediyorum sinan akyüze ellerine saglık çokta güzel b,ir kitap olmus
09-07-2018 16:58
kitabi bitirdim de sonundaki eylül ün kürşat a baglanip bunlari söylemesi çok saçmaydi hem anlamadigim saruhan ne kadra yalanci bir adam hem eşine kur yapiyor hem medresine ikisindende vazgeçmiyor çok sapikça geldi bana çokta kizdim saruhan a eylülde bu konuda vazgeçmemesine sinir oldum ya naasil bir evli adamla yaşamini idare edersin ki seninde çocugunun olmasi haklin ama evli bir adamdan çocugunun olmasi çok saçma bence kitabi okurken çok kizdim yeni okuyacaklar okuyabilirler ama sinan akyüzün incir kuşlari gibi piraye şamda bir türk kadini gibi degidi beklendim onlar kadar vardi ama onlarin arasinda kaldi
aşagisinda kaldi
11-07-2018 16:48
gerçekten harika hayatın döngüsünu neyin nasıl gözuktugunu ve aslında ne olduğunu anlatan bir kitap tavisiye ederim
20-08-2018 02:34
sinan akyüzün en güzel kitaplarından bir tanesi hikayesi çok güzel