Adriyen Zografi ilk defa 1906 yılında, yirmi iki yaşındayken, memleketi Romanya’dan ayrılır. İskenderiye’ye gitmek üzere vapura biner. Kitapta Akdeniz’in masal âlemi Adriyen’in ağzından anlatılmıştır.
Adriyen dünyada o kadar değişik manzara varken insanların bütün bir ömrünü hapishanedeymiş gibi tek bir ülkede geçirmenin hayret edilesi bir şey olduğunu düşünüp çocukluğundan beri hayalini kurduğu Mısır’a doğru yola çıkar. Vapura bindiğinde insanlar arasındaki sınıf farklılıkları dikkatini çeker. İnsanların bir kısmı içeride rahat koltuklarında gazete okurken, bir kısmı poyrazdan gözleri yaşarıyordur. Bunun üzerine hayatta büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamaz.
Adriyen yolda Musa adında bir badanacı ile tanışır. Musa durmadan Mısır’a yaptığı seyahatin sebeplerini anlatmaktadır. Dediğine göre; dört kızından en güzeli kötü yola düşmüştür ve kızının aklını çelen genç ile servet kazanmak üzere İskenderiye’ye yerleşmiştir. Bildiği üzere kızı Sara ve sevgilisi Titel’in bir barı vardır ve oradan epey para kazanmaktadırlar. Musa’nın amacı ise kızını ikna edip onu aile ocağına geri getirmektir. Musa Adriyen’den de bunun için yardım ister. Kızını birlikte bulmak ve sonucunda da kızıyla evlenmesini, ardından yeniden Romanya’ya dönmeyi teklif eder. Adriyen Musa’yı kırmamak için olumlu cevap verir; ancak, bir o.yla evlenmeye de, Mısır’dan erkenden dönmeye de niyeti yoktur.
Adriyen’in hayali ise Mısır’daki yakın arkadaşı Mihail ile görüşüp para kazanmak ve güzel bir Akdeniz hayatı yaşamaktır.
Mısır’a vardıklarında kızın izini aramaya koyulurlar ancak ne ellerindeki adres doğrudur ne de işletilen bir bar vardır. Kızının yalan söylediğini anlayan Musa çok üzülür. Nihayet kızını bulduktan sonra kızının sevgilisiyle yeni bir bar işine girişeceklerini öğrenir ancak işi tehlikeli bulur. Sara babasına ya zengin olmak istediğini ya da ölmek istediğini söyler; kardeşleri gibi fakir hayatı yaşamak ona göre olmadığını söyler. Musa ise para kazanırken insanın ellerinin daima temiz kalması gerektiğini savunur. Ardından Sara’nın ortağı Musa’ya Kahire’de badana müteahhitliği işi teklif eder. Musa bu tekliften keyif alır. İşler yolunda giderse tüm ailesini Mısır’a getirip Adriyen’i de ortağı yapma hayalleri kurmaya başlar.
Adriyen serbest zamanlarında Mihail ile görüşür, onun eski Mihail olmadığının kanaatine varır. Para kazanma hırsı Mihail’in gözünü kör etmiştir. Çok para kazanmak için çok çalıştığı için de veremdir ama buna aldırmaz. Yalnızca parası varken mutludur; Adriyen’in yanına gelmesi onu eskisi kadar mutlu etmez.
Mihail otelde kapıcılık yapmaktadır ve otel sahibi yaşlı kadın ile evlenme plânları kurar. Tek amacı kadının paralarına sahip olmaktır. Adriyen onu ne kadar uyarsa da bu hevesinden vazgeçirmez.
Musa ile Adriyen daha iyi bir iş buldukları gibi Beyrut’a hareket ederler. Yolda Adriyen bir adamla tanışır ve onunla Hindistan’da bir iş hakkında konuşur. Musa bu olaya içerlenir, Adriyen’i bundan vazgeçirir.
Beyrut’a vardıklarında Klein onları karşılar ve himayesi altına alır. Orada evleri boyayıp süsleme yaparlar ve gerçekten çok para kazanırlar ama daha sonra Klein’in kadın tüccarı olduğu ortaya çıkar, Klein onları dolandırır ve paranın hepsini vermez. Bunun üzerine Musa memleketine geri döner ve diğer kızı Gisele’in evlenmek üzere olduğu haberini alır. Ancak kızın nişanlısı ablasının kötü yola düştüğünü öğrenince nişan bozulur. Musa tüm bunlardan sonra daha fazla yaşayamaz, bedbaht baba kahrından ölür.
Adriyen yoluna yalnız devam eder ve daha önce de karşılaştığı Bianchi adında bir piyanistle arkadaş olur. Piyanist bir gösterinin ardından onu yemeğe davet eder. Adriyen, Bianchi ile geçirdiği zaman içinde Bianchi’nin bir yandan Klein gibi tadın tüccarı edasında konuşmalarına, hem de çocukluğunun memleketini hatırlatan bir melodiyle neredeyse ağlayacağına şahit olur. Bunun üzerine, iyi ile kötü arasına çok büyük setler çekmenin anlamsız olduğunu düşünür. İnsan doğası gereği hem iyi hem kötüdür.
Adriyen Şam’da dolaşırken dükkânlarda güzel bir tabela olmadığını fark eder ve Simon adlı biriyle tanışıp tabelacılık yapmaya başlar. Düşündüğünün aksine bundan epey para kazanır. Bir gün aklına Hamlet’in müellifinin kim olduğu sorusu takılır. Shakespeare adı dilinin ucuna bir türlü gelememektedir, bundan çok rahatsız olarak arkadaşına Hamlet’in müellifini sorar. Tuhaf ki, arkadaşının Shakespeare’den dâhi haberi yoktur. Buna şaşıran Adriyen Şam’da karşılaştığı herkese bunu sorar ve kimsenin Shakespeare’den haberi olmadığını görüp çok şaşırır. Aksine, herkes onun bu şaşırmış hâliyle dalga geçmeye başlar. Shakespeare’den haberi bile olmayan bir toplumda daha fazla kalamayacağını düşünüp Romanya’ya doğru hareket eder.
İbrail’de arkadaşı Mihail ile birlikte işe girer. Biraz üçkâğıtçılıkla iyi para kazanırlar. Fakat Mihail veremdir ve hastalığı ilerlemiştir. Kısa sürede ölür. Arkadaşının ölümünün ardından hayat Adriyen için çok anlamsız gelmeye başlar. Bükreş’e gider. Balkan Savaşı yıllarıdır. Orada siyasete atılır, devrimci olduğu için tutuklanır. Kısa süre sonra tanıştığı Kosti Aloman isimli bir dost, insanın kendinden başka dostu olmayacağını, dostluğun “yegane dost” dediğinin ihanetiyle veya ölümüyle son buluyorsa ne anlamı kaldığını, bunları ancak tecrübe edip kanaat getirilebileceğini söyler. Adriyen ise tecrübe edip kanaat getiremediğini düşünür.
Adriyen havaların soğumasıyla yeniden Akdeniz’e yola çıkmaya niyetlenince Aloman yakasına yapışır ve der: “Altı senedir Musa gibi insan artıkları, Sara gibi aşüfteler, Klein gibi sevda tellalları, türlü dolandırıcılar ve Akdeniz’de kaynaşan bütün serseri takımıyla en iyi zamanlarını köreltiyorsun. Geliştirilmesi gereken yeteneklerin var ve mademki Fransız kültürüne ve Fransa’da hüküm süren hürriyetlere uygunsun, bu akşam Paris’e hareket edeceksin.”
Bunun üzerine Adriyen 1913 kışının başlangıcına rastlayan o akşam, Paris’e hareket eder.
Akdeniz Soruları ve Cevapları
Akdeniz kimin eseri?
Panait Istrati
Akdeniz türü nedir?
Yabancı Romanlar
Akdeniz kaç sayfa?
238
Akdeniz Yorumları
çok güzel bir kitap antalyalı olarak akdeniz tutkunu olarak çok beğendim
22-02-2015 11:29
yazara saygım varama fazla sade ve çok düz
19-05-2015 18:31
insan doğasını güzel anlatmış
18-12-2015 12:45
cok guzel bır kıtap
29-12-2015 12:22
akdeniz kitabı çok güzeldi teşekkürler panait istrati çok güzel yazmışsınız
27-11-2016 21:13
akdeniz her zaman güzeldir insanın içini ısıtır adı bile yeter
03-02-2017 17:59
kitap oldukça güzel ama kısa daha uzun olabilirdi
14-02-2017 18:36
bana akdeniz kitap özeti lazımdı sayenizde buldum çok teşekkür ederim
05-03-2017 23:15
okuması oldukça zevkli bir kitaptı ben beğendim
14-05-2017 22:36
arkadaşlar biriniz bu kitabın ana fikrini söyleyebilir mi ödev için lazım okumaya fırsatım olmadı
17-11-2018 00:25
panaitin kitaplarını tavsiye ettiklerinde alıp okudum neden bu kadar beğenildiğini tam anlamadım konusu çok sıradan dili de çok sıradan öyle kitabı bir üste taşıyan birşeyler yok benim için beklentim yüksek olduğu için hayal kırıklığı oldu
16-01-2019 18:48
ilk kez panait ıstrati kitabı okudum güzel bir kitap olmuş oldukça anlamı akdeniz bir başka
02-07-2019 17:04
akdeniz kitabı özeti için çok teşekkür ederim çok işime yaradı hiç bir yerde bulamamıştım
01-01-2020 20:14
bu kadar çok kitabın özetini nasıl çıkartıyorsunuz
13-10-2022 21:28
güzel bir akdeniz hikayesiydi
28-12-2023 23:28
yorumlar pek iyi değil alıp okumak istiyorum ama pişman olacağım sanırım