Nevzat Tarhan’ın kaleme aldığı “Aile Okulu ve Evlilik” adlı kitap, “Giriş” bölümü haricinde iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölüm “Aile Okulu” kapsamını içeriyor ve ebeveyn-çocuk ilişkisini ele alıyor. İkinci kısım ise “Evlilik” kapsamında eşler arasındaki ilişkileri konu alıyor. İki ana bölümde de pek çok alt bölüm bulunuyor ve bu bölümler çeşitli alt başlıklardan oluşuyor.
Nevzat Tarhan, giriş bölümüne ilgi çekici bir şekilde başlayıp birkaç paragraflık anlatımlarla aile ve evlilik hakkında ön bilgiler veriyor. Daha sonra iletişimde önem taşıyan kuralları maddeler halinde açıklıyor ve bu maddelerden biriyle ilgili olarak okurlara küçük bir test de sunuyor. İletişimde önem taşıyan kurallardan sonra yazar, kişilik tiplerini çeşitli kümelere ayırarak ele alıyor. Son olarak ise bilinçli ebeveyn olmanın kurallarını kısa açıklamalarıyla birlikte madde madde sıralıyor.
Yazar, kitap boyunca genel olarak birbiriyle ilişkili konuları art arda ele alırken, iki ana bölüm arasındaki geçişi de buna uygun olarak yapıyor. Ayrıca kimi konularda okullarda görev yapan rehber öğretmenlerden kimi konularda ise profesyonellerden destek almalarını okurlara tavsiye ediyor.
Kitabın ilk bölümü olan ve yirmi farklı konuyu içeren “Ebeveyn-Çocuk İlişkileri”, çocuklarda özgüven konusu ile başlıyor. Bu konu ile ilgili olarak yazar, özgüvenin ne olduğundan eksikliğinde ve aşırılığında nasıl problemlere yol açtığına kadar çeşitli bilgiler veriyor. Daha sonra ise ebeveynlerin belki de en çok zorlandığı iki konu olan tutarlılık ve adalete değiniyor. Saygı konusunu da ele alan yazar, bu konuda yapılan hataları da belirterek olması gerekene dikkat çekiyor ve iyilikle ilgili geniş bilgilere yer veriyor. Bunun ardından yazar, çalışan anneler ve çocukları konusuna da değiniyor. Günümüzde özellikle tartışmaların odağı olan bu konuyu tartışma üslubundan uzak bir şekilde, doğru-yanlış değerlendirmesi yapmadan ele alıyor ve çözüm önerileri sunuyor.
Çocukların ebeveynlerinden birini kaybetmesi ve bunun sonucunda diğer ebeveynin içine düştüğü zor durumla ilgili okurlarına bilgiler veren yazar, rol model kaybının önemine ve bu kaybın nasıl telafi edilebileceğine de dikkat çekiyor. Daha sonra ise bu konuyla kısmen benzer sayılabilecek sonuçlar doğuran boşanmaya değiniyor. Boşanmanın çocuğa nasıl anlatılması gerektiğinden boşanma sonrasında çocuğun iyiliği için ebeveynlerin nasıl bir ilişki içinde kalmaları gerektiğine kadar pek çok bilgiyi okurlarla paylaşıyor. Yazar, ebeveyn kaybı veya boşanma sonucunda ortaya çıkan üvey anne-çocuk ilişkisine dair de önemli bilgi ve tavsiyeler veriyor. Yaramazlık ve kekemelik hakkında da geniş bilgiler veren yazar, çocuklarda görülen bu iki durumun nedeninin doğru tespit edilmesinin önemini vurguluyor.
Eski önemini yitirse de hala bir sorun olan ve bir yandan da internetten video izleme şekline dönüşerek devam eden televizyon izleme alışkanlığı da yazarın değindiği konulardan biri oluyor. Bu konuyla ilgili yazar, anne-babanın örnekliğine dikkat çekiyor. Eskisinden daha popüler hale gelen ve çeşitlilik kazanan bilgisayar oyunları ise yazarın ele aldığı ve önemle üzerinde durduğu bir konu oluyor. Kitabın yazıldığı dönemi ve günümüzün değişen şartlarını karşılaştırdığımız zaman ise bu iki konunun yeniden ele alınmasının gerekliliği ortaya çıkıyor.
Yazar, çocukların ödevleri üzerinden ele aldığı eğitim konusunu öğrenme biçimleri ve zeka geriliğine kadar geniş bir biçimde işliyor. Kardeşler arasındaki ilişkileri çatışma ve dayanışma bağlamında ele alırken ebeveynlerin bu ilişkiler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Daha sonra ise arkadaşlık, ergenlik döneminde şiddet eğilimi ve madde bağımlılığı gibi konulara değinerek ebeveynlerin bu konularla ilgili gençlere yaklaşımının nasıl olması gerektiğini irdeliyor. Son olarak ise meslek ve eş seçiminde ailenin rolüne değinerek kararın gençlere bırakılması ve gençlerin bu kararlarından sorumluluk almaları gerektiğine dikkat çekiyor.
İkinci bölüm “Eşler Arası İlişkiler” adını taşıyor ve yazar bu bölümde on farklı konuya yer veriyor. Bu konular arasında eşler arasındaki sevginin ve eşlerin birbirini tanımasının önemi gibi konuların yanı sıra eşler arasında denklik yoksa veya taraflardan birinde hastalık derecesinde kıskançlık varsa ortaya çıkabilecek sorunlar da yer alıyor. Ayrıca evliliğin arkadaşlık ilişkilerine etkisi ve kayınvalide-gelin problemleri gibi konuları da ele alan yazar, eşi vefat eden kadınlar ve alkol bağımlılığının aileye zararı ile bu sorunun çözümünde ailenin rolüne dikkat çekiyor. İş ve aile hayatı dengesini kurmanın önemine de değinen yazar, ailede tüm fertlerin fedakarlık yapmasının ve biz bilincinin önemine vurgu yapıyor.
“Aile Okulu ve Evlilik” toplumun yapı taşı olan aile ve evlilikle ilgili çeşitli konularda fikir edinmek veya aile içindeki sorunlarına çözüm bulmak isteyenler için derli toplu bilgiler sunuyor. Bu anlamda önemli fayda sağlayan kitap eşlerin hem birbirleriyle hem de çocuklarıyla ilişkilerinde ortak paydada buluşmalarına yardımcı oluyor. Ailede huzur ve mutluluğu sağlamanın yolu ailenin mevcut sorunlarını çözmek ve aile fertleri arasındaki ilişkileri sağlıklı bir hale getirmekten geçerken, bu yolda ilk adımı atmak isteyenler için “Aile Okulu ve Evlilik” güzel bir yardımcı oluyor.