1912 yılında Sophie ve Edouard Paris’te mutlu bir evlilik sürdürürler. Daha yeni evlenmişlerdir. Edouard Lefeure bir ressamdır. Arkadaşları onun evlenmesini hiç beklemezken Sophie’ye aşık olur ve onunla evlenir. Sophie de onun resmini çizdiği modellerden birisidir.
Edouard resimlerini satar fakat kimseden parasını istemez. Sürekli arkadaşlarına bir şeyler ısmarlar. Arkadaşları da sürekli bu durumdan faydalanır. Sophie parasız kaldıklarında Edouard’ın resim sattığı kişilerden paralarını ister. Edouard’ın arkadaşlarından birisi onun Sophie ile evlendiğini bilmiyordur. Sophie hakkında kötü şeyler söyler. Edouard da bunu duyar ve adamla kavga eder. Bardaki herkes kavgaya karışır ve Sophie Edouard’ı oradan uzaklaştırır.
Sophie, Edouard’ a önceden modellik yapan Mimi ile tanışır. Mimi ile vakit geçirdikçe Mimi onun aklını karıştırır. Edouard’ın kendisine modellik yapan kızlarla birlikte olduğunu söyler. Şimdi de bu duruma devam edeceğini söyler. Sophie’nin kafası çok karışır. Bu durumu Edouard ile konuşur ve ona doğru olup olmadığını sorar. Edouard onunla tanıştıktan sonra böyle bir şeyin olmadığını söyler. Sophie inanmaz ve kavga ederler.
Sophie o gece dışarıda dolaşırken Edouard’ın başka bir modeliyle karşılaşır. Kız onu bir şeyler içmeye davet eder. Sophie ona olanları anlatır. Kız da ona bunları kim söylediyse yalan olduğunu söyler. Edouard’ın Sophie’ye aşık olduğunu söyler. Biraz daha konuştuktan sonra Sophie’nin içi rahatlar ve eve döner.
Eve döndüğünde Edouard’ın kendisinin resmini çizdiğini görür. Resimde Sophie hüzünlü bir haldedir. Sophie bu resmi çok beğenir. Sophie, Edouard’dan özür diler ve birbirlerine sarılırlar. Edouard onu hüzünlü görmek istemediği için resmi tamamlamak istemez. Sophie de resim çok güzel olduğu için tamamlamasını ister.
2002 yılında Liv ve David birbirlerini üç ay tanıdıktan sonra hızlıca evlenirler ve Paris’e balayı için gelirler. Tatillerinin ilk günleri çok iyi geçer. Fakat bir hafta olan tatillerini David’in işlerinden dolayı beş güne düşürürler. Tatilleri sırasında David bir planını göstermek istediği Goldstein Şirketi’yle görüşme fırsatı yakalar ve görüşmek için çağrılır. Liv balayında iş görüşmesine gittiği için David’e kızar. Ama balayının daha da kötü geçmemesi için kırgınlığı uzun sürmez. David ile ertesi gün için güzel bir plan yaparlar. Fakat daha sonra Goldstein Şirketi’nden telefon gelir ve planları yine bozulur. Liv bu duruma üzülür. Evlenmekle hata yaptığını düşünmeye başlar. David’in tanıdığı gibi birisi olmadığını düşünür.
Liv gezmek için müzeye gider. Müzeye girmek için sırada beklerken Tim adında bir adamla tanışır. Sırada onunla sohbet eder. Müzede gezerken David’in yokluğunu hisseder. Onunla birlikte olsalardı resimler hakkında yorum yapabileceklerini düşünür. Müzeyi gezerken Edouard Lefeure tarafından çizilmiş ‘Huysuz Karım’ resmini görür. Bu resimdeki hüzünlü kadını kendisine benzetir. Durumları böyle giderse kendisinin de bu kadın gibi sürekli hüzünlü olacağını düşünür. Kendisi böyle olmak istemez. Müzeden çıkarken Tim ile karşılaşır ve onunla kahve içmeye gider. Keyifli vakit geçirirken aklına yine o resim gelir ve telaşla oradan ayrılır.
David’in yanına geldiğinde bu iş görüşmelerinden rahatsız olduğunu söyler. Balayında sürekli iş ile uğraştığını söyler. David’i müzeye götürür ve resmi ona da gösterir. Kendisinin böyle bir kadın olmak istemediğini söyler. David Liv’den özür diler ve bir daha iş görüşmesine gitmeyeceğini söyler.
David, Goldstein Şirketi ile görüşür ve durumu anlatır. Onlar da David balayında onu sürekli görüşmeye çağırdıkları için üzülürler ve onları kendi suitlerine davet ederler. İş görüşmelerine daha sonra devam etmeye karar verirler. David da uçak biletlerinin tarihini değiştirir ve tatillerini uzatırlar.
Paris'te Balayı Konusu
Senden Önce Ben romanı ile herkesin büyük beğenisini kazanan ve daha sonra Sevgilimden Son Mektup romanı ile hayranlarını mutlu etmeye devam eden ünlü yazar Jojo Moyes’in orijinali 2012 yılında yayınlanan Paris’te Balayı (Honeymoon in Paris) uzun bir süreden sonra olsa bile Türk okurları ile buluşuyor.
Son zamanlarda romantik aşk romanları denince akla gelen isimlerden biri olan Jojo Moyes Paris’de Balayı kitabı ile bir taraftan romantizmin şehri olan Paris’i okurlarına sunarken diğer taraftan farklı iki yüzyıldan birbiri ile bağlantılı iki aşk hikayesini de anlatıyor.
Hikayelerden biri 1900’lü yıllarda geçiyor. Ünlü ressam Edouard Lefevre kendisine modellik yapan Sophie’ye deliler gibi aşık olur. Aşktan ve kadınlardan uzak durmaya çalışan ünlü ressamın aşkı onu ele geçirir ve Sophie ile evlenmeye karar verir. Genç Sophie için hayallerinden biri gerçek olur ama zamanla evlilik kavramının zorlukları ile yüzleşmek zorunda kalır.
İkinci hikayemiz ise 2002 yılında geçiyor. Genç güzel Liv zengin David ile evlenmeye karar verir ikili balayını Paris’te geçirmeye karar verir. Romantik başlayan evlilik balayı ile birlikte sorunların da ortaya çıkmasına neden olur. Birbirlerine aşık olmalarına rağmen bu aşk onları farklı yollara itecektir.
Paris'te Balayı Soruları ve Cevapları
Paris'te Balayı kimin eseri?
Jojo Moyes
Paris'te Balayı türü nedir?
Yabancı Romanlar, Romantik Aşk
Paris'te Balayı kaç sayfa?
144
Paris'te Balayı Yorumları
kadın çok iyi yazıyor yaa gerçekten mükemmel
18-07-2014 02:15
senden önce ben çok güzeldi bu biraz sönük kalmış yine de güzel bir konusu var
18-07-2014 04:47
bana biraz sıkıcı geldi ama genel olarak fena değildi
22-07-2014 00:13
çok güzel bir aşk romanı
23-07-2014 06:37
Jojo Moyes'in tüm çıkan kitaplarını okumama rağmen bu kitabı gerçekten sönük kalmış.Güzel akıcı bir üslubu olan jojo moyes'in bu kitabı on üzerinden dörtlüktü.Genede okumak isteyenlere iyi okumalar...
27-07-2014 17:45
çok güzel bir roman hayatta çok güzel aşklar var gerçekten
29-07-2014 23:31
ben çok beğendim bir kerede okudum elimden bırakamadım herkese tavsiye ederim güzel roman
31-07-2014 00:24
bu kitap harika herkese tavsiye ederimmm
31-07-2014 08:53
açıkçası paris ismini duyunca alıp okudum parise karşı bir merakım var çok gitmek istiyorum onun etkisi ile aldım ama hoşuma gitmedi aşk hikayesi basit kalmış bence ama hala parise gitmeyi çok istiyorum umarım pariste balayı yapmak bana da kısmet olur çok istiyorum
08-08-2014 04:48
güzel bir roman paris daha güzel gittim gördüm daha iyi anlatabilirdi
17-08-2014 04:41
Çok etkileyici Bi kitap..
19-08-2014 09:03
arkadaş kitap şahane
21-08-2014 02:04
mükemmel kitap parise gitmek istiyorum biri beni götürsün çok istiyorum
27-08-2014 01:40
kitabı dün almıştım akşam bir kerede okudum kısa ve güzel akıcı gidiyor hikaye tavsiye edebileceğim bir kitap
01-09-2014 10:52
O KADAR DA GÜZEL DEĞİLDİ Kİ ABARTMAYA GEREK YOK :(