Romanın başında Elif’in doğum sancısı tutar. Kandilinde yağı da bittiği için doğurduğu çocuğun yüzünü görmek için sabahı bekler. Bu doğum sahnesinden sonra roman geriye dönük bir şekilde ilerler. Doğum yapan kadın Elif’tir. Romanda baştan sonra Elif’in çocuğunun kimden olduğu merakı ön safhada tutulmuştur. Elif öksüz ve yetim bir kızdır. Bu kız üç ablası ile yaşamaktadır. Elif’in erkek kardeşi Aliş, dalgıçtır. Yaşamının büyük bir kısmını denizde geçirmektedir. Elif’in de tıpkı Aliş gibi denize ilgisi vardır. Denize sevdalı bu genç kız hayallerini denize karşı kurmaktadır. Elif, akıllı bir kız olduğu için ona “Tiycan” lakabını verirler. Adaletsizliklerin ve ezilenlerin yanında olan Kerimoğlu adında bir eşkıya vardır. Bu eşkıyaya Elif korkmadan yaklaşır. Kerimoğlu kızın bu korkusuzluğuna hayran kalır. Ona altın vererek gider. Bu durum hızlı bir şekilde yayılır. Köy ağası Hacı Resul Tiycan’ın Kerimoğlu’na yaklaştığını duyar. Hacı Resul, Tiycan’ı döverek altınlarını alır. Kerimoğlu ve Hacı Resul zıt karakterde kişiliklerdir. Hacı Resul’ü Kerimoğlu geçmişte köye rezil etmiştir. Bu durum onu daha da öfkelendirir. Kerimoğlu’nu bir tuzak ile öldürür. Roman daha sonra mekân olarak İstanbul’a geçiş yapar. Kristal Barda Cemal ile Ulalı Haşmet Bey karşılıklı konuşmaktadır. Haşmet Bey, sokaktaki köpek pisliklerini toplayıp Bompart Şirketi’ne satarak para kazanmaktadır. Cemal Bey ile aralarında bu yüzden bir tartışma geçer. Cemal Bey, yaptığı işin pis bir iş olduğunu söyler. Haşmet Bey ise yaptığı işin köpek pisliği ile para kazanmak olduğunu ve kendisinin de farklı olmadığını söyler. Cemal Bey, İngilizce ve Fransızca bilmektedir ve önceden bunun derslerini vermektedir. Bu işte fazla para kazanamaz. Bir gün bir turisti gideceği yere bırakır. Turist ona bahşiş verince kolay para kazanma yolu olarak bu yolu seçer. Ulalı Haşmet Bey, kendi yaşadığı yerdeki delikanlılardan bahseder. Bu delikanlılar efedir ve delikanlıca sevmektedirler. Cemal Bey, bu durum üzerine küçümsendiğini hisseder ve kendisini savunma yoluna gider. Haşmet Bey’in kadınlarla arası iyi değildir. Parasıyla kadınları dize getireceğini düşünür. Haşmet Bey, İstanbul’un meşhur güzeli Zizi ile tanışır. Zizi, Haşmet Bey’i sadece para amaçlı kullanır. Zizi, köpeği Pişon’u tuvalete götürmesini söyleyerek herkesin içinde küçük düşürür. Ardından Haşmet Bey’i tokatlar. O günden sonra Haşmet Bey, Zizi’den uzak durur. Zizi’den sonra köpek pisliği getiren Zarife adında kaba bir kızı gözüne kestirir. Haşmet Bey’in amacı karşı cinsteki yenilgisini ortadan kaldırabilmektir. Şaban Ağa kızın adresini biliyordur. Haşmet Bey, Şaban Ağa’dan Zarife’nin adresini alır. Evlerine gittiğinde anne ve kız ılımlı yaklaşır. Haşmet Bey, sadece filmlerden izlediği bir sahneyi Zarife’nin önünde canlandırmaya çalışır. Ama nafile komik duruma düşmekten öteye gidemez. Haşmet Bey’e Zarife yumruk atınca Haşmet Bey ortamdan uzaklaşır. Köpekler onu kovalayıp üstüne pislerler. Ondan sonra karşılaştığı çingene kızı Cura’ya evlilik teklifi eder. Ama Cura ona evet demez. Hoşbulduk Selim lakaplı bir kaptan Kerimoğlu’nun cesedini bulur. Hoşbulduk Selim; merhametli, yardımsever biridir. Zamanında üç oğlunu da kaybeder. Kimsesiz çocuklara sahip çıkar. Kerimoğlu ile Hoşbulduk Selim önceden tanışmaktadırlar.
Aliş, Çakır Raziye adında bir kadınla evlenir. Aliş, bir süre felçlik geçirdikten sonra tekrar eski sağlığına kavuşur. İzmir’e doğru yol alan Bozkurt vapuru batar. Fırsattan istifade vapurdaki eşyaları Rum Kolarides satmaya çalışır. Haşmet Bey adında tüccar ise bir miktar altınını gözü gibi korumaktadır. Tiycan, Kerimoğlu ve kardeşi Aliş’i kaybettikten sonra kendine gelemez. Otuzlu yaşlarına gelir ve daha evlenemez. Tiycan’ın içine anne olma isteği uyanır. Bucak müdürü Şefik Ulvi’den hamile kalır ve bir kızı olur. Şefik Ulvi, evli bir adamdır. Tiycan’ın hamileliğini öğrendiğinde bebeği aldırmasını ister. Daha sonra çocuk büyüdüğünde ise ona sahip çıkmak ister. Bunu Tiycan kabul etmez. Ablalarıyla yaşadığı evi de terk eden Tiycan Adem ve karısı Nefise’nin yanına gelir. Hacı Resul, Adem ve Nefise’nin evini basar. Adem’i ve Tiycan’ı öldürüp kızını yaralar.
Değerlendirme
Ötelerin Çocukları, Halikarnas Balıkçısı’nın 1956 yılında yazdığı romanıdır. Romanda olaylar dağınık verilmiştir. Merak unsuru ön plandadır. Romanın başında Elif’in doğum sahnesinden sonra çocuğun kimden olduğu düşündürür. Hâkim bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Deniz ve denizcilik ile ilgili bilgilere yer verir. Romanda mükemmel bir dil işçiliği göze çarpar. Mitoloji ile denizi birleştiren yazar gerçek yaşamın hikâyesini sunmaktadır.
Yazan: B. Öğretmen
Ötelerin Çocukları Soruları ve Cevapları
Ötelerin Çocukları kimin eseri?
Halikarnas Balıkçısı
Ötelerin Çocukları türü nedir?
Yerli Romanlar
Ötelerin Çocukları kaç sayfa?
336
Ötelerin Çocukları Yorumları
çok güzel bir kitap kedimden çok şey buldum
19-10-2020 14:52
kitabın ana kahramanları kimler
20-11-2022 18:50
yazarın gerçek adı neden yok kimin eseri olduğu belli değil