Harry bir yazardır. Ancak düşündüğü, istediği şeyleri kağıda yeterince dökmeyen ve ya dökemeyen bir yazardır. Çok kişiye aşık olmuş şu an da en son aşık olduğu kadının yanındadır. Kadın zengin ve Harry'yi mutlu etmeye, onun her dediğini yapmaya çalışan bir kadındır. Eskiden Afrika Harry'ye yazma isteği aşılardı, ve yazma isteğinin yeniden uyanması için aşık olduğu kadın ile birlikte Afrika'ya gelmiştir. Orada beklenmeyen bir kaza ile bacağı kangrene çok yaklaşmış uçağın gelmesini beklerler. Bu sırada Harry geçmişi ve kendisine çok yaklaşmış olan ölümü düşünür. İlk aşkını, asker olduğu zamanları, fakir semtlerinde otururken yazmak istediği şeyleri bir bir düşünür. Yazamadıklarını düşünür ve düşünürken derin bir uykuya dalar. Sabah uyandığında uçak gelmiş Harry'yi doktora götürecektir. Harry uçağa biner Kilimanjaro dağının zirvesini görür ve oracıkta can verir. Son gördüğü şey Kilimanjaro'nun karlarıdır.
Temiz Ve Aydınlık Bir Yer
Karısı ölmüş olan yaşlı bir adam her gün gecenin geç saatlerine kadar bir temiz, aydınlık, sessiz, sakin bir mekan da oturmaktadır. Onun oturması garsonların eve gitmesini geciktirmekte ve de garsonlar bu durumdan şikayetçidir. Geçen hafta intihar girişiminde bulunan bu adamın arkasından konuşmaya devam eder ve en sonunda içki kalmadı diyerek yaşlı adamı gönderir ve kafeyi kapatırlar.
Bir Günlük Bekleyiş
Schatz aniden hastalanır. Babası onun için bir doktor çağırır. Doktor önemli bir şeyinin olmadığını söyler ve ilaç bırakır. Babası ilaç saati gelene kadar ona kitap okur. İlaçlarını verdikten sonra yürüyüş ve bıldırcın avına çıkar oradan geldiğinde çocuğun öleceğini düşündüğü için ağladığını görür ve çocuğu teselli eder.
Kumarbaz, Rahibe Ve Radyo
Bir Meksikalı ve bir Rus beraber yemek yerken tanınmayan biri gelir ve o ikisini vurur. Hastaneye kaldırılırlar. Bay Frezar bir polistir. Meksikalıyı sorguya çeker ancak Meksikalı onları kimin vurduğunu, ne olduğunu bilmemektedir. Rahibe Meksikalının durumundan çok etkilenir ve ona yardımcı olmaya çalışır. Onun için sürekli dua eder ve polislerden ona bir ziyaretçi göndermelerini ister. Polis üç tane Meksikalı suçlu bulup onun ziyaretine gönderir. Onlarla ilk önce Bay Frezar konuşur ve Meksikalı hastanın bir kumarbaz olduğunu öğrenir. Sonraki sabah Meksikalı hasta ile görüşür.
Babalar Ve Oğullar
Babası ile birlikte küçük yaşta balık tutmak ve avlanmaya alışmış, alıştırılmış olan Nick, şimdi kendi oğlunu yanına almış gezmeye gitmektedir. Bu sırada aklına geçmiş gelmiştir. Babasının ona ilk silah verişi, ilk avı küçükken beraber ava çıktığı Kızılderili arkadaşları hepsi bir bir gelmiştir aklına. On beş yaşına kadar babası ile her şeyini paylaşmış, hiçbir şey saklamamıştır. Babası çok iyi bir avcı ve çok iyi balık tutabilmektedir. Bu sporları aynı zamanda oğlu Nick'e öğretirken diğer yandan da ahlaki eğitimini tamamlamaktadır. Silahı doğru yerde ve zamanda kullanmanın faydalı olduğunu silahı av dışında ve av sırasında da fazla kullanmamak gerektiği gibi incelikleri küçük yaştan beri öğretmiştir. Ancak babası şimdi ölmüş kendisine ise bu iki sporu miras olarak bırakmıştır. Nick de kendi oğluna bunları öğretmektedir. Bunları düşünürken oğlu Nick'i dalgınlıktan aydırır ve dedesini sorar. Konuşma dedesinin mezarını çiftliğe getirme kararı ile son bulur.
Başka Bir Ülkede
Savaş'dan çıkan dört tane yaralı genç birbirlerini hastane yoluna sürekli gidip gelirken bulurlar. Bunlardan iki tanesi savaşta çok büyük mücadeleler vermiş iki genç oldukları için madalya almışlardır diğeri Amerikalı olduğu için madalya almıştır ve sonuncusu savaş meydanında sadece bir saat durabildiği için madalya alamamıştır. Tüm halk askerleri askerler ise içlerinde birbirlerini dışlamaktadır. O sıralarda hastaneye yeni gelen bir makine bir subay ve bu gençlerden biri tarafından denenmektedir. Subayın buna inancı yoktur. Doktorları ise Subay’ın inancını yerine getirmeye çalışsa da subay buna inanmayacaktır.
Katiller
Al ve Max, Ol ismindeki adamı öldürmek için küçük kasabaya gelirler. George'un lokantasına girer, Nick, Sam ve George'u rehin alarak Ol Anderson'un gelmesini beklerler. Ol Anderson normalde her akşam saat altı da oraya yemek yemeye gelirken bu akşam odasından dışarıya çıkmak istemez ve yemeye gelmez. Al ve Max saat yediye kadar Ol Anderson'un gelmesini bekler, gelmeyince rehineleri serbest bırakarak giderler. Nick hemen Ol Anderson'a haber vermeye gider ancak Ol Anderson bir şey yapamayacaklarını söyler. Nick tekrar lokantaya döner ve George'a kasabayı terk etmek istediğini söyler.
Hiç Olamayacağınız Gibi
Savaş sırasında askerlerin gönlünü rahatlatmak için Amerikan asker üniforması giymiş İtalyan bir subayın yaşadığı şeyler, rüyaları, korkuları anlatılır. En büyük korkusu bir nehir kıyısında bombardımana tutulmaktır. Bunu arkadaşı Para'ya söylemeden oradan ayrılmak zorunda kalır. Askerlerin onun Amerikan subayı olduğuna inanması için yanında çikolata, sigara gibi şeyler getirmesi gerekmektedir. Bu malzemeleri bulabilmek için taburdan yeniden ayrılır.
Elli Bin Dolar
Jack, iyi bir boksördür ancak karısını ve çocuklarını çok özlemesi ona bu işi zindan eder ve işi bırakmayı ister. Bu onun son maçı olacaktır. Geceleri uyuyamamaya, kendini iyi hissetmemeye başlayınca bahis için karşısındaki kişiye elli bin dolar yatırmıştır. Bu maçı kaybedeceğinden emin bir şekilde ringe çıkar, dövüşmeye başlar ilk başlarda her şey Jack'in kazanması yönünde ilerler hatta rakibi faul yapar ancak Jack bunu kabul etmez ve dövüşe devam eder. Sağlam bir dayak yedikten sonra, kendini kaybeder ve faul yapar. Maç burada sona erer ve Jack kaybeder.
Francis Macomber'in Kısa ve Mutlu Yaşamı
Bay Macomber eşi Bayan Macomber ile birlikte avcılık öğrenmek için Wilson dan ders almaya başlarlar. İlk gün bir aslan yakalayan Bay Macomber, aslanı vurduktan sonra korkudan kaçar. Karısına, uşaklarına ve Bay Wilson'a rezil olan Bay Macomber bunun acısını çıkarmak, telafi etmek için ertesi gün eşi ve Bay Wilson ile birlikte bizon avına çıkar ilk başta her şey çok iyi gider üç tane bizon vurur Bay Macomber, kendine olan güveni yeniden gelmiştir. Vurduğu ilk bizonun kaçtığını duyunca onun peşinden gitmeye başlar. Gittikten sonra başka bir bizon onların üstüne doğru gelmeye başlar ne Wilson ne Bay Macomber o bizonu vurmayı başaramaz Bayan Macomber eşine bir şey olacak korkusuyla tüfeğe sarılır ve bizonu vurmaya çalışır ancak yanlışlıkla eşi Bay Macomber'ı vurur.
Değerlendirme;
Kitap çok akıcı, sade, anlaşılır bir dille yazılmış dokuz öyküden oluşan güzel sayılabilecek bir Hemingway eseri. Öykülerde olayın nereden başladığı veya nereye gittiği belli olmayan yerler var veya bazı öykülerin sonu belli değil bu yönden biraz eksik olsa da dokuz öyküye de güzel diyebiliriz
Yazan: Senanur KARAKUZULU
Kilimanjaro'nun Karları Soruları ve Cevapları
Kilimanjaro'nun Karları kimin eseri?
Ernest Hemingway
Kilimanjaro'nun Karları türü nedir?
Öykü/Hikaye
Kilimanjaro'nun Karları kaç sayfa?
196
Kilimanjaro'nun Karları Yorumları
konular çok etkileyici daha önce ernest hemingway kitapları okumuştum tarzını biliyordum öykü olarak da çok başarılı iş çıkartmış
23-05-2020 15:05
roman bekliyordum öykü olması şaşırttı onun dışında beğendiğim bir kitap