Kara Kule - Silahşor

Kara Kule - Silahşor - Stephen King

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (5.9)	Editör
Kitapevi (8)	Sosyal Medya

Kara Kule - Silahşor Özet

Öncelikle Kara Kule - Silahşor kitabı tek olarak değil serinin bir parçası olarak bakmak gerekiyor ve Kara Kule serisinin ilk kitabı olan bu romanda baş kahraman Roland isimli Silahşorun kuleyi arayışa çıkması, her ne kadar dünyamız ile bağlantısı olsa da bizim dünyamızdan farklı bir dünyada yaşaması, nasıl silahşor olduğu konu alınmaktadır.

Kara Kule romanı “Siyahlı Adam çölde kaçıyordu. Silahşor de peşindeydi.” cümlesi ile başlar ve Silahşorun de serüveni başlamış olur. Asıl olarak Roland Kara Kulenin peşindedir ve ona ulaşabilmesi için büyücülük yapabilen, mistik güçlere sahip olan Siyahlı Adamı bularak kuleye ulaşabileceğini düşünmektedir ve uçsuz bucaksız sıcak çöller üzerinde takibe başlamıştır.

Silahşor, bu ıssız çölde yaptığı takip sırasında yolda Brown isimli biri ile karşılaşır ve onun yanında konaklamaya başlar. Roland aslında çok fazla konuşmayı seven bir insan değildir ama Brown’a öncesinde Tull isimli kasabada yaşadıklarını anlatmak ister ve onunda kabul etmesiyle başından geçenleri anlatmaya başlar.

Roland Tull isimli kasabaya geldiğinde bara uğrar ve barın sahibi olan Alice isimli kadınla tanışır. Kasabada yaşadığı bazı olaylar dışında Alice ile geçici bir birliktelik yaşamaya başlar. Kadın Silahşorun eninde sonunda gideceğinin de farkındadır. Bu arada Roland Siyahlı Adamın öncesinde kasabadan geçtiğini ve ölü bir adamı diriltip öyle gittiğini öğrenir. Doğru yolda olduğuna ve Siyahlı Adama yaklaştığına ikna olur. Kasabada ayrıca bir kadın rahip bulunmaktadır ve düzenli olarak da kasaba halkını çağırarak dini törenler gerçekleştirmektedir. Kadın Siyahlı Adam ile irtibata geçmiş olan birisidir ve bir kısım ondan mistik güçler almıştır. Silahşorun kasabadan ayrılma zamanı geldiğinde kasabadaki herkes büyülenmiştir ve kadın rahibinde kışkırtmaları ile sevgilisi Alice’ de dahil olmak üzere tüm kasaba halkı Silahşoru öldürmek için ayaklanmışlardır. Silahşor hepsini tek tek vurmak zorunda kalarak kasabadan ayrılır. Büyük bir çölde ölümü göze alarak tekrar Siyahlı Adamın peşine düşer.

Çölün ortasında bir durak yerinde Silahşor, Jake isimli bir çocukla karşılaşır. Jake aslında bizim dünyamızdan bir çocuktur ama oraya nasıl geldiğini kendisi de bilmemektedir. Çocuğun tek hatırladığı New York isimli bir şehirde yaşadığı, cadde kenarında beklerken siyahlı bir adamın onu bir arabanın önüne ittirmesi ile arabanın altında kaldığıdır. Silahşor zaten karşısına çıkan birçok olayı Siyahlı Adamın yapmış olduğu plan doğrultusunda olduğunu düşünmektedir ve bu olayda yine Silahşoru haklı çıkarmıştır. Roland çöldeki takibine artık Jake isimli yeni yol arkadaşı ile devam edecektir. Roland çocuğa karşı yakınlık duymaya da başlar ve hatta Roland çocuğa küçüklüğünde başından geçen bazı olaylar ile birlikte nasıl Silahşor olduğunu anlatır. Her ne kadar çocuğa yakınlık duysa da bu yolculuk sırasında Roland bir kahin ile karşılaşacak ve Siyahlı Adama ulaşabilmesi için Jake’i feda etmesi gerektiğini de öğrenecektir.

Silahşor sonunda çölü geçmiştir ve Golgotha isimli bir dağda Siyahlı Adam ile karşılaşmıştır. Siyahlı Adam Tarot kartları ile silahşora fal bakar, kendisine geleceği ile ilgili bazı ip uçları verir, uzun bir gece boyunca konuşurlar. Siyahlı Adam ona Kule için denize doğru batıya doğru gitmesini söyler. Sonrasında silahşor derin bir uykudan uyandığında Siyahlı Adam ölmüştür ve dediği gibi tekrar yolculuğa başlayarak deniz kenarına gelir.

Sonrasında serinin ikinci kitabı olan Üç’ün Çekilişi ile Silahşorun serüveni devam edecektir.

Kara Kule - Silahşor Soruları ve Cevapları

Kara Kule - Silahşor Yorumları