Jane Eyre

Jane Eyre - Charlotte Bronte

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.3)	Editör (9.5)
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Jane Eyre Özet

Jane Eyre, annesi ve babasını birbirlerinin ardı sıra kaybetmiş ve ailesinin ölümünün ardından annesinin vasiyeti üzerine dayısının evinde yaşamaya başlamış küçük bir kızdır. Fakat dayısının evine yerleşmesinden kısa bir süre sonra dayısı da vefat etmiştir. Dayısının bir karısı ve ikisi kız, biri oğlan iki çocuğu vardır. Hepsi de Jane'den nefret etmekte ve ona çok kötü davranmaktadırlar. Dayısının ölümünün ardından Jane Eyre, yengesi ve kuzenlerinin insafına kalmıştır. O evde Jane'i seven ve az da olsa onu koruyup kollayan tek kişi kahya kadın Bessie'dir. Fakat yengesi ve kuzenlerinin nefreti yanında Bessie'nin sevgisi bir hiç kalmaktadır.

Jane on yaşına bastığında, yengesi onu yatılı okula göndermeye karar verir. Jane'in gideceği okul yoksul ailelerin çocuklarına hizmet veren ve bir vakıf okulu olan Lowood Okulu dur. Fakat her şeye rağmen Jane kendisine çok kötü davranılan bu evden kurtulacağı için memnundur.

Jane, Lowood Okulu'nda karşılaştığı tüm zorluklara rağmen güzel sekiz yıl geçirir. Son iki yılında okulda öğretmenlik yapmıştır. Bu sekiz yılın sonunda artık okuldan ayrılması gerektiğini düşünür ve gazeteye dadı arayan aileler için ilan verir. İlanına Thornfield denen bir yerde yaşayan Mrs. Fairfox adında bir bayandan cevap gelir. Dokuz yaşındaki bir kız çocuğuna mürebbiyelik yapacaktır. Bu teklifi hemen kabul eder ve Thornfield'e doğru yola çıkar.

Thornfield Konağı'na vardığında yaşlıca ve sevimli bir kadın olan Mrs. Fairfox ile tanışır. Mrs. Fairfox Thornfield Konağı'nın kahyasıdır. Evin sahibi ise Mr. Rochester adında bir beydir fakat çok fazla seyahat ettiğinden Jane Mr. Rochester ile tanışma şansı bulamaz. Dadılık yapacağı küçük kız Adele adında küçük sevimli bir kızdır. Fransa'da doğmuş olduğundan İngilizcesi çok zayıf olsa da Jane Lowood'da Fransızca dersi görmüştür ve Adele ile iletişim kurmakta hiç sıkıntı çekmez. Adele ile çok iyi anlaşırlar ve Jane ona kısa sürede çok şey öğretir. Mrs. Fairfox'u da çok sevmiştir. Fakat Thornfield'de geçirdiği bu süre boyunca evin sahibi Mr. Rochester eve hiç uğramamıştır. Daha sonra bir gün, tesadüfen Mr. Rochester ile tanışma fırsatı bulur fakat bu tesadüfün hayatının akışını ne denli değiştirebileceğinden habersizdir.

Jane Eyre Kitap Özeti

Jane Eyre, anne ve babasını çok küçük yaşta kaybetmiş bir kız çocuğudur. Anne ve babasını kaybettikten sonra ise dayısı onu yanına almıştır. Dayısı yaşarken iyi bir hayat süren Jane, onun vefatından sonra yengesi kötü kalpli Bayan Reed'in zalimligine kalmıştır. İki kızı ve bir oğlu olan Bayan Reed, onları el üstünde tutarken Jane'i sürekli aşağılamaktadır. O evde ona tek iyi davranan kişi Kahta Bessie'dir. Jane, kitap okumayı çok sevmektedir. Bir gün erkek kuzeninin kitaplığından bir kitap okurken erkek kuzeni onu görür ve oradan kitap okumasının yasak olduğunu söyleyerek Jane 'i çok kötü bir şekilde döver. Seslere gelen yengesi ise Jane'e kızarak onu dayısının eski odasına kapatır. Böylece aklının başına geleceğini düşünür. Ancak o odada dayısının silüetini gören küçük Jane bayılır. Doktor geldiğinde hiçbir şeyi olmadığını söylese de zaten onu evden atmak için yer arayan yengesi Bayan Reed, onu yatılı okula verse daha iyi olacağına dair doktordan rapor alır. Ve hemen o hafta Jane yatılı okula verilir.

Evden ve o eziyetten kurtulduğu için mutlu olan Jane gittiği yatılı okulda tam 8 yılını geçirecektir. Altı yıl öğrencilik iki yıl ise öğretmenlik yapar bu okulda. Ancak artık farklı bir şeyler denemek isteyen Jane, gazeteye iş ilanı verir. İş ilanına Mrs. Fairfox isimli bir kadın kendisini öğretmenlik yapmak üzere Thornfield'e çağırmaktadır. Bunu bir fırsat olarak gören Jane hemen hazırlıklarını yaparak yola çıkar. Thornfield'e ulaştığı zaman yaşlı ve tatlı bir kişi ile karşılaşır. Mrs. Fairfox bu evin kahyasıdır. Ders vereceği kişi ise Adele isminde küçük bir kız çocuğudur. Günler artık güzel geçmektedir. Mrs. Fairfox ile vakit geçiriyor, Adele ile oyunlar oynayıp ders çalışıyorlardır. Bu sıralarda Adele 'nin babası yani evin sahibi olan Mr. Rochester, eve gelir. Jane, kendisinden yirmi yaş büyük olan bu adamdan çok etkilenmiştir. Bu hoşlantısı yavaş yavaş aşka dönmektedir. Mr. Rochester da ona karşı aynı hisleri beslemektedir. Bir süre sonra Mr. Rochester kendisine evlenme teklifi eder ve o da bu teklifi kabul eder. Her şey çok güzel ilerlerken düğün günü bir adam gelerek Jane'e Mr. Rochester 'ın zaten evli olduğu haberini verir. Rochester da bunu yalanlamaz. Evin tavan arasında yaşamakta olan bu eski karısı delirmiştir. Üstelik Rochester ona karşı bir aşk beslememektedir. Ancak Jane bütün bunları kabullenemeyerek evi terk eder.

Aç ve susuz birkaç gün boyunca yürür. En son dayanamayacağı bir noktaya geldiği vakit bir ev görür. O eve girdiğinde de yeni bir hayata başlayacaktır. İlk başta kendisini dilenci sansalarda sonradan yardımcı olurlar. Evde Mary, Diana ve John isminde üç kardeş yaşamaktadır. John bir din adamıdır. Jane açlık ve susuzluktan çok hasta olduğu için ilk zamanlar onları tanıyamasa da sonradan iyileşir ve çok iyi arkadaş olmaya başlarlar. Jane'in bir dilenci olmadığını anlarlar. John, Jane'e karşı hisler beslemeye bile başlamıştır. Sonradan ölen bir amcaları sayesinde Mary, Diana, John ve Jane'in kuzen oldukları anlaşılır. Amcaları tüm mirasını Jane'e bırakmıştır.

Bir yandan da ölüm döşeğinde olan yengesi kendisini son kez görmek istediğini bir mektup ile bildirir. Bu sırada kuzeni John, Jane 'in kendisiyle birlikte Hindistan'a gelmesini gerekirse orada evleneceklerini söyler ve bunu istediğini belirtir. Jane bu teklifi reddederek önce yengesinin yanına gider. Yengesi aslında amcasından haberi olduğunu ancak kıskançlık yüzünden söylemediğini anlatır. Jane 'den onu affetmesini ister. Jane onu affederek Rochester 'ın yanına döner. Çünkü artık ondan ve aşkından daha fazla ayrı kalmak istememektedir. Geri döndüğünde Rochester'ın eski karısının evi yakmış olduğunu, Rochester'ın bu yangında kol ve gözünü kaybettiğini öğrenerek onun yanına gider. Evlendikten iki yıl sonra Rochester 'ın gözündeki perde yavaş yavaş kalkmaya başlar. Mary ve Diana ile görüşmeyi hiç kesmeyerek mutlu bir hayat sürmeye devam ederler.


Değerlendirme: Jane, çok zorluklardan geçmiş olmasına rağmen kendi ayakları üzerinde durmasını bilen, istediği zaman çekip gidebilen, çok güçlü bir kadının romanı. Hayatı boyunca hep savaşmış, mücadele etmiş, biri. Sonunda gerçek aşkı ve kuzenlerini de bulunca mutlu olmayı başarıyor. Okurken, onun adına çok mutlu oluyordum. Onun hislerini okuyucuya çok iyi geçiren bir kitap. Türk edebiyatından Çalıkuşu romanına çok benzettim bu kitabı. Herkesin okuması gerekenler listesinde.

Yazan: Senanur KARAKUZULU

Jane Eyre Konusu

Jane Eyre, İngiliz kadın yazar Charlotte Bronte'nin ilk kez 1847 yılında yayımlanmış olan romanıdır. O dönemde İngiltere'de kadın yazarlara kimse saygı duymadığı ve değer vermediği için Charlotte Bronte eserini bir erkek adı olan Currer Bell takma adıyla yayına sunmuştur. Fakat daha sonraları kitap Charlotte Bronte'nin adıyla basılmaya başlanmıştır.

Jane Eyre yi yazarken Charlotte Bronte kendi hayatından esinlenmiştir. Kitapta adı geçen Lowood Okulu, Charlotte Bronte'nin bizzat kız kardeşleriyle öğrenim gördüğü rahip çocuklarına eğitim veren okuldan esinlenerek kurgulanmıştır. Ayrıca kitaptaki ölüm sahnesinin Charlotte Bronte'nin ablası Maria'nın ölümünü yansıttığı söylentiler arasındadır.

Kitabın temel taşını oluşturan temel konu kadın hakları ve kadın haklarının korunmasıdır. Kitap feminen bir yazım diline sahiptir ve Jane Eyre'nin kendi ağzından yazılmıştır. Jane Eyre, romantizm akımına bağlı kalınarak yazılmış en önemli kitaplardan bir tanesidir. Uzun yıllardır popülaritesini yitirmemiştir ve hala okurlar tarafından okunup beğenilmektedir.

Benim için Jane Eyre yine çok severek okuduğum bir kitap oldu. Şahsen Bronte kız kardeşlerden kötü bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum zaten. Charlotte Bronte'nin bundan böyle favori yazarlarım arasında yer alacağını söyleyebilirim. Yazarın yazım dili çok samimiydi ve kitabı okurken Jane Eyre'nin kendisi bana yaşam öyküsünü anlatıyormuş gibi hissettim. Gayet de akıcı bir romandı. Umarım siz de benim gibi Jane Eyre'yi okur ve çok beğenirsiniz.

Jane Eyre Soruları ve Cevapları

Jane Eyre Yorumları