Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Nine StoriesÇeviren:Coşkun Yerli
Puan Tablosu
Dokuz Öykü Özet
Dokuz Öykü, "The Catcher In The Rye" yani Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabının yazarı J. D. Salinger'ın ilk olarak 1993 yılında yayımlanmış olan öykü kitabıdır. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere içinde tam dokuz adet öykü barındırmakta. Yazarın Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabında samimi bulduğum ve yadırgamadığım üslubunu ne yazık ki bu kitabında pek de öyle bulmadım. Kitabın içindeki ilk öykü Muz Balığı İçin Harika Bir Gün ve son öykü Teddy'i ne kadar sevsem ve sonlarını şaşırtıcı bulsam da, diğer öyküleri pek de akıcı bulmadım. Açıkçası öykülerde çok fazla diyalog olması beni biraz rahatsız etti. Ama yine de yalnızca 'Muz Balığı İçin Harika Bir Gün' ve 'Teddy' için alınıp okunabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitabın içindeki en sevdiğim öykülerden biri olan ve aynı zamanda dokuzuncu öykü olan Teddy'nin kısa özeti ise şöyle:
Teddy, yalnızca on yaşında olmasına rağmen, pek de yaşına uygun davranmayan bir çocuktur. Meditasyon ve aydınlanmaya, tanrıya ve yeniden doğuşa inanan Teddy, çevresindeki yetişkinlere göre çok daha olgun bir çocuktur. Önceki yaşamında Hindistan'da yaşadığını ve ruhani yolculuğunu neredeyse tamamlayacakken bir kadınla tanışınca bunun ölümüne sebep olduğunu, sonra da bir çocuğun bedeninde tekrar dirildiğini söylemektedir. Hatta önceki hayatlarında yaşadıklarını ve deneyimlerini, düşüncelerini anlatarak kasetler doldurmaktadır.
Annesi, babası ve altı yaşındaki küçük kız kardeşi Booper ile yaşayan Teddy, ailesi ile beraber bir gemi seyahatine çıkarlar. Seyahat bir tatil niteliğindedir. Bir sabah kalktıklarında anne ve babası Teddy'i babasının yeni aldığı bavulun üzerinde bulurlar. Bavul da tavandan biraz daha alçakta olan dolabın üzerindedir. Annesi hala yataktan kalkmamıştır, yüzünü duvara dönerek tekrar uyumaya çalışır. Olanları pek de umursamaz. Fakat babası Teddy'e çok kızmıştır. Ne kadar bağırıp çağırsa da oğluna laf dinletemez. Bir süre böyle bağırışmalarla geçtikten sonra, babası Teddy'nin fotoğraf makinesini Booper'a verdiğini öğrendiğinde gerçekten çok öfkelenir. Teddy de daha fazla direnmeden aşağı iner ve kız kardeşini bulup fotoğraf makinesini almak üzere kamaradan çıkar. Ancak bütün güverteleri dolaştıktan sonra, sonuncusuda kız kardeşini oyun oynarken bulur. Babasının fotoğraf makinesini ise bir kenara koymuştur. Teddy kardeşine annesinin onu çağırdığını, giderken makineyi de götürüp babasına vermesini söyler. Booper başta ona inanmasa da, sonrasında doğru söylediğini anlar. Teddy de her sabah saat onda güncesini yazdığı güverteye çıkarak, ailesine ayrılmış şezlonglardan birine oturur ve küçük defterini çıkararak yazmaya başlar. O sırada karşı taraftaki demirlere yaslanmış duran Nicholson da onu izlemektedir. Nicholson bir süre önce bir sınav grubu ile buluştuğu sırada Teddy'nin doldurduğu kasetlerden birini dinlemiştir. Teddy'den izin isteyerek yanındaki şezlonga oturur ve sohbet etmeye başlarlar. Nicholson kaseti de dinlediğinden Teddy'nin bazı konulardaki görüşlerini merak etmektedir. Aynı zamanda merak ettiği bir diğer şey grubundaki birkaç arkadaşına ne zaman ve nasıl öleceklerini söyleyip söylemediğidir. Teddy böyle bir şey söylemediğini, çok merak ettiklerini söyleseler de hiçbirinin nasıl öleceklerini bilmek istemediklerini söyler. Onlara yalnızca bazı ipuçları vermiştir. Ayrıca herkes her an ölebilirdir. Teddy, az sonraki yüzme dersine E güvertesine gittiğinde havuzun boşaltılmış olduğunu görüp havuzun kenarında durup havuzun dibine bakarken şakacı kız kardeşi arkadan onu havuza ittiğinde ölebileceğini söyler. Bu da bir ihtimaldir.
Sohbetlerine devam eder ederler, fakat Teddy'nin yüzme dersi saati gelmiştir. Nicholson onu bırakmak istemez, sorulacak bazı soruları vardır. Fakat Teddy son bir iki soruya da cevap verdikten sonra yüzme dersi için E güvertesine çıkar. Az sonra Nicholson da peşinden gitmeye karar verir. Bütün güverteleri dolaştıktan sonra E güvertesinin merdivenlerini tırmanırken bir çığlık duyar. Bu küçük bir kız çocuğunun kulak tırmalayan çığlığıdır.
Yazan: Miraç Elif Kanbay
Dokuz Öykü Soruları ve Cevapları
Dokuz Öykü kimin eseri?
J.D. Salinger
Dokuz Öykü türü nedir?
Yabancı Romanlar
Dokuz Öykü kaç sayfa?
168
Dokuz Öykü Yorumları
fena değil okunuyor ortalama bir kitap diyebiliriz
11-12-2015 22:24
okurken sıkıldığım kitaplardan bir tanesiydi
12-04-2016 00:06
salinger dokuz öykü kitabı ile adına yakışır bir esere imza atmış çok beğendim mükemmel bir kitap
23-08-2019 16:49
muz balığı için mükemmel bir gün hikayesinin özetini ekler misiniz