Takvimler 1290’ı gösterdiğinde Sen Jan şövalyelerinden Notüs Gladyüs, Issızhan’a gelir. Gladyüs, Napoli Kralının gayrimeşru çocuğu olarak kendini bir asilzade olarak gördüğünden önce Gladyüs-Uniküs Dükalığının, sonra Bitinya Prensliğinin en sonunda da Bizans İmparatorluğunun koltuğuna oturmayı hedeflemektedir. Amaçları doğrultusunda ilk olarak 90 yaşındaki Ertuğrul Beyi ortadan kaldırma planı yapar. Bunun için Osmanlı Beyliği ile bölgede yer alan Bizans tekfurlarının arasını bozup karışıklık çıkarmayı amaçlamaktadır. Planı doğrultusunda han işletmecisi Mavro’dan şövalyelik vaadiyle bazı bilgiler almaya çalışır. Bir yandan da Mavro’nun kız kardeşi Liya’yı elde etme arzusuyla yanıp tutuşmaktadır. Liya, Ertuğrul Beyin atlarından sorumlu olan Demircan’la bir ilişki yaşamaktadır. Demircan’ın annesi Bacıbey, Liya’nın dini nedeniyle evlenmelerine izin vermemektedir. Tek umutları yakalandığı nikris hastalığından bir an önce kurtularak Bacıbey’i ikna edecek olan Ertuğrul Beydir.
Gladyüs, Söğüt civarında bir mağarada yaşamakta olan Cenevizli Keşiş Benito ve Türkopol Uranha’yla bir olarak Ertuğrul’un değerli atlarını çalıp beylik ile Karacahisar tekfuru arasında anlaşmazlık çıkarmayı amaçlamaktadır. Planı doğrultusunda harekete geçen Gladyüs, Liya ile Demircan’ı birlikte görünce Demircan’ı sırtından vurarak öldürür. Liya’ya ise tecavüz edip kızı öldürmesinin ardından cesedini bir kilime sararak Karacahisar yakınlarına bırakır. Aynı gün Ertuğrul Bey de dünyaya gözlerini yummuş, beyliğin başına Ertuğrul Gazinin kardeşi Dündar Alp’in tüm itirazlarına rağmen Osman Bey seçilmiştir.
Demircan’ın ölümünün ardından o ana kadar kendini dini eğitime adamış kardeşi Kerim Çelebi, Bacıbey tarafından zorla kılıç kuşandırılır. İsmi de Kerim Can olarak değiştirilir. Bacıbey’in himayesine aldığı Mavro da kız kardeşinin intikamı için Kerim Can ile birlikte silah eğitimi alır.
Beylik savaşçıları ile Karacahisar arasındaki gerginlik hızla tırmanırken Kamagan Derviş tarafından gelen bilgiyle esas düşmanın peşine düşülür. Osman Bey de Şeyh Edebali’nin kızı Balkız’ı ikinci kez istemek üzere dünür vazifesi gören Eskişehir Sancakbeyi Alişar’ı Şeyhe gönderir. Ancak Alişar Bey, Şeyhten kızı kendisine ister. Olumsuz yanıt alınca da kızı kaçırtmak için Çudaroğlu’nu tutar. Çudaroğlu bu iş için Galdyüs, Benito ve Uranha ile anlaşır. Kız kaçırma planı başarısız olunca Osman Bey hem Alişar Beyin hain planını hem de Demircan’ın katilini öğrenmiş olur. İnönü’de yapılan bir karşılaşmada da Alişar Beyin sonu ölümü olur.
Yaz mevsimi geldiğinde Kaplan Çavuştan Konya’nın içler acısı durumunu öğrenen ve Moğol İmparatoru Argun Hanın ölüm haberini alan Osman Bey oluşan bu siyasi boşluktan yararlanarak Karacahisar’ı fetheder.
Yarhisar Tekfuru Hrisantos kızı Lotüs’ü Bilecik Tekfuru Rumanos’la evlendirmek istemektedir. Lotüs, 50 yaşlarındaki bu adamla evlenmek istemez ve Orhan Bey’den kendisini kaçırmasını ister. Osman Bey bu duruma sıcak bakmaz ve oğlunu uyarır. Öğrenirler ki düğünde Osman Bey’e pusu kurulacak, hemen bir plan yaparlar. Ancak bu plandan karşı tarafın haberi olmuştur. İçlerindeki hainin Dündar Alp olduğu fark edilince Osman Bey tarafından öldürülür. Düğün günü geldiğinde Bilecik, İnegöl, Yarhisar, Atranos hisarları beylik kuvvetlerince ele geçirilir. Mavro ve Kerim Can sevdiklerinin intikamını Gladyüs, Benito ve Uranha’yı öldürerek alırlar. Böylece Kerim Can mollalık geri döner ve kılıcını bırakarak Şeyh Edebali’nin medresesine döneceğini Bacıbey’e net bir şekilde ifade eder.
Devlet Ana romanı, kâğıt ve dürbün kullanımı, gözlük kelimesi, sıtma hastalığının kaynağının bilinmesi gibi pek çok konuda anokronizmin pençesine düşse de kurguda salt tarihsel gerçekçiliğe bağlı olma zorunluluğu olmadığından bu durum bir edebiyat metninden keyif almayı engellememektedir. Kemal Tahir dildeki yetkinliğini farklı kaynaklardan elde ettikleriyle birleştirmiş ve ortaya yıllardır okunan, üzerinde çalışmalar yapılan bu değerli eseri çıkarmıştır.
Roman Anadolu’ya gelen Sen-Jan tarikatı şövalyelerinden, Napoli kralının gayrimeşru oğlu Notüs Gladyüs, Issızhan’da Mavro’nun hanına yerleşmesiyle başlıyor. Notüs Gladyüs, Ertuğrul Bey’in hasta olduğu haberini almıştır. Onun beyliğini yıkarak Bitinya ucunun prensliğini ele geçirmek ve Bizans İmparatorluğunun başına geçmek istemektedir. Mavro, kız kardeşi Liya ile yaşayan hancılık yapan genç bir çocuktur. Babasının ölmeden önce verdiği öğütlerle doğru kararlar vermeye çalışmaktadır. Ancak içinde her zaman var olagelmiş şövalye olma isteğini Notus Gladyus alevlendirir. Mavro’ya türlü vaatler verir, hayaller kurdurur. O gece han için hareketli bir gecedir, Notus Gladyus’un arkadaşı Türkopol Yüzbaşısı Uranha karanlık bataklıktan geçip Issızhan’a gelecektir. Bu bölümde o dönem bataklıktan geçerken kılavuz insanlarının olduğunu ve bu meslekte canın ufak bir anlaşmazlıkta kılıcın ucunda olması gibi o döneme ait ilginç bir meslek tanıtılıyor. Ancak Türkopol gecenin alaca karanlığında bataklığın insan yuttuğu söylentilerinin arasından sıyrılarak Issızhan’a ulaşıyor. Aynı zamanda o dönemde esir düşen insanların dilenerek coğrafyayı karış karış gezerek kurtulmalıklarını çıkarmaya çalışması o dönem için önemli bir ayrıntı. Kurtulmalığını çıkarmaya çalışan
Liya, güzeller güzeli Liya Demircan’a aşık. Ancak Demircan’ın annesi beyden daha bey devlet yönetme gücüne sahip güçlü bir karakter. Demircan Ertuğrul Bey’in değerli atlarının at yetiştiricisi, iyi bir savaşçı. Bacıbey, bu evliliğe izin vermediği için hala ikna aşamasında olan bir aşk. O gecenin sessiz sabahında Mavro odadan çıktıktan sonra odayı kitlemediğini gören Notus Gladyus Liya’ya taciz etmeye yeltenir. Liya o an eline geçen bıçağı zehirli diye tanıtır ve Notus Gladyus odadan çıkar. Notus Gladyus ve Türkopol yola düşerler. Notus’un büyük hayali kendisine ordu kurmaktır. Bunun için at çalmaya ve adam toplamaya giderler. Yolda Liya’nın atını gördüklerinde şüphelenir Notus Gladyus Demircan gibi güçlü bir yiğidin olayları öğrenip onların peşine düşmesinden korkmakta ilerlerken Liya ve Demircan’ı samimi bir şekilde görürler. Notus Gladyus, Türkopol’e Demircan’ı okla vurmasını söyler. Bugüne kadar attığı ok hep hedefini bulmuşsa da bu sefer oku bir yiğidi arkadan vurma ahlaksızlığıyla yerini bulur. Bu şekilde bir yiğidin ölümü tüm halkça duyulur. Mavro gözyaşlarına boğulur. Issızhan’ı kapatır. Asla anlayamaz ama Bacıbey’in neden ağlamadığını. Bir yiğit böyle uygunsuz ölünce yaş akmaz gözden. Bacıbey diğer oğlu Kerimcan’a kılıç kuşandırır. Onu kanlılarının peşine sürer.
Bu arada Ertuğrul Bey çok hastalanınca yerine Osman Bey geçer. Fakat başa geçme aşkıyla yanıp tutuşan Dündar Alp Rumların desteğini almaya çalışır. Akçakoca, Dündar Alp’e Bey olarak niçin Osman’ı seçtiklerini şu şekilde açıklar: “Osman Bey bizi… bastırdı mı, ezdirdi mi? Utandırıp yere baktırdı mı, yok yoksul bıraktı mı?.. Yiğitlik salt bilekle değil… yürek ister, akıl ister. Biz uyurken uyumadı bekledi, Osman Bey… yoksulluk geldi çattı, kimileri gibi cimriliğe vurmadı. Çıplağımızı giydirmeye, açımızı doyurmaya çalıştı gücü yetse de yetmese de… canımızı canı, ırzımızı ırzı saydı. On üç yaşından bu yana savaşlarda gördünüz, ölüm tırpanının vınladığı yerde başını eğdi mi? Düşmanı hepimizin önünce kovup gerilerken hepimizin ardınca gelmedi mi? Bize Osman Bey’den uygunu kim?”
Aynı zamanda Osman Bey’in bu göreve uygunluğunu Şeyh Edebali ile yaptığı şu diyalog gösterir,
“Anadolu’yu bırakacağım şimdilik…Benim gördüğüm, tez vakitte gidicidir Moğol… Çünkü Moğol’un düzeniyle de uyuşmaz bizim Anadolu toprağı… Eski Yunan’ın Roma’nın düzeniyle de uyuşamamıştır çünkü… -Rahatça gülümsedi-Bizim gazi beylikler çabalasın bakalım, Konya’yı ele geçirmek için… Boğuşsunlar birbirleriyle, güçten düşünsünler kendilerini boş yere… İşimi kolaylaştırsınlar! Verimli topraklara sahip olana yarar Anadolu… Tükenmez insan kaynağıdır, insanının zanaatı da göründüğü gibi, köylülük değildir, devlet kuruculuğudur” Bu konuşmada Osman Bey beyliğe dair amaçlarını hem devlet adamlığı yönünü hem de geleceğe dair öngörüsünü ortaya koymuştur.
Osman Bey ile yeni bir dönem başlar ve Osman Bey’in beylikten devlet olma yönünde sınırları genişletme düşüncesiyle kitap sona erer.
Devlet Ana romanında Osmanlı Devleti’nin beylikten devlet olma yolundaki emin adımlarını ve bu yolda güçlü adımlar atan karakterler bize eşlik ediyor. Kemal Tahir dili o kadar iyi kullanmış ki 651 sayfanın ne zaman bittiğini anlamadım. 'Mahalli ağız’ ı insanı sıkmadan o dönemin içine alacak şekilde anlatması ve aynı zamanda tarihsel bir roman okuyor olmanız her yazarın başarabileceği bir şey değildir.
Devlet Ana’da Osmanlının hangi şartlar altında kurulup yükseldiği; 13. Yüzyılın sosyal, kültürel ve siyasi ortamı içinde anlatılmaktadır. Türklerin Orta Asya’dan getirdikleri töreler, bey seçimi, ahilik teşkilatı, toplumda kadının statüsü gibi konular olay örgüsüne çok güzel yerleştirilmiş olup okuyucuyu Osmanlı’nın beylik dönemi hakkında bilgilendirmektedir. Romanda özellikle Türk medeniyeti ve batı kültürü sıkça karşılaştırılmış her iki toplumda da dinin kullanılışının batıyı karanlığa hapsettiği bir dönem yaşamasından, diğer taraftan Türklerin beylikten devlete hızla yükselişine etkisinden bahsedilmiştir. Aynı zamanda Türklerdeki aile birliği, devlet millet arasındaki uyum, milli ve manevi değerlere bağlılık ve adaletin devlet kurma gücü üzerindeki etkisi anlatılmaktadır.
Devlet Ana Konusu
Kemal Tahir’in 1967 yılında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Devlet Ana romanı 6 bölümden oluşmaktadır ve Osmanlı Devletinin kuruluşunu anlatmaktadır.
Kitaptaki hikaye genel olarak Osmanlı Devletinin kurulduğu Söğüt’te geçmektedir ve Osmanlı tarihinin kurucuları sayılan Ertuğrul Gazi, Osman Bey ve Orhan Bey de kitapta yer almaktadır.
Kitabın birinci bölümü olan Kancık Vuruş’da genel olarak beyliklerin durumu ve Demircan’ın ölümü anlatılıyor.
Oymağın Beyi olan Ertuğrul Gazi’nin at bakıcısı olan Demircan Liya adındaki bir kızı sevmektedir. Liya Mavro ile birlikte Issız Han’ı işletmektedir ve hana bir gün Notüs Gladyüs adında biri gelir. Natüs Gladyüs sınırlarda karışıklık çıkartmak için görevlendirilmiş Sen Jan Şövalyelerinden biridir. Amacı burada beylikleri birbirine düşürerek onları zayıflatmak ve toprakları ele geçirmektir.
Natüs Gladyüs gece olunca Liya’nın odasına giderek ona tecavüz etmeye kalkışır fakat bunu başaramaz. Yine de Liya’ya olan düşkünlüğünden vazgeçmez ve onu takip eder. Liya, Demircan ile buluştuğu bir anda Notüs Demircan’a saldırır ve onu oracıkta öldürür. Liya da orada tecavüz ederek ona sahip olur. Bu sırada orada bulunan Osman Bey’in oğlu Orhan ile Demircan’ın kardeşi Kerim her şeyi görürler. Olaydan herkesin haberi olur ve ortalık karışır.
Kitabın ikinci bölümü olan Uyandırılan Işık’da ise Ertuğrul Gazi’nin hastalanması ve yerini Osman Bey’e bırakması konu ediliyor.
Ertuğrul Gazi çok ağır bir şekilde hastalanır. Bunun üzerine Oymağın başına geçmesi için oğlu Osman Bey seçilir. Bunun üzerine Bey olmak isteyen Ertuğrul Gazi’nin kardeşi Dündar Alp beyliği ele geçirmek için planlar yapmaya başlar. Bunun için düşmanları olan Rumlar ile iş birliği yapmaktan da çekinmez.
Demircan’ın hem Rum Notüs Gladyüz tarafından öldürülmesi ile annesi Bacıbey silah kuşanan herkesi toplayarak intikam almaya çalışır. Dündar Alp’in beyliği ele geçirmek için Rumlarla iş birliği yapması ve işlenen cinayetler sonrası ortalığı daha da kızıştırarak bir savaşın başlamasına neden olur.
Kitabın üçüncü bölümü olan Dost Çelmesi’nde ise Osman Bey’in Balkız’a olan aşkı ve bunun öğrenen düşmanlarının Balkız’ı kaçırma hikayesi anlatılıyor. Osman Bey Şeyh Edebali’nin kızı olan Balkız ile evlenmek ister. Onu ailesinden istemesi içinde yakın dostu olan Alişar Bey’i görevlendirir. Fakat Alişar Bey de Balkız’ı kendine istemektedir. İstemeye gittiğinde kızı kendisine ister fakat vermezler. Bunun üzerine Osman Bey’e de istediğini ama vermediğini söyler.
Düşmanları Osman Bey’in Balkız’a olan ilgisini öğrenince Alişar Bey ile iş birliği yaparak Balkız’ı kaçırırlar.
Kitabın dördüncü bölümü olan Fal’da ise gerçeklerin ortaya çıkması anlatılıyor. Balkız kendini kaçıranlara direnmiş ve ellerinden kurtulmuştur. İşin gerçeklerini ve olayın arkasındakileri anlatır. Demircan’ı öldürenler ile bu işin arkasında olanların aynı kişiler olduğu iyice ortaya çıkar. Bunun üzerine ilk çatışmalar başlar.
Kitabın beşinci bölümü olan Derin Geçit’de ise Osman Bey’in topraklarını genişletmeye başlaması ve devlet kurma mücadelesi anlatılıyor. İlk fetihler de bu bölümde anlatılıyor.
Kitabın altıncı ve son bölümü olan Kerimcan’ın Yolu’nda ise Dündar Bey’in ihaneti ortaya çıkar. Çıktığı anda Osman Bey’i öldürmeye çalışır fakat başaramaz. Osman Bey devletini büyütmeye devam eder ve Bilecil, İnegöl gibi şehirleri ele geçirir. Bu sırada kaçan Notüs Kerimcan tarafından yakalanır ve öldürülür. Bundan sonra kılıcı tamamen bırakır ve medresede molla olarak kendini bilime adar.
Kitapta aynı zamanda karakterlerin aşklarından da söz ediliyor. Kerem ile Aslıhan arasındaki aşk, Osman Bey’in evlilikleri de kitapta anlatılmaktadır.
Devlet Ana Soruları ve Cevapları
devlet ana kimin eseri?
Devlet Ana Kemal Tahir'in en ünlü eseridir.
devlet ana türü nedir?
Devlet Ana tarihi bir romandır.
Devlet Ana Yorumları
osmanlının nasıl kurulduğunu sıkılmadan okumak istiyorsanız bu kitabı okumalısınız tarih ve kurguyu mükemmel birleştirmiş ve okurken zevk alıyorsunuz dili de akıcı gerçekten güzel kitap tarih kitapları yerine bu tarz romanları okullarda okutsalar keşke
23-05-2014 02:01
çok uzun bir kitap özet ödevi için okumak zorunda kaldım internetten pdf olarak buldum okudum inanın canım çıktı tamam güzel bir hikaye anlatıyor fakat öğrenci için biraz ağır bir kitap yani tarihe ilgisi olmayan birine okutmak işkenceden başka birşey değil
05-06-2014 21:19
keşke okullardaki tarih kitapları da böyle olsa o zaman okurken sıkılmayız daha kolay öğreniriz akıp gidiyor kitap dahası okurken öğreniyorsunuz sıkıcı değil kurgu var mükemmel kemal tahir devlet ana kitabını mükemmel yazmış
10-06-2014 20:59
Osmanlının kuruluşunu anlatıyor güzel ve akıcı tarih kitabı gibi ama okuması eğlenceli tavsiye edilir tarih kitaplarını sevenler için bire bir
18-06-2014 06:56
arkadaşlar devlet ana kimin eseri acaba yazarı hakkında bilgi nereden bulabilirim kitap çok güzeldi yazarın diğer kitaplarını da okumak isterim
29-12-2014 18:43
okduğum en güzel tarihi kitapların arasında ilk üçe girer .müthiş akıcı ve gerçekçi bir roman
04-01-2016 20:38
ben biraz zoraki okudum devlet ana kitap özeti istedikleri için okudum fazla da beğenmedim genel olarak sıkıcıydı bana öyle geldi
07-04-2016 11:04
ertugrul gazi geçtigi icin okudum o kitabı
ertugrul gazi geçtigi icin okudum o kitabı amada yene güzel bir kitab
01-06-2016 11:13
çok fazla tarih bilgisi var güzel roman ama dili ağır geliyor takip etmek zorlaşıyor
06-11-2016 00:04
çookkk. iyiymiş, zormuşda
kemal tahirin en güzel eserlerinden biridiシツ
26-11-2016 22:30
açıkçası sırf kitabın özetini istedikleri için ve bu kitaptan sınav yapacakları için okumak zorunda kaldım maalesef. tarihe ilgim zaten yok bir de üstüne bu kitabı okutmalari kadar saçma bişey yok. bir kere sayfa sayısı 616 oku oku bitmiyor. akıcı filan da değil devamını hiçte merak ettirmiyor.
01-02-2017 21:04
kitabın ana fikri ne acaba paylaşır mısınız
15-11-2018 20:46
sıkıcı bir kitap diye düşünüyordum güzel konulara değinmiş ama gereksiz uzun kısaltılmış hali daha çok okunur
16-01-2019 18:46
çok sıkıcı bir kitap fazla da uzun öğretmen devlet ana özet ödevi vermese kesinlikle okumazdım hiç bir faydası yok
24-06-2019 17:05
öncelikle kitap tam bir türk klasiği. bayıldım. kitabın daha önce yasaklı bir kitap olması hiç şaşırtıcı değil. çünkü müslüman karakterler şarap içiyor, osmanlının kuruluşunda ermeni, rum karakterler rol oynuyor, cinsellik tasvirleri var yani o bildiğiniz osmanlı tasvirlerinin çok dışında bir betimleme yapmış kemal tahir. çok araştırmış bu kitabı yazarken ve yazdıkları tarihi açıdan çok mantıklı geliyor. ben kitabı okurken çok keyif aldım. kesinlikle sıkılmadım. tabi okumadan önce biraz anadolu kültürü, anadolu ağzına hakim olmak gerekiyor. hele ki o ağızla karakterleri konuşturursanız zaten kitap tadından okunmuyor. yani türkçe'nin lezzetine varıyorsunuz. sırf bunun için bile okunmalı bu kitap. bildiğinizin dışında farklı bir tarih bakış açısı kazanmak da yanınıza kar kalır. ben kesinlikle tavsiye ediyorum.
23-09-2019 21:06
devlet ana kisaca özet bu kadar mı? buradakini bire bir yazsam tam puan alırmıyım hoca yarı yıl tatilinde okumamız için verdi ama çok sıkıcı bir kitap
20-01-2020 21:33
kitabın konusu ve olay örgüsü harika tarihi bir kitabın bu kadar sürükleyici ve aynı zamanda bilgilendirici olması beni şaşırttı tarihi karakterleri hikaye ile çok güzel harmanlamış kemal tahir kitabı daha önce okumamıştım bu romanı sayesinde tanıdım diğer kitaplarını da okuyacağım
20-03-2022 22:15
devlet ana hangi roman türü?
21-09-2022 22:04
konusu güncel değil bize birşey katmıyor okutmanın anlamı yok okutacaklarsa tarih dersinde okutsunlar
02-03-2023 23:10
romanın türü nedir? politik mi tarihi mi
01-06-2023 11:58
kısa özet yok mu hoca kitabın tamamını özet olarak kabul etmiyor
07-09-2023 20:08
devlet kavramını çok iyi anlatmış ama işte bunlar hep kitapta kalıyor