Kitap Türü:Politika, TarihiOrjinal Adı:Collapse: How Societies Choose to Fail or SucceedÇeviren:Barış Baysal
Puan Tablosu
Çöküş Özet
Çöküş, daha öncesinde Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabı ile adını duyuran Jared Diamond'ın medeniyetleri farklı bir yönden ele aldığı ikinci eseri. Bu kitabında Diamond dünyanın farklı yerlerindeki uygarlıkları konu alıyor ve kimi toplumların nasıl yok olduğunu kimi toplumların ise ne gibi sorunlarla baş ederek devam ettiğini okuyucuya sunuyor.
Yazar kitabın en başında biri tamamen çökmüş diğeri ise büyümeye devam eden iki çiftlik örneği vererek okuyucuya kitabın nasıl ilerleyeceğine dair ipucu veriyor. Ardından uygarlıkların çökmesine sebep olan muhtemel sebepleri ortaya koyuyor. Çevre tahribatı, iklim değişikliği, toplumun çevre problemlerine müdahaleleri, düşman komşular ve dost ticaret ortakları olarak maddelediği bu sebeplere ele aldığı her uygarlıkta değiniyor ve en çok hangi faktörün etkili olabileceğini tartışmaya açıyor.
Değindiği uygarlıkların bir haritasını çizecek olursak yolculuk ABD'nin Montana eyaletinde başlıyor. UNESCO dünya mirası olarak sayılan ünlü Yellowstone Milli Parkı'nı içine alan bu eyaletin ormancılık ve madencilik geçmişi, insanların birbirleriyle ve çevreyle olan ilişkisi irdeleniyor. Ardından Pasifik Okyanusu'nda bulunan adalarda ilkel bir hayat sürmüş ve günümüzde yok olmuş ya da yok olmaya yüz tutmuş topluluklara geliyor. Buradaki insanların alışkanlıklarına ve çevreyi bilinçsiz kullanımlarına değiniyor. Daha sonrasında ise Amerika kıtasının ortasında bulunan Maya uygarlığından; topluma etki eden dış faktörlerden ve Mayalı liderlerin tehlike karşısındaki pasif duruşundan bahsettikten sonra günümüzde İzlanda ve Grönland topraklarında bulunan uygarlıklara değiniyor. Bu kısımda aynı toprağı paylaştıkları halde bir tarafta yok olmaya yüz tutmuş, diğer tarafta ise varlığını hâlâ sürdüren toplumları karşılaştırmalı olarak ele alıyor. Ardından nüfus artışı, toprak ve çevre problemleri gibi sorunlarla yüzleşen modern toplumlardan; bunların içinde bulundukları şartları iyileştirmek için attığı adımlar ve kendilerini bekleyen muhtemel gelecekten bahsediyor. Son olarak da bir nevi kitabın genel ana fikrini vermek adına küresel meselelere yöneliyor ve modern dünyayı ne beklediğini, hangi konularda umutlu olabileceğimizi toparlamaya çalışıyor.
Bu yedi yüz on sayfalık hacimli kitaba dair görüşlerime gelirsem, öncelikle yazarın ilk kitabını okumadığım için aralarında bir karşılaştırma yapamayacağımı belirtmek isterim. Sadece Çöküş üzerinden konuşacak olursam, yazarın tek bir kıtaya ya da bilindik antik uygarlıklara odaklanmak yerine dünyanın farklı yerlerinden örnekler getirmesini başarılı buldum. Bu uygarlıklardan bahsederken “Gelişmemiş toplumlardı ve bu yüzden sorunlarla mücadele edemediler.” gibi basit bir görüş sunmak yerine o uygarlıkların mücadele ettiği sorunların günümüz dünyasında da devam ettiğini belirtme çabası hoşuma gitti. Ayrıca, yaptığı karşılaştırmalar olumsuz koşulların bir uygarlığın çökmesi için her zaman bir bahane olamayacağını okuyucuya aktarıyordu. Bu yönü sayesinde çok fazla bilgi edindim. Daha önce adını duymadığım ya da hakkında pek fazla bilgimin olmadığı yerler ve olaylar hakkında oldukça fikir sahibi oldum diyebilirim.
Öte yandan kitabın okuyucuyu yoran bazı özellikleri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Çok fazla bilgi ve ülkelerin tarihi üzerinden ilerlediği için dikkatli bir okuma gerektiriyor. Bazen ele aldığı sorunun geçmişten kaynaklandığını göstermek için daha da geriye gidiyor ve bu durum anlatılanları toparlamayı zorlaştırabiliyor. Ayrıca her ne kadar bölümlerin sonunda o topluluğun ne gibi durumlarla yüzleştiğine dair bir özet yapmasını güzel bulsam da yazarın bu taktiği bazen sebeplerin yine belli başlı kategorilere indirgendiğini hissettiriyor. Son olarak, kitabın tasarımı ile ilgili bir meseleden bahsetmek istiyorum: Yazarın değindiği uygarlıklara dair fotoğraflar kitabın tam ortasında bulunuyor. Bu yüzden okuyucu her seferinde ilgili fotoğrafı bulmak için orayı açmak ve görselin numarasını aramak zorunda kalıyor. Bu durum kitabı okumaya dalmış birinin dikkatini dağıtıyor, hatta can sıkıcı bir hâl alabiliyor.
Kısaca bilgi konusunda oldukça hacimli olan ve konuya meraklı birisinin çokça bilgi edinebileceği bir eser. Ancak dikkatli ve yavaş okuma yapmadan olmuyor. Ayrıca -bu türdeki her kitapta yapılması gerektiği gibi- sadece yazarın ortaya koyduklarıyla bir sonuca varılmaması gerektiğini kendimize hatırlatmak gerekiyor.
Yazan: Rumeysa Nur Yıldırım
Çöküş Soruları ve Cevapları
Çöküş kimin eseri?
Jared Diamond
Çöküş türü nedir?
Politika, Tarihi
Çöküş kaç sayfa?
744
Çöküş Yorumları
kitap benim hoşuma gitti biraz uzun zaman içindeki bilgiler çok ilginç ve o yüzden kendisini okutuyor komplo teorilerini sevenler için ise tam bir kaynak kitap olmuş tüfek mikrop çelik kitabı da güzeldi bu da ona benzer ama daha fazla tarihe odaklanmış ilgisi olanlara duyrulur