Ateşte Yeşerdim

Ateşte Yeşerdim - Halit Ertuğrul

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.9)	Editör (9)
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Ateşte Yeşerdim Özet

“Kışı yaşamayan yazın değerini bilemeyeceği gibi, aç kalmayan da ekmeği takdir edemez.”

Ateşte Yeşerdim, Halit Ertuğrul’un, harika eserlerinden bir tanesi. Hakkında yapılacak yorum bırakmayan bir solukta okunan 6 bölümlük çok güzel ve duygusal bir kitap. Yetim Arif’in acı hayatını konu alan kitap, 6 bölüm ve bu 6 bölümü de kendi içinde başlıklarla kısa kısa ayıracak şekilde yazılmış. Genel olarak Halit Ertuğrul havasını hemen hissedebiliyorsunuz kitaba başlar başlamaz. Kitabın en güzel yanı, hiçbir olayın uydurma olmayışı. Romanın hikayesi gerçek kişiler ve olaylardan yola çıkılarak yazılmış. Tüm duygu sonuna kadar sizi içine çekecek şekilde sunulmuş. Yazarında deyimiyle dayanabilen yüreklere kitabın içeriğini açıklayayım.

“Derdin çaresi, dert içindedir. Acının ilacı da acıda gizlidir.”

1. Bölüm

Ateşte Yeşerdim romanı o zamanın önemli bakanlarından olan Arif’in “Yılın Yazarı” ödülünü almak üzere eski ve küçük kasabasına dönmesiyle birlikte hücum eden düşünceleriyle birlikte başlıyor. Bu yolculuğa nasıl başladığının öyküsü de bu bölümde bize anlatılıyor. Babasının evi terk etmesi üzerine annesi ve küçük Arif’i, babaannesi ve dedesi kapı önüne koymuştur. Bunun üzerine annesi yalvar yakar geri dönmeyi denemiştir ama dedesi katı ve acımasız bir adamdır, onu bir kere kovmuştur. Bunun üzerine adı gibi Melek olan annesi, üç aylık bebeğini de alıp annesinin yanına gitmiştir. Kalbinde Havalinin hayali ile her gün üzülen Melek, bir yandan annesine, bir yandan onun tek direnci olan Arif’ine sarılıp hayatını onlara adayarak geçirmektir. Zaman geçtikçe onlara sataşan insanlar olur fakat Melek bunların hepsinden kendini ve küçük ailesini koruması için Allah’a sığınmaktadır. Arif’in ilk 6 yılını anlatan bu bölümde karşımıza tüm kitap boyunca kendini gösterecek Kevser Hanım ve Davut Hoca çıkıyor. Bu ikili, Melek ve Arif’in en büyük yardımcıları ve dostları oluyor kitap boyunca.

2. Bölüm

Arif’in her şeyi anlamaya başladığı bu bölümde Arif, birkaç yardım ile okula başlıyor. Hem çalışıp hem de okula başlayan karakterimizin okul aşkı o kadar saf ve temiz anlatılıyor ki, kitap boyunca o saf çocuğu çok seviyorsunuz. Annesinin ilaç parasını ve evin ekmek parasını kazanan Arif, bu sürede Fevzi Öğretmeninden çokça cesaret alıyor. Fakat öğretmeninin ve müdürün tayininin çıkmasıyla beraber ilkokulda bitiyor ve Arif okulu yine bırakmak zorunda kalıyor. Okuma aşkıyla yanıp tutuşan bir çocuk için okul hasreti ne kadar da acı verici bir deneyimdir. Fevzi Öğretmeninden gelen mektupla içinde yeşeren ümit ve birkaç destek ile Arif annesini kasabaya taşınmaya ikna ediyor. Burada okula başlayan Arif’in hayatı tabii ki de kolay olmuyor. Bin bir zorlukla okulu bitirdiği zaman önünde daha aşması gereken sorunlar olduğunu farkında oluyor. Fakat okuma aşkı, onu yatılı ilköğretmen okuluna yönlendiriyor.

3. Bölüm

Şu noktadan sonra her bölümün, bir dönüm noktası olduğunu sizde fark etmişsinizdir. Bu bölümde yatılı okulu kazanan Arif’in karşısına çıkan yeni zorluklar anlatılıyor. Müdüründe yardımıyla Arif okula yerleşiyor ve annesine de okulda bir iş ayarlanıyor. Bu şekilde Arif ve Melek ayrılmamış oluyor. Bu bölümde sağ-sol tartışması gibi siyasi konulara da değiniyor yazar. Ayrıca Arif’in vurulduğu Hasret’ten vazgeçişine de bu bölümde şahit oluyoruz. Bir albayın kızı olan Hasret’in annesi, Arif’i kenara çekip kızının ona layık olmadığını ve ondan uzak durması gerektiğini son derece sert bir dil ile anlatıyor.

4. Bölüm

Arif okulu derece ile bitiriyor ve öğretmenliğe adım atıyor. Okul, dereceye giren öğrencilere İzmir gezisi düzenliyor. Arif bu gezi boyunca babasını düşünüyor. Büyük şehir hayali ile annesini terk eden ve tüm ailenin yıkımına sebep olan babasına olan hasreti bebekliğinden beri içini yakıyor Arif’in. Her zaman yetim olarak anılan ve bunun altında ezilen Arif için baba faktörü çok farklı bir anlam ifade ediyor.

5. Bölüm

Ayrılış vakti gelmiş ve çatmıştır. Arif artık öğretmendir ve ataması yapılmıştır. Onu bekleyen yeni maceralar vardır. Arif bu bölümde yıllardır hasretini çektiği babası ve kardeşiyle tanışıyor. Onu tanıdıkça onu anlıyor. Dedesi ve babaannesinin durumu kötüleşiyor. Dedesi ecel terleri döküyor, annesine eziyet eden bu iki kötü kalpli insan yaşadığı olaylar sonrası özür dileseler de, sonları maalesef kötü oluyor. Dedesi ölünce babası babaannesini eve geri alıyor. Çok pişman olan ve Melek’ten af dileyen Cemal’e Melek, herkesin onunla tekrar gurur duymasını sağlayan bir şekilde cevap veriyor.

6. Bölüm

Gönlündeki Hasret’in hasretini oraya gömen Arif, Nur isimli temiz kalpli bir kızla evleniyor. Annesi ve Nur’u bırakıp köye öğretmenlik yapmaya gidiyor. Bir ahırı sınıf yapmakla işe başlıyor ve iki yıl boyunca o köyün öğretmeninden fazlası oluyor. İki yıl sonra geri dönüyor ve bazı olaylarda sonra içinde uyumakta olan okul aşkı tekrar alevleniyor. Bu dönemde yazı da yazan Arif, milli eğitim müdürlüğü görevini bırakıp Ankara’ya geliyor. Burada bakan danışmanı olarak çalışmaya başlıyor. Ailesini de yanına alıyor. “Yılın Yazarı” ödülü için memlekete çağırıldığında ise tereddüt ederek gidiyor. Bu gezi de annesini kaybediyor. İlk kitabın sonu bu şekilde bitiyor.

“Bir insanın geride bıraktığı en büyük miras, masum bir insanın gönlüne girip ona hayat veren direnci kazandırmaktır.”

Ateşte Yeşerdim, bir solukta bitmekle kalmıyor kalbinizde bir iz bırakıyor. Kitabın sonunun aceleye gelmesini bekliyordum fakat sonu da başı kadar özenle yazılmıştı. Hayran kaldığım kitaplardan biri olan bu serinin ikinci kitabını okumayı heyecanla bekliyorum.

“Bu yazı gözyaşlarıyla yazılmış. Çünkü gözyaşıyla yazılan yazılar, gözyaşıyla okunur.”

Yazan: Sena AKSOY

Ateşte Yeşerdim Soruları ve Cevapları

Ateşte Yeşerdim Yorumları