Şehbal, 3 yıl önce Göbel’e atanmış genç bir öğretmendir. Normalde tatil için gittiği İstanbul’a bu son yıl gitmek istemez ancak tam da o an bir mektup alır. Mektubu gönderen kişi, Şehbal’in çocukluğunu beraber geçirdiği, ilk gençlik yıllarında hayli yakınlaşmış olan, ilk aşkı Mübin’den gelmektedir. Mübin, Şehbal’e önemli bir konuda söyleyecekleri olduğunu haber verip İstanbul’a gelmesini rica etmektedir. Şehbal bu mektubu alınca oldukça heyecanlanır ve uçarcasına İstanbul’a gider. Mübin’in artık işini almış bir birey olarak kendisine yıllardır beklediği evlilik teklifini gerçekleştireceğini ummaktadır.
İstanbul’da sütannesi, onun iki kızı Rezzan ve Nazan ile kuzenleri Mübin, onu büyük bir özlemle karşılar. Nazan ve Rezzan, hareketli bir gençlik yaşamaktadır ve çocukken de bu arkadaş ortamında sadece Şehbal ile Mübin bu ortamdan rahatsızlık duyarak birbirine yakınlaşmışlardır. Hatta bir keresinde onların bu yakınlaşmasına Nazan da şahit olmuştur. Bu olaydan sonra Mübin ile eskisi gibi teması olmasa da Şehbal aşkını daima diri tutmuştur.
Beklediği gün gelip de Mübin kendisiyle konuşma girişiminde bulunduğunda fazlaca heyecana kapılmıştı. Oldukça gergin görünen Mübin, konuşmayı evliliğe, aşka ve sevdiğiyle evlenmenin önemine getirmiş ve Şehbal’den bu konuda yardım istemiştir. Kafası karışan Şehbal tam olarak ne olduğunu anlamadan Mübin, Nazan’a aşık olduğunu ve onunla arasını yapmasını istemiştir.
Büyük bir hayal kırıklığı içinde kalan Şehbal, ne diyeceğini bilemez şekilde ayağa kalktığında başını cama çarpıp bayılmıştır. Aslında bayılmasına sebep olan yaşadığı hayal kırıklığı olsa da cama çarpmak kendisi için bahane olmuştur ve kalbi ne kadar acısa da Mübin’e yardım edeceğini bildirmiştir.
Ertesi gün durumu Nazan’a anlattığında Nazan’dan olumsuz cevap almış, hatta onun bir başkasıyla gizli şekilde sözlendiğini öğrenmiştir. Bu durum biraz olsun içini rahatlatmıştır. Durumun olumsuzluğunu Mübin’e bildirdiğinde ise Mübin çok fazla perişan olmuş, kendisini sigara ve içkiye vermiş, kumar oynadığı da olmuştur. Şehbal, ona fazlasıyla acımış ve bu yolundan vazgeçirmek için elinden geleni yapmıştır.
Göbel’den tanıdığı Doktor Hoca tam da bu kasvetli havada Şehbal’i ziyarete gelmiş ve kardeşinin bedbaht bir durumda olduğundan, kardeşinin ölümcül hastalığa yakalanmış olan eşinin durumundan dolayı çok mutsuz olduğundan söz ederek onları köşklerine davet etmiştir. Bu davete Nazan, Rezzan, Mübin ve Şehbal büyük bir hevesle davete iştirak etmiştir. Doktor Hoca’nın kardeşi Selman Siret karısına düşkün yakışıklı bir adamdır. O gece hep birlikte oldukça güzel vakit geçirirler.
Ancak Mübin günden güne kötüleşmeye devam etmektedir. Şehbal’in yardım çabası da boşa çıkmış, Mübin tarafından hayatına fazla müdahil olmakla ve aşktan anlamamakla suçlanıp kendisini rahat bırakması istenmiştir. Bu duruma daha fazla katlanamayan Şehbal görev yerine dönmüştür.
Göbel’de yaşadıklarını derin bir acıyla düşündüğü sırada Doktor Hoca ve Selman Siret onun ziyaretine gelir. Selman Siret’in karısı vefat etmiştir. Selman Siret görev yeri olan Japonya’ya gidecektir ancak bu gidişinden önce Şehbal’e evlenme teklifinde bulunur. Şehbal de kendisinden biraz zaman ister. Konukları gittikten sonra uzun süre bu konu üzerinde düşünür ve teklifi kabul ettiğine dair bir mektup yazdığı sırada Mübin Göbel’e gelir. Uzun bir yolculuktan yarı hasta vaziyette gelen bu ilk aşkının yaptığı tüm hataları içinde affettiğini hisseder. Mübin kendisinden özür diler ve onun kendisini ne kadar sevdiğini anlar. O gece birlikte olurlar ancak Mübin’in durumu kötüleşir. Doktor Hoca’nın müdahalesi sonrası biraz uykuya dalar gibi olan Mübin’in sayıklamaları Şehbal’i derinden yaralar. Birlikte olduğu kişinin Nazan olduğunu sanmakta ve halen ona olan aşkını sayıklamaktadır. Bunu bile affeder Şehbal. Şehbal’in okula gittiği sırada Mübin bir mektup bırakarak yakında evleneceklerini ama acil olarak gitmesi gerektiğini söyleyerek İstanbul’a döner.
Tam da bu dönemde Nazan’ın düğünü olur. Daha fazla bekleyemeyen Şehbal, Mübin’in yanına gider. Mübin işlerini bahane ederek evliliği ertelemek niyetinde olduğunu söyler. Ancak Şehbal Mübin’in Nazan’a yazdığı bir mektubu bulur ve burada Nazan ile Mübin’in bir ilişkisi olduğunu öğrenerek Göbel’e dönmek üzere yola çıkar. Bu sırada hamile olduğunu öğrenir. İstanbul’dan eski bir arkadaşının yanına giderek bebeğini aldırır.
Bu sırada Nazan ile Mübin arasında meydana gelen yakınlaşma dedikoduları giderek artar ve Nazan boşanır. Şehbal umutsuzluk içinde görev yerinde zamanını geçirirken Doktor Hoca’nın ısrarıyla İstanbul’a gider. Burada Selman Siret ile tekrar karşılaşırlar ve Selman Siret mazi ne olursa olsun kendisiyle evlenmeyi istediğini söyler. Teklifi kabul eden Şehbal ile Selman İsret ertesi gün nişanlanırlar.
İstanbul’dan ayrılmadan önce sütannesini görmeye giden Şehbal Rezzan ile karşılaşır ve Mübin’in Göbel’e gittiğini öğrenerek şaşırır. Nazan’da umduğunu bulamayan Mübin Şehbal ile yeniden bir araya gelme isteğindedir. Nişan haberi duyulunca Mübin Şehbal’in yanına gider ve onu türlü şekillerde ikna etmeye çalışır. Nikah kıyıldıktan sonra bile bu ısrarına devam eder ve gelecekte Şehbal’in çok pişman olacağını söyler. Ancak Şehbal artık Mübin’den tam anlamıyla kopmuştur ve bundan sonra ne yapacağını soran Mübin’e son bir tavsiye verir; aşka tövbe.