Yazarın bu kitabında başta aşk konusu olmakla birlikte farklı konularda hikâyeleri ve çeviri denemesi gibi bazı yazılardan oluşmaktadır. Aşkın çeşitleri kısa hikâyelerde kendine yer bulmuştur. Bazı hikayeleri yarım kalmışlık hissi uyandırmakta olup Halide Nusret ve Halide Edip gibi bazı yazarların da aynı tarzda eserlerinin olması böyle bir edebî tarz olduğunu düşündürmektedir.
Aşka Dair
Bir köyde vekil olarak müezzinlik yetenekli bir gencin, bu köye hava değişimi için gelen hasta bir dul kadına olan aşkı anlatılmaktadır. Hasta kadının köye gelişinin ardından ezanı kıbleye doğru değil de kadının evinin yönüne doğru ve her zaman hüzünlü bir makamda okumaya başlayan genç geceleri ise ıssız dağlarda dolaşmaktadır. Kış gelip de kadının köyden ayrılması üzerine genç de ortadan kaybolur. Sağanak halinde yağmurun yağdığı birgün kendisini aramaya çıkanlar onu kadının boş evinin avlusunda yere yığılmış ve yağmurdan sırılsıklam olmuş vaziyette bulur.
Ayin-i Şikem (Yeme İçme Ayini)
Hoca Hanım olarak adlandırılan ve bir evde eğitmen olarak görev yapan kadının türlü güzel huyları vardır. Ancak bu güzel huylarının yanında bir zaafı vardır. Yeme konusunda kendisini tutamamaktadır ve yemeği adeta bir ayine çevirmektedir. Diğer hizmetliler ile ev sahibi de bu durumu bilir ancak anlayışla karşılarlar. Birgün akşam yemeğini fazlaca kaçırması sonrası fenalaşınca doktor çağrılır. Doktor ona hayatı boyunca devam etmesi gereken bir diyete başlatır. Tüm ev sakinleri Hoca Hanım’ın bu diyeti uygulamasına yardım eder. Birgün Hoca Hanım gelininin yanına gitmek için ister. Diyete uyması koşuluyla izin verilir kendisine. Gelininin yanına giden Hoca Hanım’ın bir süre sonra ölüm haberi gelir. Diyete uymayıp fazlaca yemek yediği birgün fenalaşarak ölmüştür. En büyük zaafı ölümüne neden olmuştur.
Zerrin
Bir evin bahçesinde bir kadın zarafetiyle dolaşan bir sokak kedisi, gururlu duruşuyla ev sakinlerince sahiplenilir ve kendisine Zerrin adı verilir. Eve girdikten sonra da asaletiyle herkese kendini sevdirir. En çok da evin küçük beyiyle ilgilenir. Sonunda onun odasında oynamaya başlar en çok. Birgün evin beyi hastalandığında o uyanana dek günlerce başından ayrılmaz. Ancak havalar ısınmaya başladığında Zerrin ortadan kaybolur, günlerce eve dönmez. Delikanlı onu birgün komşunun kömürlüğünde görür, artık temiz ve asil Zerrin kirlenmiş ve mahcup vaziyettedir. Yaptığı hatanın farkında gibidir ancak delikanlı onu affetmez, sonrasında da kedilere karşı sevgi gösteremez hale gelir. Kedilerin sadakatinin sadece bir mevsim sürdüğüne hükmeder.
Bir Hazin Hatıra
Eczanede ilaç almak için sıra bekleyenler arasında bir kadın göze çarpmaktadır. Sağanak yağmurun altında eczaneye gelmiş, şemsiyesinden sular damlayan ve hasta kızına ilaç almak için beklerken oldukça evhamlı görünmektedir. Nihayet ilaç alma sırası kendisine gelir ve reçetedeki ilaçlar hazırlanır. Kadın ücreti ödemek üzere parayı uzattığında paranın bir parçasının kopuk olmasından dolayı eczacı parayı kabul etmez. Kadın çaresizlik içinde ne yapacağını bilemez haldeyken bir başka hasta çocuğun babası kadının elindeki parayı alarak yenisini kadına verir. Kadın adama hiçbir şey söylemez ancak gözleriyle bu iki hasta ebeveyn pek çok şey konuşup birbirilerine karşılıklı dua ederler.
Raziye Kadın
İzmir’de şirin bir evde ikamet eden Raziye kadın yılın büyük bölümünü şehirde yer alan diğer akrabalarının yanında geçirir. Saati ve günleri bilemez, takip edemez ve bu şekilde gittiği yerlerde bir hafta, on gün kadar kalır. Nihayet birgün hazırlanıp çantasını eline alınca da bir başka akrabasının yanına gider. Bu gezisinin son durağında ise ailenin en büyüğü yer alırdı. En son onun evine gidip en fazla onda kalır, namaz aralarında laf arasında akrabaların havadislerini anlatır.
4 Yaprak
Bir mektuptan alınan 4 yapraklık bir alıntıda 30 yaşında dul bir kadın ile 18 yaşındaki gencin aşk hikayesi yer alır. Bu ikili aralarındaki yaş farkı ve diğer imkansızlıklara rağmen birbirlerine hiç açıklanmamış şekilde derinden hissettikleri bir aşkın içindedirler. Delikanlı kendini bildiğinden beri kadına karşı farklı davranmış, nişanlandığı gün damadın elini ısırmış, kocası ölüp de kadın baba evine dönünce aynı zamanda komşu çocuğu olan bu genç ile kadın daha da yakınlaşmıştır.
Kadın Şikayeti
Tam anlamıyla mükemmel bir eş ve mükemmel bir baba olan Alim Payes’in karısı Irana, kocasından dert yanar. Kocası evde her zaman karısını haklı bulan, zengin olmamasına rağmen onun tüm isteklerini yerine getiren, karısı söylemeden karısına takılar, elbiseler alarak onu gösterişli şekilde davetlere götüren, kendisi ise oldukça zeki, çekici ve yakışıklı saygın bir adamdır. Karısı tüm bunlardan dolayı kendisinin şikayet hakkı olmadığı için şikayetlenmektedir. Çocuğu da babası itina ile yetiştirmiş, daha küçük yaşta ona Yunancayı bile öğretmiş, piyanoda usta haline getirmiştir. Tüm bunlar kadını daha da kötü hissettirmiştir. Çünkü kadının öfkelenecek, kavga çıkaracak ve kocasına kızacak hiçbir nedeni olmayan 13 yıllık bir evliliği vardır. Bu yüzden defalarca kocasını aldatma girişiminde bulunmuş, ancak her seferinde kocası bunu önleyerek karısına yine sadakatle davranmıştır. Son olarak kocasını kolundan bıçaklamaya kadar giden Irana, yine kocasının şefkatiyle karşılaşmştır.