Yeşilin Kızı Anne

Yeşilin Kızı Anne - L. M. Montgomery

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (7.2)	Editör (8.7)
Kitapevi (7)	Sosyal Medya

Yeşilin Kızı Anne Özet

Green Gables'da güzel bir çiftlik evinde huzur içinde bir hayat yaşayan Marilla ve Matthew Cuthbert kardeşler kendilerine bahçe işlerinde yardımcı olabilecek bir erkek çocuğu evlat edinmek isterler. Bunun için de köylerinde yaşayan bir komşularından ricada bulunup bu işi onun halletmesini isterler. Ancak işler umdukları gibi gitmez. Çünkü bir yanlış anlaşılma sonucunda onlara yetimhaneden erkek çocuk yerine dokuz yaşında sevimli bir kız çocuk gönderilmiştir. Bu durum karşısında oldukça şaşıran kardeşler ne yapmaları gerektiğine karar vermek zorundadırlar. Sonuçta bu onların isteği dışında gerçekleşen bir olaydır. Marilla bu kızı geri gönderme taraftarı olsa da Matthew kendileri ile birlikte yaşamasını istemektedir. Sonunda ortak bir karara varırlar ve dokuz yaşındaki bu sevimli kız onlarla birlikte yaşamaya başlar.

Bu sevimli çocuk saçlarının rengi ve yüzündeki çiller nedeniyle çok çabuk farkedilen ve masmavi bir göz rengine sahip olan Anne Shirley adında tatlı bir kızdır. En belirgin özelliklerinden biri ise çok konuşmasıdır.

Marilla ilk başlarda Anne'den hoşlanmaz ama zaman geçtikçe ona alışmaya başlar ve çok sever. Matthew için ise durum biraz farklıdır. Bu küçük kız çok konuşmasıyla ve tavırlarıyla onu ilk baştan etkilemiştir zaten. Köy halkı ise tıpkı Marilla gibi ilk başta ondan hoşlanmasa da bu kız kısa bir süre içerisinde herkesin gönlünü fethetmeyi başarır.

Anne, yeni ailesiyle birlikte yaşamaktan son derece mutludur. Daha önce böyle sıcak bir yuvada yaşamamış olan Anne bu duyguyu tattığı için kendini çok şanslı hisseder. Ayrıca burada komşu çiftlikte yaşayan Diana adındaki kızla arkadaş olur. İkisi çok iyi anlaştıkları için çok da güzel vakit geçirmektedirler. Anne, yeni yaşamaya başladığı bu şirin ve sevimli köyde gününü; köyü keşfetmeye çalışarak, okula giderek, ders çalışarak ve yaşına uygun işlerde Marilla'ya yardım ederek geçirir.

Anne; son derece zeki, bir o kadar hayalperest, sanki büyümüş de küçülmüş gibi cümleler kurarak konuşan, yaşamdan, yaşamaktan hoşlanan ve olumsuzluklar karşısında bile pozitif davranabilen bir çocuktur. Ancak Anne hayallere daldığı zaman her şeyi unutan bir yapıya sahiptir. Öyle ki Marilla'nın kendisine yapması için verdiği işleri bile unutmaktadır. Elbette ki bu durumdan hiç hoşlanmayan biri vardır. Marilla...

Ama Marilla da bir müddet sonra ister istemez bu duruma alışır. Yapabildiği tek şey ise daha dikkatli olması konusunda bu küçük kızı uyarmaktır.

Zaman içerisinde Anne biraz daha büyüyüp bir genç kız olurken Marilla ve Matthew biraz daha yaşlanmışlardır. Beraber mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayan bu üçlüyü zor günler beklemektedir. Çünkü Matthew hasta olur ve kısa bir süre sonra ise hayatını kaybeder. Bu duruma alışmak hem Anne için hem de Marilla için hiç de kolay olmayacaktır. Üstelik Marilla da gözlerinden rahatsızdır ve kör olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tüm bu sorunlar içerisinde Anne neler yapması gerektiğine karar vermek zorundadır.

Kitabın ana karakteri olan Anne, harika bir kız. Onun yaptıklarını okumak son derece eğlenceli. Bazen öyle konuşmalar yapıyor ki insanı düşüncelere sevk ediyor doğrusu...

Hele hayallere daldığı o anlar yok mu?

Okurken yüzünüzde tebessüm oluşacak. Çok konuştuğu zamanlarda ise siz de 'ah biraz sussan ne olur sanki Anne' diyeceksiniz. Kitap gerçekten çok güzel. Henüz okumadıysanız geç kalmadan okumanızı öneririm. İnanın pişman olmazsınız.

Kitabı çok çok beğendim ve herhangi bir eksiklik olmadığını düşündüğüm için benim kitaba puanım 10 üzerinden 10.

Yazan: Meral SEZER

Yeşilin Kızı Anne Kitap Özeti

Kitapçıda gezdiğim bir gün rafta görmüştüm bu eseri. Birkaç ciltlik oldukça dikkat çekici bir kapağı vardı. Şöyle bir karıştırıp yerine bırakmıştım. Sonra dizisinin çıktığını duydum fakat kitabı okumadan dizi ya da filmlerini izleyemeyenlerden olduğum için uzak durdum. Ne kadar süre geçti hatırlamıyorum fakat sonunda okuyabildim. Anne’nin hayalperest dünyası ve yaşamının trajedisi satır satır kalbime işledi. Marilla ve Matthew’i o kadar benimsemişim ki sonu beni gerçekmiş gibi üzdü. Çocuklar için düzeltmeler yapılıp çizgi filme uyarlanmış ve bir hayli beğenilmiş. Dizisi de oldukça iyiydi. Yine de kendi zihnimde canlandırdığım Anne’yi ve çiftliği tercih ederim. Duygularını bu kadar yoğun yaşayan ve bunu belli etmekten çekinmeyen bir karakteri okumak sandığımdan çok daha eğlenceliydi. Özetle kitap bana çok naif duygular hissettirdi. Anne karakterini de hayata bakışını da çok sevdim. Eğer okumayı düşünüyorsanız sakın ertelemeyin ve bu sıcak samimi hikayeye kendinizi bırakın.

Marilla ve Matthew Cuthbert kardeşler yetim bir oğlanı evlat edinmeye karar verirler. Matthew yaşlandığı için çiftliğin işlerinde yardımcı olacak birine ihtiyaçları vardır. Bayan Spencer aracılığıyla yetimhaneye haber gönderilir fakat oğlan değil kız çocuğu gönderirler. Marilla başlarda kızı kabul etmek istemez hatta geri götürüp yanlış anlaşılmayı düzeltmek ister fakat Matthew kızı çok sever. Anne, çok konuşkan hayal gücü yüksek bir kızdır. Marilla’nın onu değil de bir oğlan çocuğu istediğini öğrenince çok ağlar ve çiftlik işlerinde yardım edebileceğini söyleyerek kalmak ister. Marilla zor bir kararın ardından Anne’nin kalmasına karar verir. Onu çatı katında küçük bir odaya yerleştirerek okula yazdırır. Anne, kızıl saçları ve çilleri yüzünden okulda zorbalık görür. Diana adında bir kızla arkadaşlık kurar fakat Diana’yı çaya davet ettiği bir gün ahududu likörü yerine yanlışlıkla şarap içip sarhoş oldukları için Diana’nın ailesi Anne ile görüşmelerini yasaklar. Bu yasak da Diana’nın kız kardeşi hastayken Anne’nin onu iyileştirmesi sonucunda kalkar. İki arkadaş yeniden görüşürler. Diğer kızlarla da arası zamanla düzelir. Kitap okuma kulübü gibi fikirler çıkar. Beraber sergilere, şiir dinletilerine giderler. Anne’de birkaç kez şiir okumak için sahneye çıkar. Çünkü okulda Gilbert’la girdiği rekabet sonucunda derslerinde çok başarılı olur hatta öğretmenlik okuluna giriş hakkı kazanır. Bir yıl Marilla ve Matthew’den ayrı yaşar. Okulunu üniversite bursu kazanarak bitirir. Sanat okuluna gideceği için çok heyecanlıyken Matthew geçirdiği kalp krizi sebebiyle ölür. Tüm birikimlerini yatırdıkları banka iflas etmiştir ve sigortaları olmadığı için ödeme alamazlar. Bu ani haber Matthew’in zayıf kalbini tetikler. Anne ve Marilla yas dolu günlerin ardından yalnız kalırlar. Marilla çiftliği satmaya karar verir çünkü göz rahatsızlığıyla gittiği doktor kör olabileceğini söyler. Marilla Anne’nin okul masrafları için çiftliği satmak ve komşuları Rachel’ın evinde çalışmaya başlayabilceğini düşünür. Anne tüm bunları duyduktan sonra sanat okuluna gitmekten vazgeçer. Marilla’yı yalnız bırakmak istemez ve çevredeki okullara öğretmenlik için başvurmayı düşünür. Gilbert olaylardan haberdar olunca kendi mezun oldukları okula yaptığı öğretmenlik başvurusunu geri çeker ve Anne’nin alınmasını ister. Anne bunu öğrendiğinde Gilbert’a teşekkür eder ve ona olan öfkesi yüzünden özür diler. İkisi yakın arkadaş olmak için birbirleriyle sözleşirler. Öğretmen Anne Marilla ile birlikte çiftlikte yaşamaya devam eder.

Editör: Leyla Nur Sarı

Yeşilin Kızı Anne Kitabının Özeti

Merhaba sevgili okurlar;

Bugünkü kitabımız, çıktığından beri adını sıklıkla okuduğumuz; dizilere konu olan Yeşilin Kızı AnnE. Benim okuduğum yayınevi Flipper; çevirmen de Mona mahlasını kullanıyor. Açıkçası hem çevirisi hem de editörlük kısmı biraz hafif kalmış. Yazım yanlışları, imla hataları ve devrik cümleler çok çıkıyor karşımıza. okuyacaklara önerim farklı bir yayınevi seçmeleri yönünde olur.

Gelelim kitabımıza;

Açıkçası kitap beklentilerimi karşılamadı. Adını bu kadar duyurmuş, bu kadar şaheser ilan edilmiş, dizilere konu olmuş bir kitabın; çok daha sürükleyici ve akıcı olmasını beklerdim. Kitabın yarısı sevgili Anne’nin hayallerinden, diğer yarısı da tasvirlerden oluşuyor. Tasvirler bana göre o kadar boğucuydu ki; tasvir öncesinde konunun ne olduğunu unutturdu. Bir de tabii ki esas kızımızın sürekli kendini tekrar eden cümleleri. Her bölümde abartısız olarak kullandığı ’ sen hayal kurmaz mısın? - benim gibi yetim bir kız - bu çok romantik veya hiç romantik değil...’ cümleleri gerçekten içimi daralttı.

Hikayemize gelince; Matthew ve Marilla Cuthbert çiftinin; yetimhaneden ev işlerine yardım etmesi için aldıkları bir erkek çocuğu tren garında beklemeleri ile başlıyor. Ve tabii ki; gele gele bizim küçük Anne’miz çıkıyor karşılarına. Susmak bilmeyen; yol boyunca çekingen Matthew’a sorular sorup gördüğü güzelliklere aşık olan Anne; daha en başında Matthew’un kalbini kazanıyor. Ama ne yazık ki Marilla Matthew kadar iyimser değildir. Zavallı Anne’e eve geldiği gibi; onu ertesi gün yetimhaneye geri göndereceğini, onların ihtiyacını ancak bir erkek çocuğun karşılayabileceğini açıkça söyler. Anne ne kadar kırılsa da gerçeği kabul eder. Şimdiye kadar sevilmemiş olan küçük kız, görür görmez aşık olduğu Green Gables’ta da sevilmeyeceğini anlamıştır.

Ertesi gün bu olaya vesile olan kişinin yanına giderler. Ancak Marilla bu küçük kızın onbir yılda yaşadığı karanlık hayatı öğrenince, onu geri göndermeye içi el vermez ve Anne’nin maceraları başlar.

Marilla gerçekçi ve otoriter taraftır. Matthew ise Anne’nin eğitimine karşmayacağına söz vermiş olmasına rağmen; yaptığı ufacık dokunuşlarla Anne’yi en çok mutlu eden ve Anne’nin sohbet etmeyi en çok sevdiği kişi olmuştur.

Anne zaman zaman yaptığı haylazlıklarla Marilla’yı çileden çıkartıyor olsa da; Marilla içten içe bu kıza bağlanmaya başladığını anlar.

Daha önce sadece hayali arkadaşlara sahip olmuş olan Anne; yeni evinde gerçek arkadaşlar edinir. Okula gitmeye başlar, ilk pikniğine gider, ilk dondurmasını yer. Green Gables onun için hayata yeni bir başlangıçtır. Ancak, yaşayamadığı çocukluğu ve eğitimsizliği nedeniyle hem kendi başını hem de arkadaşlarının başını belaya sokmaktan geri kalmaz. Ancak hem Matthew hem de Marilla; komşuları ihtimal vermese de Anne’yi terbiyeli, eğitimli ve dindar bir çocuk haline getirmeyi başarırlar. Uçarılıkları son bulmasa da , Green Gables’da artık Anne’ye de bir yer vardır. Yaşadığı yokluk, sevgisizlik ve zorluklardan sonra, en ufacık şeyden bile mutlu olmayı becerebilen, onu mutsuz eden şeyleri bile hayal gücüyle mutluluğa çevirebilen Anne; hem okulda hem de kasabada insanların sevdiği, özlediği biri haline gelmiştir. Dahası, yıllar önce saçlarıyla dalga geçen çocuğa aşık olacak kadar da büyümüştür. Ancak Matthew’nun ani vefatı ve Marilla’nın da körlüğe doğru ilerleyen göz rahatsızlığı, Anne’yi daha ciddi kararlar almaya zorlayacaktır.

Kitaba verebileceğim puan 10/6. Kitap sonlara doğru hareketleniyor ama yukarıda da belirttiğim gibi; tasvirler ve hayal dünyası okurken insanı çok yoruyor.

Sevgilerimle.

Yazan: Hande Ece Gedik

Yeşilin Kızı Anne Soruları ve Cevapları

Yeşilin Kızı Anne Yorumları