Kitap Türü:Öykü/HikayeOrjinal Adı:Hitsuji o meguru bokenÇeviren:Nihal Önol
Puan Tablosu
Yaban Koyununun İzinde Özet
Çarşamba Günü Pikniği
Bu bölümde romanın kahramanı geçmişte kendisiyle gezip tozup yatak arkadaşlığı yapan kişinin ölüm haberi ile konuya başlıyor. Cenazesine başsağlığı için ailesinin yanına gidiyor. Daha sonra onunla tanışmasından itibaren olan anıları anlatıyor. Kız okulun kantininde kahve sigara eşliğinde sürekli kitap okuyordur, onunla kantinde tanışırlar. Arkadaşlıkları sadece vakit geçirip sonunda beraber uyumaktı. Bugünler içinde kız çarşamba pikniği adını vermiştir. Bir gün yine beraberlerken kahramana yirmi beşime kadar yaşayacağım sonra öleceğim demiştir ve tam yirmi altısında ölmüştür.
On Altı Basamak
Bu bölümde kahraman sarhoş bir şekilde yüksek katlı evine çıkar. Girince kırmızı bir pabuç görür. Kadın kenarda süzülmüş, sessiz bir şekilde duruyordur. Adam ne sorsa sadece mimikleri ile cevap veriyordur. Kadınla boşanacakları konusunda konuşurlar. Kadın birkaç soru sorar. Oradan ayrılır.
Don
Kadın gittikten sonra adam düşüncelere dalar, ondan bir parça da olsa bir şey kalmış mı diye odanın her tarafını karıştırır, bir şey bulamaz. Onunla ilgili anıları gözünün önüne gelir, hüzünlenir gibi olur. Aslında boşanmak isteyen kadındır, bu yüzden onu suçlar gibi olur. Ama artık bunun bir önemi kalmamıştır çünkü ayrılmışlardır.
Balina penisi ve üç uğraşlı kadın
Kahraman reklam işleri ile ilgili bir alanda çalışıyordur. Önüne üç tane farklı kulakla ilgili fotoğraf konur bunları incelemesi istenir. Bunlardan birini ilgi çekici, ilginç bulur. Bu kulağa sahip olan kişiyi araştırır, bulur ve onu arayıp bir akşam yemeği yemeyi teklif eder. Bu kız da bu teklifi kabul eder. Yemek esnasında kıza kulakları ile ilgili birkaç soru sorar. Kız aslında gizemli bir kişiliğe sahiptir. Adama hemen her şeyi açıklamak istememektedir. Soru cevap şeklinde sohbet devam eder. En sonunda kız saçına bandana takar, kulaklarını adama gösterir. Kızın kulakları adamın hoşuna gider, nefis diye tasvir eder.
Tıkalı Olmayan Kulaklar
Kadının kulaklarını gören adam olağanüstüsün der. Kadın da biliyorum bunlar benim tıkalı olmayan kulaklarım diye karşılık verir.
Tıkalı Olmayan Kulakların Yeni Serüvenleri
Bu bölümde adamla kadın bir otel odasındadırlar. Aralarında birbirlerine dair özel sorular sorarak geçen bir sohbet kısmı anlatılır. Adam kadına sen ve kulakların benim için yeterli der. Adamın kadının kulağına karşı bir saplantısı vardır. Bölüm sonunda ortağı arar seninle önemli işimiz var der adam da bunu tahmin eder yaban koyunun avıdır mesele.
Garip Adamdan Önce
Adam ortağı ile iş yerinde buluşur. Ona eskiden biz inandığımız bildiğimiz işleri yapardık der. Şimdi ise bilmediğimiz işleri yapıyoruz saçmalıyoruz der. Adamda para kazanıyoruz sonuçta der. Daha sonra mesele yeni yapacakları iş olan koyunlarla ilgili meseleye gelir.
Şimdi, garip adam
Adamın ortağı şirkete o yokken gelen garip bir adamla yaşadıklarını anlatır. Bu adam onların çalıştığı şirketlerden birinde çalışıyordur, yani o şirket tarafından gönderilmiştir. Bunların bastıkları broşürün yayınlanmasına son vermeleri isteniyordur. Bir de bu broşürü hazırlayan kişi ile görüşme ayarlanmasını ister, o kişi de şirketin diğer ortağıdır. Belli bir saatte onu şirketten araba ile aldıracağını söyler ve oradan ayrılır.
Patron
İki ortak bu şirketin yöneticisi hakkında konuşmaya başlar. Bunlardan biri bu patron ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Bunları ortağına aktarır. Bir doğa ve koyun fotoğrafını içeren broşüre neden bu kadar takıldıklarını merak ederler. Aralarında bu patronun da tehdit ettiği zaman elinden geleni yaptığı ile ilgili örnekleri konuşurlar. Bu konu ile ilgili akıllarında soru işaretleri vardır. Çözüm bulamazlar.
Koyun Saymak
Bu bölümde kahraman halkla ilişkiler broşürünün üzerine koyduğu koyun ve doğa fotoğrafının neden bu kadar tepki aldığını düşünür bir çıkarımda bulunamaz. Kendince bu broşürün üzerindeki fotoğraf hakkında yorumlar yapar, fotoğrafın içindeki koyunları sayar, sayarken uyuya kalır.
Limuzin ve şoförü
Bu bölümde kahramanın reklamını yaptığı şirket tarafından bir limuzin araba gönderilerek şirketten alınıp patronun yanına götürülme yolculuğu anlatılır.
Solucan evrenine dair
Bu bölümde kahraman patronun bulunduğu mekâna varır. Fakat onun odasına giderken geçtiği yolları inceleyerek tabiat hakkında tasvirler, yorumlar yapmıştır. Sonunda da patronun odasına varır. Patron bunu görünce tepeden tırnağa süzer, bölüm bu şekilde sonlanır.
Farenin birinci mektubu
Fare, kahramana ilk mektubunda birçok şehir gezdiğini, yeni yerler keşfettiğini, farklı tarzlarda insanlarla arkadaşlık kurduğunu, farklı iş alanlarında çalıştığını anlatmıştır.
Farenin ikinci mektubu
Fare, ikinci mektubuna mart ayında yine farklı bir şehre gittiği ile başlamıştır. Burası sessiz sakin bir yerdir, yapacak pek bir şey olmadığı için kitap okuyup müzik dinlediğini söylemiştir. Mektubun sonunda ona büyük miktarda çek yazdığını ifade etmiştir, bulunduğu yerde para harcayacağı pek alan olmadığını da ekler. Bir de bir adres yazar bu kişiye selam söylemesini ister, ayriyeten de ona bir koyun fotoğrafı gönderdiğini söyler bunu herkesin görebileceği bir yere koymasını ve bir gün ileri bir tarihte ona her şeyi açıklayacağını yazmıştır.
Şarkı bitti
Kahraman bu bölümde birkaç günlüğüne tatile memleketine gider. Orada eski tanıdıkları ile karşılaşır sohbet eder. Bölümün içeriğinde çoğunlukla memlekete dair gözlemleri ve tasvir cümleleri yer alır. Kahramanın iç konuşmaları vardır.
Kadın, dalgaların sesinden dem vurarak, tuzlu köpeğini içiyor
Bu bölümde kahraman farenin mektupta adresini verdiği kişiye mektuplarını götürmesini istediği için o verilen adresi gitmiş ve mektupları teslim etmiştir. Biraz da bu kişi ile sohbet edip otele gitmiştir.
Garip adamın garip öyküsü
Bu bölümde kahraman patron ile yüz yüze gelir. Patron ona broşürün üzerindeki koyunların ne anlama geldiğini sorar ama kahramanımız bunu açıklamak istemez. Patron bunun üzerine koyunlar ile ilgili birkaç bilgi sunar ona. Eline büyüteç verir orada bulunan bir koyunun farklı olduğunu anlamasını sağlar. Bunun üzerinden konuşurlar. Patron kahramana çakmağını gösterir buna bak der. Üzerinde koyun markasının kazınmış olduğunu görür ve broşürde gördüğü koyunun üzerindeki yıldızın lekenin de ayrıntısına dikkat eder. Şaşırmış kalmıştır.
Garip adamın garip öyküsü sürüyor
Bu bölüm patronun anlattığı bir hikâye ile başlar. Kendinin de patronu olan bir kişinin hayat hikayesi üzerinden konuya devam eder. Patronu belli bir örgütün başında bulunuyordur bu yüzden başına birçok iş gelmiş, hapishaneye düşmüştür. Orada onu sorguya çeken kişiler belli bir süre onu uykusuz bırakıp hayati dengesini sarsacak izler bırakmışlardır. Her şey ondan sonra başlamıştır. Başında ur çıkmıştır bu durum onu çok rahatsız etmektedir. Doktorlar araştırma yaparlarken beynindeki urun bir koyunun üzerindeki lekeye benzediğini ona söylemişlerdir. Eşi benzeri olmayan bir ur şekli olduğunu belirtmişlerdir. Patron bundan sonra marka olarak etrafında bulunan birçok eşyaya bir lekeli koyun resmî koydurmuştur. Kahramanın broşürde yer alan koyun fotoğrafının tıpkısıdır. Aslında onun buraya çağrılma nedeni de böylece belli olmuştur. Bu fotoğrafı hangi yoldan elde ettiği ona sorulur, o da fotoğrafı gönderen kişinin başının derdi gireceğini düşündüğü için söylememekte kararlıdır. Bunu anlayan patron ona bu koyunu iki aylık bir sürede bulma görevi verir. Bulamazsa elindeki tüm imkanlardan mahrum kalacağı ile tehdit edilir.
Limuzin ile şoförü, gene
Bu bölümde kahramanın patronun yanından ayrılışı anlatılır. Limuzini kullanan şoför ile arasında ilginç bir konu geçer, tanrının numarasını bildiğini söyler. İsterse ona da vereceğini söyler ve verir. İstediğin her konuyu konuşabilirsin der. Kahraman bu olağanüstü durum karşısında şaşırır kalır. Şoför yol almaya devam eder.
Yazın sonu, sonbaharın başlangıcı
Bu bölümde kahraman arabadan inip otele geçer. Orada bir şeyler yer, dinlenir tam o sırada garsonun biri yanına gelir ona birinden telefon geldiğini söyler. Arayan patrondur. Patronun bahsettiği kişinin durumu ağırlaşmış, koyunu bulma süresini bir aya düşürdüğünü söylemiştir. Bunu duyan kahraman derin düşünceleri dalmıştır.
Beş binde bir
Bu bölümde kahraman otelde kaldığı odasına gider. Orada kız arkadaşıyla arasında bu koyun muhabbeti ile ilgili konuşma başlar. Kız arkadaşı ona bu konuda destek olmak için yanında gidebileceğini söyler. Kütüphaneye gidip araştırma yaptığını söyler. Koyunun bulunduğu Hokaydo’da sadece beş bin koyun olduğunu öğrendiğini ona der. Bunların üzerine kahraman bu olanların akla mantığa sığar yanı olmadığını söyler. Sanki ona bir tuzak kurulmuş gibi gelir. Yaşadıklarını yapbozun parçaları gibi görür. Bu düşünceler içinde yatağa geçer beraber uyurlar.
Pazar günü pikniği
Bu bölümde kahramanın otelde geçirdiği pazar günü anlatılır. Koyunu aramaya karar vermiştir bunu kendi içinde dile getirir. Sonra sevgilisi dışardan gelir ona da bu kararından bahseder. O da bu yolculuğa onunla çıkacağını söyler. Hazırlığını önceden yapmıştır. Hadi kalk gidelim der, kahraman da onun yüzünü inceler ona dair içinde yorumlamalar yapar.
Sınırlı ama sağlam düşünceler
Bu bölümde kahraman şirket ortağını arayıp işten ayrıldığını yoluna tek başına devam etmesini söyler. Ortağı biraz mırın kırın etse de durumu kabul etmek zorunda kalır.
Ringa olsun adı
Bu bölüm kahraman ve sevgilisini limuzin şoförü evlerinin önünden almaya gelmesiyle başlar. Şoför kedilerinin adını sorar onlar da adı yok derler, bunun üzerine şoför isminin ringa olmasını önerir. Onlar da kabul eder. Daha sonra şoför onları havaalanına bırakır.
Yolculuk sinemada noktalanıyor, oradan Yunus Oteli’ne
Bu bölümde kahraman ile sevgilisi Sapporo’ya varırlar. Önce sinemaya giderler, yemek yerler. Sonra otele yerleşirler. Kız duşa girer, kahraman ise yatağa uzanıp geçmişe dair düşüncelere dalar. Eski karısı ile ilgili cinsel yaşantılarını düşünüp gözden geçirir.
Koyun Profesörü sahneye çıkıyor
Bu bölümde kahramanla sevgilisi koyunu aramaya koyuldular. Günler geçer gider ümitleri tam azalırken kaldıkları otelin sahibi ile sohbet ederlerken ipucuna rastlarlar. Eskiden kaldıkları otel koyunculuk hanıymış ve otel sahibinin babası koyunculuk birliğinin eski başkanıdır, herkes ona koyun profesörü dermiş. Ona ellerindeki fotoğrafı gösterirler bu fotoğrafı anımsadığını söyler ve otel sahibi. Onları daha iyi bilgi almak için babasına yönlendirir.
Koyun Profesörü her şeyi yiyor, her şeyi anlatıyor
Bu bölüm otel sahibinin babasının yaşam öyküsü ile başlar. Daha sonra kahraman otel sahibinin babası ile tanışır ve bu konu hakkında konuşmaya başlarlar. Koyun profesörü gerçekten de bu alanda uzman olmuş kişidir. Zamanında bir çalışma için bir yere gider orada mağara ile karşılaşır. İçinde de koyun vardır, bu koyun adamın içine girmek ister onun izni ile adamın içine girer. Bu olaydan sonra adamın başına gelmedik kalmamıştır. Onu mesleğinden etmiştir çünkü etrafı onun anlattıklarından dolayı deli olduğunu düşünürler. Bu olaydan sonra koyun kendini terk etmiştir. O da kendi halinde kalmaya başlamıştır. Kahramana koyun kimin içine girse sonunda o kişiyi terk edip zor durumda bırakıyor diye de bilgi verir. Kahraman da bu koyunun kendini terk ettikten sonra başka bir adamın içine girip onu da etkisi altına alıp farklı işleri yapmasına sebep olmuştur, sonra onu da bırakıp gitmiştir. Şu an onu bu kişi yüzünden koyunu aramaya mecbur edildiğini söyler kahraman. Koyun profesörü onlara fotoğraftaki yeri tarif eder dikkatli olmalarını söyler ve oradan ayrılırlar.
Yunus Oteli’ne Veda
Bu bölümde kahramanla sevgilisi yol hazırlıklarını yapıp otelden ayrılırlar.
Bu bölümde kahraman koyunun bulunduğu mekâna trenle giderken oranın tarihçesi ile ilgili bir kitabı okumaya başlar. Bölümün tamamı Junitaki kasabasının tarihinin anlatılması ile geçer.
Junitaki’nin ve koyunlarının gerileyişinin devamı
Bu bölümde kahraman koyunların olduğu kasabaya varır. Araştırmalarını incelikle devam ettirir. Kasabada koyun bakıcısı vardır ondan her şeyi öğrenir. Aradığı koyunun tepedeki dağın ardında olduğunu düşünür. Orada bir kişi yaşarmış fakat koyun bakıcısı dışında kimse bilmezmiş, sır gibi bir şey olmuştur. Kahraman bu kişinin bıyıklı ben yaşlarında biri mi diye sorar koyun bakıcısı da onaylar.
Junitaki ’de Gece
Kahraman koyun bakıcısına para verir o da böylelikle yardım etmeyi kabul etmiştir. Sabah sekiz gibi yola çıkacaklardı. Bunu kararlaştırıp kahraman otele döner.
Yolda uğursuz bir dönemeç
Bu bölümde kahramanı koyun bakıcısı fotoğraftaki koyunların olduğu mekâna götürür. Yolculukta yaşadıkları aktarılır.
Kız arkadaşım dağdan ayrılıyor; açlık bastırıyor
Bu bölümde kahramanın sevgilisi onu dağın başındaki mekânda terk edip gidiyor bu durum anlatılmıştır.
Garajda bir buluntu; çayırın ortasında düşünceler
Bu bölümde kahraman bulunduğu mekânda gezinirken bir evin garajını keşfediyor, orada biraz araştırma yapıyor sonrasında da derin düşüncelere dalmıştır.
Koyun Adam çıkageliyor
Bu bölümde kahramanın bulunduğu eve koyun adam geliyor. Beraber sohbet ediyorlar, kız arkadaşını kendisi ciple götürdüğünü söylüyor koyun adam. Onun buraya ait olmadığını ve kahramanın kendisini düşünerek kızı buraya getirdiğini söyleyip ona kızıyor. Daha sonra da koyun adam tekrar geleceğini söyleyip oradan ayrılıyor.
Rüzgârın kendi özel geçidi
Bu bölümde kahraman bulunduğu evden sıkılır dışarı çıkar, orada koyun adam ile karşılaşır onunla sohbet eder. Onun ağzından laf almaya çalışır ama bir türlü konuşmaz koyun adam. Sonra vedalaşıp oradan ayrılır kahraman. Eve gelince yemek yer, kitaplıkta tozlanmamış yeni bir kitap bulur bunu okumaya karar verir. Kitabın içerisinde bir kâğıt bulur bunun içinde isimler ve adresleri yazıyordur. Dikkatini çeken bir şey olur, patronun ismi ve adresi de vardır bu yazılanlar arasında. Patronun adresi şu an bulunduğu köyün adresidir. Bu işte bir oyun olduğunu ama nedenini bir türlü çıkaramadığını düşünür. Kendi köyüne neden gönderdiğini amacının ne olduğunu düşünür durur.
Aynanın gösterdikleri, aynanın göstermedikleri
Bu bölümde kahraman evde zaman geçirirken koyun adam yine gelir, arkadaşına söylemesi gerektiği şeyi söylemediğini söyler. Beraber biraz sohbet ederler. O sırada kahraman mutfağa giderken eski bir aynada kendine bakar düşüncelere dalar, koyun adamın yansımasına bakayım der ama onu göremez ilginç gelir bu durum ona bu koyunda bilinmedik bir gizem vardır. Sonra gerçek dünyaya döner, koyun adama artık buradan gideceğini arkadaşına iletmesini ister. Sonra da koyun adam oradan ayrılır.
Ve zaman böylece geçiyor
Bu bölümde kahraman zaman kavramı üzerinde düşüncelere dalar. Bölüm sonunda da hayal gerçek arasında yaşadığını gösteren bir cümle geçer. Fare bir anda ortaya çıkar ve ona bir şey anlatabilir miyim diye sorar. O da durumu onaylar.
Karanlıkta oturanlar
Fare kahramanın yanına gelmiştir. Sohbeti çoğunlukla devam ettiren faredir. Onu buraya kadar yorduğum için üzgün olduğunu söyler. Burası onun babasından kalma bir mekandır. Çocukluğu burada geçmiştir. Koyun profesörü ve fotoğraf hakkında konuşurlar. Sonunda da kahraman fareye doğruyu söyle sen öldün mü diye sorar o da bu durumu onaylar. Bu bölüm aslında rüya veya hayal karmaşasını barındırır.
Saati kuran fare
Bu bölümde kahraman aslında fareyi rüyasında ya da hayalinde görür, onunla sohbet eder. Diğer bölümle bağlantılıdır. Fare bu bölümde kahramana kendini kirişe asıp ölüsünü de koyun adama gömdürdüğünü söyler. Kahraman bunu neden yaptığını sorar o da artık koyun benim her şeyime sahip olmak istiyordu bende buna dayanamadım ve kendimi öldürdüm der. Son kez ondan bir şey rica eder, sabah uyanınca saatin arkasındaki telleri birbirine bağlayıp buradan hızlıca uzaklaşmasını ister. Kahraman da bunu kabul eder.
Yeşil teller ve kırmızı teller; donmuş martılar
Bu bölümde kahraman hayatına dair tüm yaşadığı önemli olayları zihninde canlandırıp kendi kendine onlarla konuşur ve sürekli farenin dediği telleri nasıl takacağını tekrarlar.
Gene uğursuz dönemeçte
Bu bölümde kahraman uykudan uyanır. İşlerini halleder, telleri birbirine bağlayıp oradan ayrılır. Dönemeçli yollardan geçer yine. Yolun sonunda siyah takımlı patronun sekreteri ile karşılaşır.
Saat on iki randevusu
Kahraman bu bölümde sekreter ile sohbet eder. Sekreter patronun öldüğünü söyler. Onu bu yoldaki başarısından dolayı tebrik eder. Ona çek verir ve vedalaşırlar. Kahraman trene biner tren ilerlerken birkaç defa patlama sesi duymuştur.
Sonsöz
Kahraman bu bölümde eski kaldığı otele varır, birkaç gün orada dinlenir. Sonra J adındaki arkadaşının yanına gidip onunla eski günleri yad eder, ona elindeki çeki verir. Vedalaşırlar ve kahraman oradan ayrılır. Uzunca yürür, iyice bir ağlar…
DEĞERLENDİRME
Yazarla bu kitabını okuyarak tanıştım. Açıkçası ilk başta postmodern bir roman olduğu için zorluk çekeceğimi düşündüm fakat öyle olmadı yazarın akıcı bir dili var. Ama olaylar ve mekanlar arası geçişler kafa karıştırıcı bir durumdadır. Aslında postmodern romanın özelliklerini apaçık ortaya koyuyor böylece. Konusu ilk başta bana değişik geldi ama yazarın vermek istediği aslında düşünceler içinde boğuşan zamane insanını anlatmıştır. Postmodern roman türünü seven okurlarımıza tavsiye ediyorum.
Yazan: Fatma Özdemir
Yaban Koyununun İzinde Soruları ve Cevapları
Yaban Koyununun İzinde kimin eseri?
Haruki Murakami
Yaban Koyununun İzinde türü nedir?
Öykü/Hikaye
Yaban Koyununun İzinde kaç sayfa?
356
Yaban Koyununun İzinde Yorumları
haruki murakaminin daha önce bir çok kitabını okudum ve okuduklarım arasında en kötüsü bu diyebilirim ona yakışmamış
18-10-2021 18:04
yine bu bölümde bu bölümde şeklinde ilerleyen bir özet
18-10-2021 22:11
tek kötü yanı öykü kitabı olması roman beklentisi ile almıştım yine de güzeldi
01-12-2022 18:22
ben yarım bıraktım fırsat oldukça kısa kısa okuyup tamamlarım