Barış Bıçakçı’nın son kitabı olan Seyrek Yağmur oldukça kısa fakat derin bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Kahramanımız Rıfat sürekli arayış içinde olan bir karakter. Yazarın bölüm bölüm oluşan hikayesi aslında bir bütün oluşturuyor. Her bölümde Rıfat hakkında bir şeyler öğreniyoruz fakat bunların bazıları karakterin kurgusuyla yani hayali ile oluşan kurgular bazıları ise tamamen gerçekler. Kitabın konusu ise şöyle;
Rıfat elli yaşında ve babasından emanet olan Seyrek Yağmur Kitabevi’ni işletiyor. Kitaplara ve edebiyata tutkun biri aynı zamanda kitapçıya gelen müşterilerinin de böyle olmasını istiyor. Fakat gelen bazı müşteriler sadece çocukları için test kitapları veya ders kitapları soran kişiler oluyor. Bazense Rıfat’ın tam istediği gibi iyi edebiyat okurları geliyor. Rıfat yalnız yaşayan ve sevgilisi tarafından terk edilen bir kişi olduğundan insanları pek sevmiyor. O yalnız yaşamaya alışmış biri. Hatta onu terk eden sevgilisinden gelecek bir mektubu bekliyor fakat mektup bir türlü gelmiyor. Bunun üzerine Rıfat kendi mektubunu kendisi yazıyor hem de tamamen eleştirilerle.
Rıfat arayış içinde olduğundan herkesin bir hikayesi olması gerektiğini düşünüyor. Eğer bir hikayen varsa hayatta bir yerin vardır diye geçiriyor aklından. Bu nedenle film çekmeye karar veriyor ve bir köye gidiyor. Orada Castro lakaplı yaşlı bir amcayla karşılaşıyorlar. Rıfat filmin karakterlerinin hem çok başarılı aktörlerden hem de sıradan insanlardan oluşmasını istiyor. Birkaç deneme çekimin ardından Rıfat film çekmekten de vazgeçiyor.
Sonraki uğraşısı ise arkadaşlarıyla amaçladıkları bir iş oluyor. Devletin silahlı gücüne karşı bir silahlı örgüt kurmak. Fakat hiçbirinin silahı yok. Bu sefer kitapçı Rıfat farklı bir fikir öne sürüyor. Silahımız yoksa şiirimiz var diyerek İkinci Yeni’yi tekrar kurmak gerektiğini dile getiriyor. Rıfat’ın hayalinde hep bir çocuk sahibi olmak var. Bildiği her şeyi ona aktarmak istiyor. Bu hayalini ise yeğeni ile gerçekleştirebiliyor.
Son olarak ise Rıfat’ın başına ilginç bir olay geliyor. Kitapçının olduğu sokağa devletin büyüklerinden biri giriyor. Tüm esnaf dışarı çıkıp saygı gösterilerine başlıyorlar. Rıfat ise hiç oralı değil Beyefendi dükkanından çıkmayan bu adamı merak edip kitapçı dükkanına giriyor. Birkaç sorudan sonra Rıfat ile tokalaşıyor. Hiç umulmadık bir şey oluyor. Beyefendi’nin elinden kanlar akmaya başlıyor. Rıfat intikam almak için parmaklarının arasına toplu iğne koyuyor. Fakat bu olay onun suikast suçundan hapiste yatmasına neden oluyor.
Kitap ise Rıfat’ın hayalinde Oktay Rıfat’ın ona mektup göndermesiyle son buluyor.
Yazan: Ilgın Kocaman
Seyrek Yağmur Konusu
Son zamanlarda Türk edebiyatında adını oldukça fazla söz ettiren Barış Bıçakçı Seyrek Yağmur kitabı ile yine okurlarına hayattan bir hikaye sunuyor.
Barış Bıçakçı yeni kitabında bu kez Rıfat karakterinin hikayesini anlatıyor. Hayatındaki günleri hep aynı olan sıradan bir hayat yaşayan fakat sürekli bir arayış içinde olan bir adamın hikayesi.
Seyrek Yağmur kitabı ile okurlar kendi hayatlarından parçalar buluyorlar. Arayış içinde olan, her şeyi gezerek bulmaya çalışan bir adamın hikayesini okurken kendi hayatınızda da bir gezintiye çıkıyorsunuz.
Seyrek Yağmur Soruları ve Cevapları
Seyrek Yağmur kimin eseri?
Barış Bıçakçı
Seyrek Yağmur türü nedir?
Yerli Romanlar
Seyrek Yağmur kaç sayfa?
100
Seyrek Yağmur Yorumları
kitabın dili çok güzel okurken sürüklenip gidiyorsunuz bir kerede bitiyor harika
22-01-2016 00:07
kitabı bugün aldım akşam bitti bir kerede okunuyor
27-01-2016 01:01
çok sıradan bir hikayesi var en azından bana öyle geldi
11-02-2016 21:53
genel olarak sıkıcı bir kitaptı barış bıçakçı bu kez beklentinin altında kalmış
09-08-2019 11:29
sıradan bir kitap olmuş bulabiliyorsanız internetten bulup okuyun para vermeyin üzülürsünüz