Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:NesmrtelnostÇeviren:Aysel Bora
Puan Tablosu
Ölümsüzlük Özet
Milen Kundera romanında hem yazar hem de kahraman olarak çıkıyor karşımıza. 7 bölümden oluşan hikayelerde birbirinden farklıymış gibi görünen ancak ustaca birbirine bağlantılı olan karakterler var. Birbirleriyle karşılaşmış ya da hayatlarında iz bırakmış karakterler yazarın akıcı anlatımı ile hiçbir anlam karmaşası yaratmadan okuma keyfi sağlıyor. Olayları oluş sırasına göre anlatmak yerine karakterlerin hikayelerine öncelik veriyor ve bu okurken oluşan heyecanı arttırıyor. Romanında Goethe'nin de yaşamından izler bulunuyor. Ölümsüzlüğü ve insanın ben'ini bulması konusunu karakterleri üzerinden işliyor. Kitabın sonunda anlattığı her şeyin bir amacı olduğunu da sezdiriyor. Başka bir zamanda yeniden okumak için yine aynı heyecanla sayfalarını çeviriyor olacağım.
ÖZET
Hikaye yazarın havuzda gördüğü bir kadını düşünerek romanını yazmasıyla başlıyor. Kadının ismi Agnes. Hikaye onun kocası Paul kız kardeşi Laura ve kızı Brigitte etrafında dönüyor. Laura Paul'un arkadaşı ve kendisinden yaşça küçük olan Bernard'a aşık oluyor ve onunla bir ilişki yaşıyor. Bernard onu ailesinden saklıyor ve evlilik düşünmüyor. Laura ise tam tersi Bernard ile evlenmek istiyor ve ona bu konuyu açtığında Bernard onu terk ediyor. Laura ayrılık acısı ile Agnes ve Paul'e intihar edeceğini söylüyor. Fakat Paul'de Agnes'de onu sevdiklerini söyleyerek vazgeçiriyor. Ancak Agnes Laura'nın ilgi çekmek için öyle davrandığını düşünerek kardeşi ile kavgaya tutuşuyor. Onların kavgasına şahit olan Paul'de Laura'yı haklı buluyor. Agnes bir gün tüm ailesini geride bırakarak İsviçre'ye gitme kararı alıyor. Kendi ben'ini bulmak için çıktığı yolculukta trafik kazası geçirerek ölüyor. Paul ve Laura onun ölümünün ardından evleniyorlar. Brigitte teyzesinin babası ile olan ilişkisini onaylamadığı için her gün onunla kavga ediyor. Laura Paul'e bir seçim yapması gerektiğini söylediğinde Brigitte evi terk ediyor.
Kitap ayrıca Goethe ve ona aşık olan Bettina'nın hayatından da bahsediyor. Bu iki ayrı hikayede ortak kişilikler bulup karakterleri aynı cümle içinde anlatıyor. Yazarın arkadaşı olan Profesör Avenarius'da Laura'yı Laura Paul ile evlenmeden önce bir metro altında yoksullar için yardım toplarken görüyor ve onu rahatsız eden adamların elinden kurtarıyor. Hatta Paul ile de daha sonra tanışıyor. Gece spor yapmak için çıktığı sokakta saati sorduğu bir kadın onu taciz etmekle suçluyor ve polisleri çağırıyor. Paul o sırada görünüyor ve ona kartını veriyor. Avennarius'u kurtarıyor.
Hikayenin son bölümünde bir karakter daha tanıtılıyor. Rubens..
Rubens ona ayrılan kısımda birçok kadınla beraber oluyor. Kendin benliğini cinsellikte arıyor. Daha sonra evleniyor ve bir süre sonra da boşanıyor. Sonraki günlerinde ise yeni kadınlar ile tanışıp onlar ile birliktelik yaşıyor. Fakat her birlikteliği ona eskiden beraber olduğu kadınları hatırlatıyor. Paris'e gittiği günlerden birinde o kadınlardan biriyle karşılaşıyor ve sanki hayatı boyunca onu bekliyormuş gibi hissediyor. Kadının da isteği ile gizli bir birliktelik yaşıyorlar. Zaman geçip giderken kadın bir gün Rubens'e artık görüşmek istemediğini söylüyor. Rubens bunu istemese de kabulleniyor. Ve yıllar sonra onu aradığında kocası telefonu açarak kadının öldüğünü söylüyor. Kadın Agnes telefonu açan adam ise Paul.
Yazar kitabı da Profesör Avennarius ile birlikte yine aynı havuzda otururken Paul ile karşılaşmaları ile bitiriyor. Üçü sohbet ederken Laura'da havuza giriyor. Paul onlara üç aylık bir bebekleri olduğunu Brigitte'nin de bir çocuğu olduğunu anlatıyor. Mutlu olduğunu ve Laura'nın hayatının aşkı olduğundan söz ediyor. Onlar gittiğinde yazar ve Avennarius arasında romana dair kısa bir konuşma geçiyor. Ve bu konuşmalar kitabın sonlandıran sözler oluyor.