Küçük Şeyler

Küçük Şeyler - Üstün Dökmen

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.3)	Editör
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Küçük Şeyler Özet

Rutin hayatımızda yaptığımız veya söylediğimiz kelimelerin aslında farklı kapılara çıkabileceğini veya farklı durumlara dönüşebileceğini tahmin edebilir misiniz? Hayatımızda bizim fark edemediğimiz kadar küçük ayrıntıların aslında ne kadar önemli noktalardan bizi tutabileceğini rahatlatabileceğini düşünmenizi sağlayacak Üstün Dökmen eserini sizlerle buluşturmayı ve rahatlamanızı sağlayacak, hayatınızı belki de daha çok kolaylaştıracak bir dünya oluşturmanızı sağlamaktadır.

Kitabı elinize aldığınız andan itibaren sizi samimi bir dil sarmalıyor ve genel olarak kitap içeriği hakkında sizi sıkmayacak bir dil kullandığını belirtiyor. Belli bir kesime değil hepimizin aslında ihtiyacı olan cümleleri hayattan aldığı hikâyeleri ile birleştirerek özel çıkarımlarda bulunarak doğru davranışı size samimi bir dil ile anlatmaya çalışıyor ve bu da sizin aslında kitap ile konuşuyormuş havası verdiğini hissettiriyor. Konular hakkında sorduğu sorular ile sizin düşünmenizi ve nasıl davranış sergileyebildiğinizi ve aslında ne yapabileceğinizi öyle ki kendimizin bile fark ettiği ama bir türlü itiraf edemediğimiz sorunsalları bize anlatmaya çalışmıştır. Hikâyelerin sonunda belirtmek istediği çıkarımları özel bir yazı ile gözlerimizin önüne sermektedir.

Kitabın sayfalarınız açtığınız andan itibaren küçük hikâyelerin büyük çıkarımlar doğurduğunu görebilirsiniz. İlk öykü Sayın Profesör Doktor Üstün Dökmen’in kendisinin yazmış olduğu adlarının Az ile Öz olan iki arkadaşın yaşamış olduğu öykü karşınıza çıkar. Kurtulmalarını sağlayacak olan bir kuşun gagasının olabileceğini anlatmıştır. Doğru zaman da küçük bir bilgiyi kullanarak çok büyük işler başarılabileceğini aynı zaman da bu dünyada küçük olan hiçbir bilginin olmadığını bakmasını bilen kişiler için her şeyin anlamı olduğunu vurgulayarak bakış açımızı birazcık değiştirerek hayatımızı daha iyi bir hale getirebileceğimizi vurgulamıştır.

Düşüncesi her zaman büyük şeylere ulaşabilmek için küçük adımlara ihtiyacımız olduğunu bildirerek bunun ile ilgili çok fazla örnek vermiştir. Bu örneklerden birkaç tanesini örnek verecek olursak Hintlilerin alışık olmadıkları gözlerinin bile göremeyeceği ufacık bir bulut kümesi ile muson yağmurunun başlayacağını bilirlermiş. Küçük bir şey birkaç dakika sonra başlayacak olan kuvvetli bir yağmurun etkilerini en aza indirmelerini başarmış olacaktır.

Kadın erkek ilişleri arasında ki farkları duygudaşlık becerileri ile ilgili kadın duyarlılığın niçin daha gelişmiş olduğunu bizlere sunmaktadır. Bunun birkaç temel sebebi olduğunu ve toplumumuzda kadınların karşısında ki kişinin davranışlarına bakarak iyi olup olmadığını buna uygun davranmaya özen gösterdiğini ve u yüzden empati yeteneğinin oldukça geliştiğini vurgulamaktadır.

Zaman zaman yaşamış olduğumuz kırgınlıklar ve mutsuzluklar aslında küçük şeyleri fark etmeyişimiz ile alakalı olduğunu yakalamıştır. Çünkü olay ve durumlar da küçük şeyleri fark edemediğimiz takdirde mutsuz olduğumuzu gözler önüne sermiştir. Eğer küçük şeylere dikkat edebilirsek mutlu veya mutsuz olacağımızı fark edebilir ve bunun önlemlerini en başta alabiliriz çıkarımını bize sunmaktadır.

Küçük şeylere dikkat ederken görecelik kavramına da bakış açısını sunmuş ve kişiye göre değişebilirliğini anlatmıştır. Genel yaşama pozitif bakmayı öğrendiğimiz halde dünyamızın ne kadar iyi olabileceğini bizler ile paylaşmıştır.

Sayın Dökmen bizler ile en güzel anılarını paylaşarak umut verici hayat yaratmaya çalışmıştır. Deniz Kabukları ile olan anısını ve onun için yazığı şiiri bizlere sunmaktadır. Deniz kabuklarının içerisinde bulunan matematiksel döngüyü fark etmesinden bahsetmektedir.

Hayatımızda ki enstantaneler hakkındaki görüşlerini bizlerle paylaşmaktadır. Enstantaneleri sizin fark etmediğiniz bir anın fotoğrafı çekilir ve özel bir an yakaladığınız da buna enstantane adı verilmiştir. Bunlara bakarak hayatımızı güzelleştirmek veya hayatımızı somurtarak izlemeyi seçebiliriz. Bizim elimizde var olan gücümüzü bizlere sergilemiş ve güzel bir biçimde anlatmıştır.

Psikoloji de polyannacılık (kötü durumlarda iyi olan durumu görebilmek) terimini yerine göre nasıl uygulanacağını ve gerekli bir savunma sanatı olduğundan bahsetmiştir.

Benmerkezcilik davranışı ile ilgili çıkarımlar da bulunmaktadır. Soru cevap yolu anlatım tarzı ile hem içimizde ki çatışmaları ortaya çıkarabilmektedir. Genel geçer olmayan bir bilgiyi doğruymuş gibi savunmak benmerkezci davranışı olduğunu savunmaktadır.

Toplumsal değerlere genel bakış açısı ile bakıldığında yaşadığımız ve fark edemediğimiz çelişkileri fark etmemizi sağlamaktadır. Aslında değerleri içselleştiremediğimiz ortama uygun davrandığımızı, moralimize göre değişebildiğini ya da karşımızda ki kişinin genel statüsüne bakarak toplumsal değerlerin uygulandığını açıklamıştır.

İkilem ve çelişkilerimiz bölümüne geldiğinizde ise çelişkilerin ve yaşadığımız ikilemlerin hayatın bir parçası olduğu görüşündedir. Bu duruma son vermenin pek mümkün olmadığını vurgulamaktadır.

Aile içerisinde yaşadığımız genel çatışmaları ve aslında yaptığımız ve farkında olmadığımız davranışları nasıl düzenleyebileceğimizi gözlerimizin önüne sermektedir. Örneğin “yalan yakalamak” ifadesinin yerine “gerçeği sakladığını fark ettim” ifadesinin daha doğru olduğu görüşündedir ki doğru olan cümle budur ve kendi çocuğunuz ile konuşarak bu durumu düzeltebilir ve bir daha yapmaması gerektiği öğretilebilir. Çocukları yalana aslında ailenin ittiği gerçeği de verdiği örnekler ile bizlere anlatmaktadır.

Kusursuzu aramak bizi her zaman mutsuz eder. Çünkü kişilerin dört dörtlük olması pek mümkün olmayan bir durumdur. Yaptığımız işler de dâhil olmak üzere kusursuz olmak pek mümkün değildir. Kendimizi geliştirdiğimizde bir önce ki işimizin kusurlu olduğunu fark edebiliriz.

Kitaba genel olarak bakıldığında bize umut verici, aslında hayatı bizi kötüye götürdüğümüzü, negatifi düşünerek aslında durumu daha kötü yaptığımızı fark etmemizi sağlıyor aynı zamanda bize küçük şeylerden büyük ve güzel bir hayata ışık tutma formülünü bize vererek durumumuzun o kadar kötü olmadığını vurguluyor. Kitabın sonuna doğru geldiğiniz de ve hafızanıza kazınacak bir cümlelerden bir tanesini en kötü durumda hatırlayarak çıkış kapınızı kendinizin yaratabildiğini vurgulamaktadır.

“Yapabilecek bir şey kalmamış gibi göründüğünde, yine de yapılabilecek bir şeyler vardır. Yaşamın ayağınıza sırtınıza vurduğu yükü, bazen düşüncelerinizle duygularınızla hafifletebilirisiniz. “

Sayın Profesör Üstün Dökmen hayatınızdan asla eksik olmaması gereken ve herkesin okuması gereken bir kitap yaratıp bizlere sunmuştur.

Yazan: Eda Yılmaz

Küçük Şeyler Soruları ve Cevapları

Küçük Şeyler Yorumları