Konuşmak Yok, büyük bir grup olan beşinci sınıf öğrencilerinin okuru içine çeken müthiş hikayesidir. Yirmi bölümden oluşmakta ve hikayedeki yabancı kelimelerin okunuşlarını içeren bir listeyle başlamaktadır. On yaş ve üzeri okurlara hitap eden kitap resim içermemekte ancak kitap tamamında güçlü betimlemeler yer almaktadır. İnce ayrıntılarla bezenmiş kurgusu, kızlar ile erkeklerin rakip olarak başladıkları yarışmada nasıl kocaman bir ekibe dönüştüklerini gözler önüne sermektedir. Başlarda birbirlerine adeta düşman gibi davranan rakiplerin farkında bile olmadan ekibe dönüşmesi ama yine de yarışmalarından taviz vermemeleri ders verici niteliktedir. Çocukların karşılaştıkları sorunları çözme becerileri, konuşmadan da anlaşmayı ve derslere katılmayı başarabilmeleri ve süreç boyunca her şeyin bir düzen içinde akıp gitmesi gerçekten etkileyicidir. Öğretmenlerin birbirlerinden farklı bakış açıları, kendi içlerinde yaşadıkları çelişkiler ve içine düştükleri durum karşısındaki hem farklı hem de değişken tepkileri üzerinde düşünülmesi gereken noktalardandır.
Dave Packer, normalde çok konuşan bir beşinci sınıf öğrencisidir. Ama sosyal bilgiler ödevi için yaptığı bir araştırma onu konuşmama denemesi yapmaya iter. Böylece derste sunum yapması gerektiğinde bile bir yolunu bulur ve tüm gün konuşmamayı başarır. Ta ki yemek yerken sınıf arkadaşı Lynsey'in çok hızlı ve sürekli konuşmasına dayanamayıp patlayana kadar...
Bu patlama hiç beklenmedik bir rekabeti de beraberinde getirir. Uzun süren bir tartışmanın sonunda iki taraf da kendilerini bir yarışın içinde bulur. Dave erkekleri, Lynsey ise kızları kararlaştırılan zamana kadar konuşmama konusunda uyarıp yarışmaya hazırlar. Böylece tüm beşinci sınıflar kızlara karşı erkekler olarak konuşmama yarışmasına başlarlar. Yarışmanın kuralları ise şöyledir:
Tarafların konuştukları her kelime karşı tarafa bir puan kazandıracak.
Okulda öğretmenlere, müdüre ve diğer görevlilere sadece üç kelime ile cevap verilebilecek.
Yarışma evde de geçerli olacak ve herkes evde konuştuğu kelime sayısını hakemlere bildirecek.
Yarışma salı günü öğle yemeğinde başlayacak ve perşembe günü öğle yemeğinin ortasında bitecek.
Bazıları yarışmayı saçma bulur ama yine de tüm beşinci sınıflar yarışmaya katılır. İlk zamanlar iki taraf da biraz zorlanırlar. Arada sırada kimileri kendini tutamayıp konuşur ama her seferinde aynı takımda olanlar birbirlerini kollayıp olabildiğince az hata yapmak için çabalarlar.
Bu durum okulda Susturulamayanlar olarak bilinen beşinci sınıfların tüm öğretmenlerini şoke eder. Yine de susturulması mümkün olmayan böyle bir grubun konuşmaması çoğunun hoşuna gider. Ama bir süre sonra bu konuşmama meselesi derslerin aksamasına sebep olur. Böylece okul müdürü öğretmenlerle bu konu hakkında bir toplantı yapar.
Öğretmenlerin çoğu müdürün artık dersleri aksatan bu saçmalığa bir son vermesi gerektiğini düşünür. Ama çoğunluğun aksine Bay Burton çocukların konuşmamalarından çok memnundur. Hatta bu durumun epey işine yarayacağını düşünür. Böylece hem çocukları destekler hem de yüksek lisans derecesi için bu konu hakkında çalışmaya karar verir. Öncelikle her çocuğa üç kelime hakkı vererek bir metin okutur. Daha sonra ise sırayla hepsine üç kelimelik cümleler kurdurarak bir hikaye yazmalarını sağlar. Bu sürede çocukları gözlemler ve notlar alır.
Bir süre böyle geçtikten sonra müdür, işin çığırından çıktığını anlar ve olaya müdahale eder. Beşinci sınıf öğrencilerine toplantı düzenleyerek yarışmayı sona erdirir. Ama yarışma sadece müdür için sona erer. Çocuklar yarışmaya devam etmekte kararlıdırlar. Hatta bu yüzden öğretmenlerle çeşitli tartışmalar yaşarlar. Öğretmenlerin tepkisi çocukların yarışırken birlik olmalarını sağlar. Böylece hep birlikte mücadele ederek yarışmanın sonuna kadar devam edebilirler. Ve yarışma çok güzel ve şaşırtıcı bir şekilde sona erer.