Şiir denen sanat ne büyük incelik. Çok az kelimenin içine dünyalar sığdırılıyor da insan okurken eziliyor sanki. Hangi zamana gidersen git hangi yılda okursan oku değişmiyor insan üzerindeki etkisi çünkü duygular değişmiyor. Zaman değişse de araya yüzyıllar giren şiirler okunduğunda hissedilen duygu her zamanda aynı kalıyor. Aşk acısı bitmiyor, geçim sıkıntısı, devlet meseleleri hiç tükenmiyor bunlar ve bunların insanlarda uyandırdığı duygular değişmiyor. Bugün de Özdemir Asaf’ın şiirlerini okudum, bütünleştim onunla. Bazı yaralarım geldi aklıma, kanattı bazılarını, paylaştık güzelce duygularımızı.
BİZ
Kuşlar uçmak için doğmuş;
Kemiklerinin boş olmasından anlayoruz.
Açık ve bilinen bir yönü yok insanların.
Onu biz yaratıyoruz.
Kuşlar uçmak için doğdu, balıklar yüzmek için, yılanlar sürünmek için, karıncalar çalışmak için, arılar çiçek çiçek gezmek için doğdu. Peki biz? Biz ne için doğduk? Tüm insanlar adına kesin bir şey diyemeyiz ki. Her insanın amacı farklı, yaşantısı farklı, hayattan beklentileri farklı, hayata bakış açısı, sevdikleri, sevmedikleri, gezdikleri, gördükleri, anladıkları, anlaşıldıkları hep farklı. İnsanlar arasında olan bu farklılığa, insanların yaşam gayesini kendilerinin ortaya çıkarmak zorunda olduklarına öyle güzel değinmiş ki. Aslında 4 satır sadece ama o 4 satır ne çok şey düşündürdü bizlere.
TELAŞ
Yaşamak değil
Beni bu telaş öldürecek.
Yaşamak dediğin aslen bir nefes alışveriş muhasebesi. Bizi asıl yoran günlük hayata yetişmeye çalışma telaşımız. Her şeyin bir zamanını belirledik, her şeye acelemiz var şimdi. Yaşamaya acelemiz var. Çık bak sokağa, herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Herkes çok meşgul, koşa koşa gidiyor ya da son gazda gidiyor arabayla. Yaşamak değil, telaş yoruyor üstadın dediği gibi.
ADIM
Ben üç şey biliyorum;
Dinlemekle dört kılana anlatacağım.
Dinlemek, büyük bir iletişim en kuvvetli adımı Sözün sana gelme sırasını beklemeden, anlamaya çalışarak, bölmeyerek, yeri geldiğinde sorular sorarak ya da sadece bakışlarınla onu dinlediğini, yanında olduğunu anımsatarak dinlemek karşındaki insana değer verdiğini hissettirmektir bana göre. Birini anlamanın et etkili yoludur. Eylemler yapılarak öğretilir daha çok. Dinleyerek karşıya da öğretebilirsin dinlemeyi, dinleyerek anlamayı, anlaşılmayı gösterirsin.
EGO
Son kadeh içilmiş,
Son söz edilmişti.
Bir düşünce sardı hepsini..
Bir hatıra,
Bir hırs,
Bir kıskançlık,
Bir yanıltı,
Bir kardeşlik,
Bir yanlışlık,
Bir kin,
Bir ümid,
Bir şey ..
İnsana ait
Hiçbir canlıda bulunmaz böyle duygular bir daha. İnsana özgü olan şeylerden biri düşünce diğeri ise bazı hislerdir. İnsanlar dışında kalan canlıların olumsuz duygulara sahip olduğunu düşünmüyorum. Kin, düşmanlık, yanlışlık, hırs hep insanların hisleri. Hep onlara ait.
EL
Hikayeler hep aynı olmasın,
Onları biz aynı yaparız.
Herkesin yaşamı farklı, hayatındaki kişiler farklı. Yaşadığı olaylar, imtihanları farklı. Ancak sanki hepsini bir tutmaya çalışır gibi bir yapımızda var. Hani biri bir sorununu anlatırken anlatılan kişiler derdin daha büyüğünün ya da aynısının kendisinde de olduğunu ispat çabasına girer ya. Onun gibi zannımca. Ancak günümüzde bunun daha da yaygınlaştığı kanısındayım. Sosyal medya sayesinde herkes mutlu. Herkesin hayatı aynılaştı. Herkes aynı şeyleri yapmaya başladı. Farklı olan şeyler ötekileştirilmeye başladı. Taa ki moda olana, bir fenomen o farklılığı keşfedene kadar. Oysa herkes kendi hayatına baktığında ne çok farklılık, ne çok mutluluk, ne çok eylem bulabiliriz birbirinden apayrı.
JÜRİ
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler.
Dünya kötüleştikçe solan renkler var. Her şey siyahlaşıyor. Beyazlar (iyilikler, saflıklar) çok çabuk kirleniyor. Kirletiyorlar. Her şeyi yıkmaya alışık insanoğlu renkleri de yok ediyor.
Değerlendirme: Özdemir Asaf’ın şiirlerini okuduk bugün. Anlamlarında bulduklarımı, bende uyandırdığı hisleri, düşünceleri paylaştım sizlerle. Şiirlerin yeri her daim ayrıdır ben de. Her daim bir farklı severim şiirleri. İçimin sıkıntısını alır sanki ortak olduğu duygularımla rahatlatır beni. Şiir severlerin okuması gereken şairlerimizdendir üstat. Sonsuz sevgi ve saygıyla.