Çivisi Çıkmış Dünya

Kitabın Yazarı:Amin Maalouf Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları Yayınlandığı Yıl:2016 Sayfa Sayısı:216 ISBN:9789750816185 Kitap Puanı:7.3 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:161,93 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.3
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Çivisi Çıkmış Dünya - Amin Maalouf

Kitap Türü:Yabancı Romanlar Çeviren:Orçun Türkay

Puan Tablosu

Çivisi Çıkmış Dünya Özet

Lübnan kökenli Fransız yazar Amin Maalouf “Çivisi Çıkmış Dünya” adlı deneme kitabında 21. asrın medeniyetler krizine dikkat çekmekte ve bu konuya dair tahlilleriyle çözüm önerilerini ifade etmektedir. Söz konusu krizin en öne çıkan tarafı Doğu ile Batı medeniyetleri arasında yaşanmasıdır. Kendisi de bir Ortadoğulu olan yazar, bu sorunlardan doğrudan etkilenmekte ve buna dair fikirlerini kendi kültürel objektifi aracılığıyla ortaya koymaktadır. Öncelikle Amin Maalouf, Doğu ve Batı uygarlıklarının sınıra vardığını, dolayısıyla dünyaya yıkıcı bir öfkeden başka bir şey veremediklerini düşünür. Yapılması gereken, manevi anlamda iflas eden bu uygarlıkları aşmak ve herkesin kendisiyle özdeşleştirebileceği değerleri barındıran yeni bir evrensel anlayış getirmektir. Aksi hâlde dünya, iki uygarlığın çatışmaları sonucunda bir barbarlığın içinde yok olup gidecektir. Arap kökenli Amin Maalouf, Doğu sorununu Araplar özelinde tahlil eder. Buna göre Arapların trajedisi, geçmişte dünya ulusları arasında önemli bir konumda bulunurken bugün o konumu kaybetmelerindendir. Batının trajedisi ise dünya çapında bir rolü benimsemiş olmalarına rağmen görevlerini her yönüyle üstlenememeleridir. Doğu ve Batı uygarlıkları sorunu ekonomik, siyasi ve kültürel başta olmak üzere pek çok alanda kendisini göstermektedir. Dünyayı uygarlaştırdığı konusunda şüphe bulunmayan Batı medeniyeti, dünyayı ele geçirme arzusunu da beraberinde taşımaktadır. Dünyayı hem uygarlaştırma hem de ele geçirme arzusu –Maalouf’a göre iki uzlaşmaz dilek- Batının dramına sebep olmaktadır. Soylu ilkelerini her fırsatta dile getiren Batı, ele geçirdiği topraklarda bu ilkeleri uygulamaktan sakınmaktadır. Bu da Doğu ve Batı çatışmasını güçlendiren bir sebep olarak karşımızda durmaktadır. Çatışmanın bir başka veçhesini ise kültürel duyarsızlık meydana getirmektedir. Mezopotamya kökenli bir dinî grup olan Mandenler, 21. asırda yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bunun sebepleri ise siyasi ve toplumsal baskıya dayanmaktadır. Oysa tarih boyunca Doğu, oldukça farklı dinî grupların yüzyıllarca yaşamasına olanak sağlamış, hoşgörü temelli bir uygarlıktır. Ne yazık ki bu uygarlığın hoşgörü niteliği günümüzde yerini hoşgörüsüzlüğe bırakmıştır. Bu husus, Arap dünyasında hoşgörü perspektifinin değiştiğini göstermektedir. Batı ise, kendi kültürünü önemserken kibre kapılmakta, böylece kendisi dışındaki kültürlere karşı duyarsızlaşmaktadır. Bu da Mandenler gibi grupların daha çabuk ortadan kalkmasıyla, yani kültürel çeşitliliğin adım adım yok olmasıyla sonuçlanmaktadır. Yazara göre, yüzlerce yıllık azınlıkların ayakta kalmasını sağlayamazsak insanlar arasındaki çeşitliliği yönetemediğimiz ortaya çıkar. O hâlde, 21. asırda kültürel çeşitliliğin sürmesi için azınlıkların yok sayılmaması, hayatta kalmalarına imkân verilmesi gerekir. Dünya çapındaki tek süper güç olan Amerika Birleşik Devletlerinin baskın uygarlığı karşısında, kendilerinin kültürel açıdan yok edildiğini ve marjinalleştirildiğini düşünen toplumlar direnişe ve şiddete yönelirler. Bu ise maddi imkânların ve haberleşme sistemlerinin oldukça geliştiği bir çağda küresel çaplı problemlerin ortaya çıkmasıyla sonuçlanır. Demek ki ABD, maddi üstünlüğü yanında manevi üstünlüğünü de uluslar arası çapta meşruiyete kavuşturmadıkça dünya daima sıkıyönetim altında kalacaktır. Kitabın konu aldığı bir başka konu Arap dünyasındaki meşruiyet meselesidir. Osmanlı Devletinin yıkılışı sonrasında ortaya çıkan Arap devletleri, siyasi bir Arap birliğinin imkânlarını aramışlar ancak başarılı olamamışlardır. 1948’de Arap devletleri arasında bir İsrail Devletinin kurulması, artık problemi Arap birliğinden İsrail’le mücadeleye kaydırmıştır. İsrail’in çok kısa bir zamanda çevredeki Arap devletlerine askeri üstünlüğünü ispatlaması, artık Araplarda bir travmaya sebep olmuştur. Bu travma ise Arap birliğine ve İsrail karşıtlığına dayanan söylemleri dolayısıyla Mısır lideri Nasır’ın tüm Araplar tarafından sevilmesi ve benimsenmesiyle kendisini göstermiştir. Ne yazık ki o da siyasi kariyeri boyunca pek başarılı olamamıştır. Ondan sonra gelen Arap liderler Nasır gibi olabilmeyi istemişlerse de tüm Arap dünyası açısından hiçbiri meşruiyet kazanamamıştır. İsrail’i destekleyen Batı ile İsrail’e karşı olan Arap devletleri, Doğu-Batı çekişmesini derinleştiren bir siyasi sebeptir. Hemen hemen tüm dünya devletleri demokrasi ile yönetilmektedir ancak dünya nüfusunun %5’ini oluşturan ABD halkının oyu diğer %95’ten daha değerlidir çünkü dünya siyasetini belirleyen ana devlet ABD’den başkası değildir. Bu durum, dünya demokrasileri arasında bir işleyiş bozukluğunu göstermektedir. Dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar, 21. asrın sorunlarıdır; yani bunları çözmek için geçmişteki yöntemler uygulanamaz. Yeni çözüm arayışları bir zorunluluktur. Amin Maalouf’a göre çözüm, miadını doldurmuş aşılmalıdır. Onların getirileri zamana uydurulmalı, yararları dünyaya yayılırken zararları engellenmelidir. Böylece temel değerlerin evrenselliği ile kültürel çeşitlilik ilkelerine dayalı ortak bir uygarlık kurulmalıdır.

Amin Maalouf’un bu eseri, çağının sorunlarına duyarsız kalamayan bir entelektüelin samimi çabalarına ayna olmaktadır. Amin Maalouf bir siyasetçi ya da tarihçi değildir, bir yazardır; ancak kültürel bir alanda uzman olması onu insanlığın ortak sorunlarına dair fikirler ve çözümler öne sürmesini engellememektedir. Zaten olması gereken de budur. Aksi hâlde, herkes sadece kendi uzmanlık alanına sadık kalıp dünyayı genel bir biçimde değerlendirmeye çabalamazsa mevcut sorunların değişmeden kalacağı açıktır. Dolayısıyla eser, temel bir kaynak olmamakla birlikte, söz konusu sorunları bir entelektüelin penceresinden okuyucuya sunması bakımından değerlidir.

Editör: Murat ASLAN

Çivisi Çıkmış Dünya Soruları ve Cevapları

Çivisi Çıkmış Dünya kimin eseri?

Amin Maalouf

Çivisi Çıkmış Dünya türü nedir?

Yabancı Romanlar

Çivisi Çıkmış Dünya kaç sayfa?

216

Çivisi Çıkmış Dünya Yorumları