Bremen Mızıkacıları

Bremen Mızıkacıları - Grimm Kardeşler

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (5.5)	Editör (9)
Kitapevi (8)	Sosyal Medya

Bremen Mızıkacıları Özet

Bremen Mızıkacıları

Bir eşek varmış bu eşek zamanında sahibine çok yardımlar etmiş, yükler taşımış ama zaman bu geçiyor, geçerken de insanları yaşlandırıyor, hayvanları yaşlandırıyor. Eşek de almış zamandan payını yaşlanmış artık yük taşıyamıyormuş. Sahibinin onu gözden çıkardığını fark edince sahibinden kaçmayı başarmış. Yolda giderken bir köpek görmüş. O da artık sahibi ile ava çıkamıyor diye sahibi onu öldürmek istemiş. Eşek onu da alarak Bremen 'e doğru yola koyulmuş. Belki sesleri beğenilir de şarkıcı olurlar diye umuyormuş. Köpek ile eşek ilerlerken bir kedi görmüşler. O da artık yaşlı bir kediymiş. Fare avlayamadığı için sahibi onu öldürmek istemiş o da evden kaçmış. Eşek onu da Bremen 'e gitmeyi teklif etmiş. Kedi, eşek ve köpek yola koyulmuşlar. Kendileriyle aynı kaderde bir horoza denk gelmişler. Aralarına onu da alarak yola devam etmişler. Gece olunca bir ev görmüşler. O ev hırsızların eviymiş. Birlik olup hırsızları evden atarak o eve yerleşmişler.

Nankörlük

Bir gün tavuk ve horoz cevizlerin hepsini yemek için ormana gitmişler. Geri dönme zamanı geldiğinde çok yemek yedikleri için hareket edemez hale gelmişler. Horoz ceviz kabuklarından araba yapmış ancak bu arabayı birinin çekmesi gerekiyormuş. Cevizini yedikleri bahçenin sahibi olan ördek geldiğinde sinirlenerek horozu dövmeye başlamış. Horoz ördeği dövüp arabayı zorla çektirmeye başlamış. Ve böylece yola koyulmuşlar. Yolda giderken iki tane iğneyi yolda kalmış görünce onları arabaya almışlar. Akşam olunca yorgunluk çökmüş bir Han'a girerek dinlenmek istemişler. Han sahibi ilk başta almasa da sonradan horozun ısrarlarına dayanamamış. Sabah olunca horoz iğneleri havluya ve koltuğa batırmış. Tavuğu da yanına alıp parasını ödemeden Han'dan uzaklaşmış. Han sahibi uyandığında olanları görmüş ve bir daha tanımadığı hiç kimseyi Han'ına almamaya karar vermiş.

12 Dans Eden Prenses

Bir gün bir krallık varmış, bu krallıkta 12 tane prenses yaşarmış. Her sabah uyandıklarında ayakkabıları bütün gece dans etmiş gibi kirli ve yıpranmış olurmuş. Kral, kızlarının sırrını çözen kişiyi ödüllendireceğini söylemiş. Bunu duyan halk saraya koşmuş. Kim çözmek için gitse gece uyuyakalıyor ve hiçbir şey bulamadan gerisingeri dönüyormuş. Fakir bir asker de böyle bir şey olduğunu duyunca şansını denemek istemiş. Karşısına çıkan bir cadı ona prenseslerin vereceği şarabı içmemesini öğütlemiş ve bir görünmezlik yeleği vermiş. Asker saraya gitmiş, denemeye gelen herkes gibi odaya geçmiş, cadının sözlerini dinleyerek prenseslerin getirdiği şarabı içmemiş. Uyuyor numarası yaparak görünmezlik yeleği ile onları takip etmiş. Tam 3 gün sürmüş bu takip. 3 günün sonunda kralın huzuruna çıkarak kızlarının her gece gizli bir geçitten geçerek 12 prensin yanına gidip gece boyu dans ettiklerini, kimsenin bulamama nedeninin de uyku hapi karıştırılmış şarap olduğunu anlatmış. Kral, bunu kızlarından doğrulamış. En büyük prensesi asker ile evlendirmiş. Ve kral öldükten sonra bu asker tahta geçerek ömür boyu mutlu mesut yaşamış.

Çizmeli Kedi

Bir gün fakir bir baba varmış. Bu babanın da üç oğlu varmış. Baba öldükten sonra mal varlığını üç oğlu aralarında paylaşmış. En küçük çocuğa yalnızca bir çizme kalmış. Oğlu bu duruma üzülmüş. Çünkü oara kazanmak için bir yol bulması gerekiyormuş. Olan tüm mal varlığı ile kediye çizme almış. Böylece hiç parası kalmamış. Ancak çizmeleri giyen kedi 'nin gözleri açılmış. Ormana giderek avlanması çok zor olan keklikleri avlamış krala götürmüş. Sahibine çuvallar dolusu altın getiriyormuş bu yolla. Bir gün kralın kızı ile bir sahil gezisine çıkacağını duymuş. Hemen kendi sahibini oraya götürmüş. Türlü dolaplar ve yalanlar ile sahibini kralın kızı ile evlendirmiş.

Değerlendirme: Bir çocuk edebiyatı klasiği olan Bremen Mızıkacıları kitabının içerisinde türlü türlü masal ve fabllar bulunuyor. Ortaokul ve ilkokul çocuklarının okuması için uygun bir eser ancak biz büyükler içinde masallar dinlenme alanı gibi oluyor. Doğrusunu biliyoruz evet ama yine de öyle olduğunu dinlemek, okumak ruhumu dinlendiriyor, iyi geliyor. Belki de ruhum hala çocuktur. Bu yüzdendir masallarla onu beslemeye, büyütmeye çalışmam. Ruhumuzun solmadığı, beslendiği, hep canlı kaldığı, içimizdeki çocuğun diri olduğu mutlu yarınlara sevgili okur. Var olun!

Yazan: Senanur KARAKUZULU

Bremen Mızıkacıları Konusu

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir adamın eşeği varmış. Eşek yıllar yılı sırtına vurulan yükü taşımış ama derken elden ayaktan düşmüş. Bunu gören sahibi yemini suyunu keseyim de ne hali varsa görsün demiş. Eşek bunu öğrenince evden kaçıp yollara düşmüş. Bremen’e gider orada şehir bandosuna yazılırım diye düşünmüş. Yolda bir av köpeği ile karşılaşmış. Köpek koşmaktan yorgun düşmüş. Eşek “Bu halin ne havhav kardeş?” diye sormuş. Köpek “Sorma, kocadım artık avda eskisi gibi zıplayamıyorum bu sebeple de sahibim beni dövüyor. Ben de çareyi kaçmakta buldum.” demiş. Bunun üzerine eşek “Bak ne diyeceğim! Ben Bremen’e gidiyorum, şehir bandosuna yazılıp mızıkacı olacağım. Sen de benimle gel. Ben zurna çalarım sen davul, ne dersin?” demiş. Köpek sevinçle bu fikri kabul etmiş. Yolda giderlerken bir kedi görmüşler. Kedi çok üzgün görünüyormuş. Eşek “Bu halin ne miyav kardeş?” diye sormuş. Kedi, “Artık yaşlandım, fare tutamıyorum. Sadece soba başında dinlenmek istiyorum. Sahibim buna çok sinirlendi beni suya batırıp boğmaya kalktı. Ben de elinden zor kaçtım.” Demiş. Eşek “Biz Bremen’e gidiyoruz, sen de gece müziğinden anlarsın, bizimle gel.” demiş. Kedi bu fikre çok sevinmiş. Birlikte yola düşmüşler. Derken üç kaçak bir kapının önünde öten horoz görmüşler. Bunu görünce “Amma da ötüyorsun horoz kardeş. Derdin ne bakayım?” diye sormuş. Horoz, “Yarın hava güzel olacak onu müjdeliyorum ama neylersin ki güzel olsa. Yarın misafirler gelecek sahibim beni kesip yemek yapacak. Ben de gücüm varken ötebildiğim kadar ötüyorum.” Demiş. “Onun kolayı var, kırmızı ibik. Biz Bremen’e bandoya katılmaya gidiyoruz. Senin de sesin güzel, bizimle gel.” Demiş eşek. Horoz bu fikri çok beğenmiş. Gel gelelim Bremen’e varamadan gece olmuş. Ormanda yatarlarken hem yorgun düşmüşler hem de karınları acıkmış. Uzakta gördükleri ışığa doğru ilerlemeye karar vermişler. Camdan içeri bakan eşek kurulu bir ziyafet sofrası görmüş. Tam da bize göre diye düşünmüşler. Haydutları evden atmanın yolunu aramışlar. Eşek arka ayaklarının üzerinde dikilip ön ayaklarını cama dayamış. Köpek de eşeğin sırtına çıkmış. Kedi de köpeğin. En son da horoz kedinin sırtına çıkmış. Başlamışlar çalıp söylemeye ve bir güç hepsi pencereden içeri dalmış. Camlar langur şıngır yere inmiş. Ne olduğunu anlamayan haydutlar kendilerini dışarıya zor atmış. Dört kaçak sofrada ne var ne yok süpürmüş. Uyumak için güzel bir köşe seçip ışıkları söndürmüşler. Haydutlar eve baktıklarında ses seda olmadığını görünce bir adamlarını evi kontrol etmek için eve göndermişler. Adam elindeki kibriti kediye doğrultunca kedi “Pıhh” diye adamın yüzüne atlayıp her yerini tırmık içinde bırakmış. Adam arka kapıdan kaçmaya çalışırken köpek sıçradığı gibi dişlerini adamın bacağına geçirmiş. Bir de eşek okkalı bir tekme yapıştırmış. Horoz da var gücüyle ötmeye başlamış.

Canını zor kurtaran haydut “Eve korkunç bir cadı girmiş. Beni görünce nefesimi yüzüme üfledi, uzun tırnaklarıyla suratını çizdi, bıçağını bacağıma sapladı, Bahçedeki adam da bir topuzla üzerime saldırdı. Çatıda ise yargıç “Getirin bana şu adamı!” diye bağırdı. Ben de canımı zor kurtardım. Korkuya kapılan haydutlar koşarak uzaklaşmış. Ev bizim dört kafadarın çok hoşuna gitmiş ve hep beraber orada kalmaya karar vermişler.

DEĞERLENDİRME

Bremen Mızıkacıları, ilk okuduğum ve en sevdiğim masal olması sebebiyle benim için önem arz etmektedir. Masalın temasındaki dayanışma ve birlik mesajları şu günlerde en ihtiyacımız olan değerleri ifade etmektedir. Hem çocukların bu değerleri kazanması açısından hem de biz yetişkinlerin bazı duygularını tazelemeleri açısından oldukça faydalı bir eserdir.

Bremen Mızıkacıları Soruları ve Cevapları

Bremen Mızıkacıları Yorumları