Kitabımızın türü psikolojik içeriklerden oluşan bir denemedir. İçerisinde elli başlıktan oluşan denemeden oluşuyor. Ben sizlere kitabın içerisinde çok beğendiğim, etkilendiğim denemelerin içeriğinden bahsedeceğim.
Yavaşlığa Övgü
Teknolojinin hayatımızın doğal akışına, kendilik haline müdahale edilmesinden şikâyet ediliyor. Hayatın hızlı bir şekilde yaşanmasının bizi parçalara böldüğü, en yakınlarımıza ayırdığımız vaktin giderek azaldığından yakınılmış. İnternet kullanımının aşırılığının insanların birbiri ile olan ilişkilerinde uzaklaşma, sığlaşma olduğundan bahsedilmiş. Hayatımıza dair önceliklerimizin bu hızlı yaşam akışından dolayı karmaşıklığa sebep olduğu söylenilmiş.
Uzun Şimdi
Modern dünya öyle bir akış halindeki bizden hızlı davranmayı yaşam kuralı haline getirmemizi istiyor. Bu durum ise zihin dünyamız hızlanırken duygu dünyamızın yavaş ilerlemesine sebep oluyor. Bu önemli zihin ve duygu dünyamız arasındaki hızın birbirine uyumu sağlanamadığı için aradaki uçurum büyüyüp ruhumuzda derin yaralar açıyor.
Yavaş Güzeldir
Hızın hayattan mı ölümden mi kaçış olduğu sorusu sorularak kendimizi hız konusunda sorgulamaya yöneltiyor. Yavaşlamanın anın tadını çıkarma fırsatı sunduğu, iç dünyamıza bakabileceğimizi ve hayatımızın akışına dair konuşabilme faydası sağladığından bahsedilmiş.
Modern Salgınlar
Modern hayatın hızından dolayı insanlarda yetersizlik duygusu, bir şeylere yetişememe insanı içten içe bitiriyor. Bu durumun sonucunda da hastanelerde yorgunluk ve ağrılarından şikâyet insan topluluğu ile karşı karşıya kalınıyor. Modern dünyanın sahibi olan kapitalist sistemin hastane üzerinden bile ticaret yapma cüretinde bulunup basit sağlık sorunlarını dahi tıbbi sorun olarak insanlara benimsetmeye çalışıyor.
Burukluk
İnsanın fark edilme isteği üzerinden modern dünyanın bu durumu zorlaştırdığından bahsedilmiş. İnsanların git gide yalnızlaştığı, birbirlerini özenle dinlemediği bir dünyanın içinde yaşadığımızın bilincine varmamız isteniyor. Birbirimizi dinlemediğimiz ve kendimizi yeterince ifade edemediğimiz için dilimizin bu ifade edememe sorunu yüzünden iyi bir halde olmadığı gözler önüne serilmiş.
Bolluk Çağı
Modern dünyanın vazgeçilmezi olan alışveriş merkezlerine soğuk ve kaba tasviri yapılıyor. İnsanları baştan çıkarıcı bir görünümü olduğu söyleniyor. Modern hayatta istek ve arzularımızı doyurmanın kapitalist sistemin hedefi olduğu belirtilmiş. Bolluk içinde olan bir çağda yaşıyoruz ama bu bolluk durumu bizlerin ruhunu doyurmadığı tam aksine yalnızlıkların arttığı bir çağ haline geliyor.
Çok Ama Az
Mutluluğu sağlayan şeyin ne olduğu sorusu üzerinden bizlere mutluluğu sağlayan etkenin yakın ilişkiler olduğu söylenmiş. Modern çağın insanları maddeden yana zengin zaman kavramından yana fakir bireyler meydana getirdiği ifade edilmiş. Seçim yapabileceğimiz madde sayısı çok ama insan olmaya ayrılan vaktin git gide azaldığından yakınılmış.
Hayatı Genişlet
Ölümün olduğu farkındalığı ile yaşamak bizi olgunlaştırır, yaratana şükrederiz. Ölümün farkındalığı ile yaşamadığımızda hayat bizi yorar. Hayatın anlamının farkına varmak için ölümün olduğunu düşünerek yaşamalıyız.
Anneliğe Övgü
Anne babanın çocuğunun sorularına cevap vermesi biyolojik sürecine aktif olarak katkıda bulunmuş olur. Çocuğuna karşı sürekli eleştiren, ihmal eden anne babaların çocuklarının sağlıklı bireyler olamayacakları söylenmiş. Toplumsal sorunların ana nedeninde anne babalığın yeterince yapılamamasından dem vurulmuş.
Ruh Konuşması
Endüstri çağının içinde büyüyen, yetişen çocuklar kendi başına karar veren, tüketici bir kişiliğe sahip olan, hızlı yaşamın gerektirdiği şekilde hızlı büyüyen kuşaklar haline geldiğinden yakınılmış. Bu durumda anne ve babaların otoritelerinin zayıflamasına neden olup çocuklarının yanında işlevsiz ebeveynler haline geliyorlar. Çocuklarımız karakterli bir şekilde yetiştirmek istiyorsak yazarımızın önerisiyle onların iç dünyalarına yönlendiren ortamlar sağlamalıyız. İç dünyanın çocuk açısından öneminden bahsedilmiş. Çocuğuyla sürekli konuşan, iletişimi kuvvetli olan çocukların biyolojik yapılarına faydası aktarılmış. Televizyon bağımlısı çocukların yetiştiği bu durumun çocuklarımızın dil, düşünce dünyasını kötü şekilde etkilediği üzerinde durulmuş. Bu bağımlılıktan biran önce çocuklarımızı kurtarmalıyız.
DEĞERLENDİRME
Kemal Sayar, Psikiyatri alanında hekimlik yapan bir yazardır. İnsan ruhunu çok iyi anlayan biri olarak kalemi benim ruhuma huzur verdi. İlk bu kitabını okuyarak kalemine hayran kaldım. Bu eserinde modern çağın hızının insanı, toplumu nasıl etkilediği konusunda bilgiler vererek bu konuda bizlere kapılmış olduğumuz bu hız çağında bizlere farkında olmadan bu çağın bize alışkanlık kazandırdığı kötü davranışlar hakkında farkındalık kazandırmak istemiş. Ben eseri okuduğumda farkındalıklarımın arttığını hissettim. Yazarımızın kaleminden çıkmış tüm eserleri okuma planı içindeyim.
Yazan: Fatma Özdemir
Yavaşla Soruları ve Cevapları
Yavaşla kimin eseri?
Kemal Sayar
Yavaşla türü nedir?
Psikoloji
Yavaşla kaç sayfa?
246
Yavaşla Yorumları
fazla bilinmeyen bir kitaptır buraya eklenmesine şaşırdım okuması keyifli özellikle günümüz dünyasında okunması gereken bir kitap
18-11-2022 15:44
pdf bulabilirsem okuyacağım
07-05-2023 21:01
arkadaşım kütüphaneden alıp okumuş çok beğenmiş bende okuyacağım ama başkası almış ilk fırsatta okumak istiyorum