Kitap Türü:Çocuk KitaplarıOrjinal Adı:Le Avventure di PinocchioÇeviren:Çağrı Ekiz
Puan Tablosu
Pinokyo Özet
Bir ağaç parçası Geppetto Usta’nın ellerinde bir kuklaya dönüşür. Geppetto fakir bir ustadır. Ama Pinokyo için ekmekten bir şapka, kâğıttan bir elbise ve ceketi satıp bir alfabe alır. Pinokyo’nun okula gidip iyi bir çocuk olması tek isteğidir. Pinokyo ise keşfetmek arzusuyla insanların açgözlülüğü ve hırslarından fazlasıyla nasibini alacaktır. Gerçek bir çocuk olmak için ise iyi kalmak zorunda kalacaktır.
Pinokyo, Usta ona ayaklarını verdikten sonra koşmaya başlar. Okula gitmesi gerekirken yaramazlıklarının açtığı bir maceranın içerisinde kendisini bulur. Bu macera Pinokyo’yu aramaya çıkan Geppetto içinde durdurulmaz bir şekilde kendisini çeker.
Pinokyo bir sirk kumpanyasının içerisinde bulur. Burada kuklaların yakılma tehlikesi için kendisini sahneye atar. Ve onların kurtarılmasını sağlar. Beş altın para alır. Yolda yürürken kedi ve tilki ile karşılaşırlar. Pinokyo’ya:
‘’Altını bir yere dikersen bir altın ağacı çıkar.’’ Diyerek bir hana götürürler. Yerler, içerler. Sabah olunca Pinokyo’yu hesap bekliyordur. Pinokyo hesabı ödedikten sonra iki haydut tarafından kaçırılır. Pinokyo birinin elini koparır.(Kitabın tek zayıf yönü koparma, öldürme, yutma gibi çocuk kitabı için uygun olmayan ögeler barındırmasıdır.) Yere bir pati düşer. Bu haydutların gizemi kitabın diğer sayfalarında okuru beklemektedir.
Yaramaz bir kukla için yaşam maceralarla doludur. Pinokyo her gördüğü kadından peri olarak bahseder. Sonrasında onu gerçek bir çocuk yapacak olan perilerin ismi anne olacaktır. Geppetto ailesinden hiç bahsedilmeyen sadece bir kukla yapıp onunla Dünya’yı dolaşmak isteyen bir ustadır. Yazarın kuklaya bağlanışı çocuksuz bir babanın çocuk hasretini Pinokyo’nun bütün yaramazlıklarına ve kendisinin fakirliğine rağmen bir odun parçasına kendisini adaması çok samimidir.
Geppetto Pinokyo’yu aramayı koyulur. Bir sandal yapıp açılır. Kendisini bir köpek balığının karnında bulur. Burada hapsolur. Pinokyo pek çok macera atlatarak astım hastası olan köpek balığının karnında uyuduğunda çıkarlar. Pinokyo hastanede yatan onu haydutların astığı yerde yardım eden bir perinin hasta olduğunu öğrenir. Pinokyo’nu bir seçin yapması gerekmektedir. Kazandığı paraya elbise alacaktır ya da ona yardım edecektir. Gerçek bir çocuk ancak iyilik yaparak olabilir.
Bu Dünya’nın içerisinde küçük bir odun parçası için dahi çok zordur. Yaşamın karmaşıklığı ve insanların arasında bir yolculukta dostlarını tanımak ve iyilik yapmakla kendi tercihleri arasında bir macera bekleyecektir.
Arkadaşlarda çok etkilidir. Pinokyo’nun bir okul arkadaşıyla Oyuncaklar Dünya’sına gidip okulun olmadığı bir maceraya tutunmaları ve arkadaşlarının birini öldürülmesinden dolayı jandarma tarafından tutuklanmasını yaşar. Beş ay sonra eşeğe dönüşür. Sonrasında eşek olarak bir sirke satılır. Derisinden bir davul yapmak isteyen biri tarafından iş yapamayacak duruma gelince alınır. Kukla olmanın önemini eşek olduğunda fark eder. Denize atılınca yeniden kuklaya dönüşür.
Pinokyo kitabı iyiliğin övüldüğü ve iyiliğin iyilikle ödüllendirildiği başarılı bir roman olarak değerlendirilmelidir. Macera ve hiç düşmeyen akıcılığı yaşam karşısında sürprizlerle ve doğanın içerisinde ki dönüşüm yıllar geçerken bir yaz bir kış gibi kendini hissettirmektedir. Tek bir odun parçasının bile pek çok insana iyi bir ustanın ellerinde iyilikle Dünya’yı değiştirebileceğini göstermektedir. Pinokyo’nun mücadelesi ve karakterlerdeki hayvanlarla kurulan bağlar yalnız yaşayan insanlarda ailenin önemini vurguladığı, her şeye rağmen değer bir mücadelenin vurgusunu yapmaktadır. Pinokyo için gerçek bir çocuk olmak Geppetto’nun sağlıklı bir şekilde onun yanındayken mümkün oluyor. Çocukluğun değeri bir ustanın yanındayken iyilikle aşılmış bir geçmişin sonrasında mutluluğu tatmasını sağlıyor. Bu da gerçek emek ve fedakârlıkla aşılabilmektedir. Bu fedakârlığın bedeli bütün yaşamını kaybetmek bile olabilirken kötü insan olmanın da bedeli hafif değildir.
Yazan: Şeyhzade Bilgin
Pinokyo Kitap Özeti
Günlerden bir gün, Geppetto ismindeki marangoza bir tahta parçası gelmiş. Yaşlı marangoz bu tahtadan bir kukla yapmaya karar vermiş. Ona sevdiği, zeki bir dostunun adını vermiş, Pinokyo. Tahtayı oymaya yüzünden başlamış. Gözlerini bitirir bitirmez kukla gözlerini açıp Geppetto'yu izlemeye başlamış. Şaşkınlıktan dili tutulan marangoz kuklanın burnunu oymaya başlamış. Burnu şekillendikçe uzamış da uzamış. Bacaklarını bitirince haylaz kukla koşmaya başlamış.
Geppetto yaramaz kuklanın peşinden sokağa fırlamış. Bir polis memuru Pinokyo’yu yakalamış ancak haylaz kukla marangozun canını yakacağını anlatmaya başlamış. Polis de kuklaya inanıp yaşlı marangozu tutuklamış. Kuklanın derdi okula gitmemekmiş.
Evin yolunu tutan kukla orada cırcır böceği ile karşılaşmış. Cırcır böceği Pinokyo'ya akıl vermeye çalışmış ama haylaz kukla ona hiç kulak asmamış. Ateşin başında uyuyakalan Pinokyo'nun ayakları yanmış. O sırada marangoz eve gelmiş ve ayakları yanan Pinokyo'ya yeni ayaklar yapmış. Pinokyo da böylesine iyi yürekli bir adamı üzdüğü için pişman olup, okula gideceğine ve iyi bir çocuk olacağına dair söz vermiş. Bir sorun varmış. Okula gitmek için imla kılavuzuna ihtiyacı varmış. Geppetto usta montunu satıp, ona kitabı almış.
Pinokyo okula gitmek üzere yola koyulmuş ancak yolda bir sirk görmüş. Sirkte kuklaların çıktığını öğrenince sirke girebilmek için imla kılavuzunu satmış. Sirkte kuklalar Pinokyo'yu görür görmez onunla çok ilgilenmişler. Kuklacı adam Ateş Yutan ortaya çıkınca Pinokyo çok korkmuş. Kuklacıdan korkan Pinokyo ölmek istemediğini sayıklamaya başlamış. Korkutucu tipine rağmen iyi kalpli bir adam olan Ateş Yutan ona 5 altın vermiş ve onu babası Geppetto'ya gitmesi için bırakmış.
Pinokyo yolda kör kedi ve topal tilkiye rastlamış. Başından geçenleri onlara anlatmış. Altınları duyan kurnaz tilki ve kedi Pinokyo'yu kandırıp, altınları almaya karar vermişler. Pinokyo'nun niyeti aslında babasına bir mont, kendisine de imla kılavuzu almakmış ama kurnaz ikiliye inanma gafletine düşmüş. Kurnaz ikili, Pinokyo’ya Mucizeler Tarlası denen yerde kuyu kazıp altınları oraya gömerse altınla dolu bir ağaç elde edebileceğini söylemişler. Hep birlikte geceyi bir handa geçirmişler. Ikili, Pinokyo uyanmadan hanı terk etmiş. Yediklerinin parasını da Pinokyo ödemek zorunda kalmış. Şimdi geriye sadece 4 altını kalmış.
Mucizeler Tarlası’nda buluşacaklarını sanan Pinokyo handan çıktığında Cırcır böceğiyle karşılaşmış. Böcek ona eve dönmesini söylese de Pinokyo onu dinlememiş ve yoluna devam etmiş. Yolda haydutlar peşine takılmış. Altınları ne yapacağını bilemeyen Pinokyo onları ağzına saklamış. Haydutlar onu yakalayıp bir ağacın dalına asmışlar ve sabah gelip altınları alacaklarını söylemişler.
Pinokyo ağacın dalında bir o yana bir bu yana sallanırken mavi saçlı bir kız zavallıyı görmüş ve onu kurtarmaya karar vermiş. Bir şahinden Pinokyo'yu ona getirmesini istemiş. Mavi Saçlı Peri doktorları çağırmış ve kuklanın yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istemiş. Doktorlardan Cırcır böceği kuklanın işe yaramaz olduğunu, babasını kalpten öldürecek bir serseri olduğunu söyleyince Pinokyo ağlamaya başlamış. Peri başına neler geldiğini sorduğunda her şeyi anlatan Pinokyo, altınları kaybettiği yalanını uydurmuş. Yalan söyleyince de burnu uzayıvermiş. Şaşkına dönen Pinokyo'ya yardım ağaçkakanlardan gelmiş. Uzayan burnunu kemirip eski haline getirmişler.
Peri, Pinokyo’ya onunla yaşamak ister mi diye sormuş. Pinokyo da babası da olursa birlikte seve seve yaşayabileceğini söylemiş. Peri, babasına haber gönderildiğini ve şimdi de yolda olduğunu söyleyince Pinokyo babasını kapıda karşılamak istemiş.
Dışarıda beklerken kedi ve tilki ile karşılaşmış. Kurnaz ikili Pinokyo'yu tarlaya gitmeye ikna etmişler. Altınları toprağa gömüp 20 dakika sonra gelip bakmasını istemişler. Pinokyo 20 dakika sonra geldiğinde ise altınlar çoktan kaybolmuş. Pinokyo olanları anlatmak için hakime gitmiş ama hakim onu 4 ay boyunca hapiste tutmuş.
Sonunda hapisten çıkan Pinokyo aç olduğu için bir tarladan üzüm almaya karar vermiş. Daha adım atar atmaz, kümesten tavukları çalan hırsızları yakalamak isteyen çiftçinin tuzağına düşmüş. Çiftçi Pinokyo’ya inanmayıp onu evden kaçan bekçi köpeğinin zincirine bağlamış ve hırsız gelirse yakalamasını söylemiş. Gelincikler tavukları alacaklarını ve Pinokyo’ya da yemek vereceklerini söylemişler. Pinokyo onların kümese girmesine izin verip, hırsızları çiftçiye yakalatmış. Çiftçi de Pinokyo’yu serbest bırakmış.
Perinin evine kadar hiç durmadan yoluna devam eden Pinokyo, perinin üzüntüden öldüğünü öğrenmiş. Ağlayıp inlerken bir kumru onu görmüş ve Pinokyo’yu babasına götürebileceğini söylemiş. Babası Geppetto bir kayık yapmış ve Pinokyo’yu arıyormuş. Babasına doğru kumrunun üzerinden denize atlayan Pinokyo’yu dalgalar alıp bir sahile atmış. Uzaktaki köye doğru giden Pinokyo yaşlı bir kadının su taşıdığını görmüş ve ondan su istemiş. Kadın da eğer suyu taşımasına yardım ederse ona yemek de vereceğini söyleyince kukla hemen kabul etmiş. Meğer bu yaşlı kadın mavi saçlı peri imiş! Peri, kuklanın iyi kalpli olduğunu anlamış ve onu eğer isterse bir çocuğa dönüştürebileceğini söylemiş.
Insana dönüşmek isteyen kukla, perinin dediği gibi okula başlamış. Okulda çocuklar onunla çok dalga geçmişler. Hiçbirine takılmamış ancak bir gün çocuklar sahilde balina olduğunu söyleyince peşlerine düşmüş. Çocuklar ona çalışkan olmayı bırakması gerektiğini söylemişler. Bu ironiye gülüp geçen Pinokyo çocuklarla bir arbedeye girmek zorunda kalmış. Kuklaya zarar veremeyen çocuklar onun kitaplarını denize savurmuşlar. Bir kitabı da Pinokyo’ya atıp onu yaralamak istemişler ancak kitap çocuklardan birine denk gelmiş. Düşen çocuğa yardımcı olmaya çalışan Pinokyo’yu gören polis olayı yanlış anlayıp köpeğini Pinokyo’nun üstüne salmış. Kaçmak için denize atlayan Pinokyo bir de bakmış ki peşindeki köpek suda boğuluyor! Köpeği kurtaran Pinokyo oradan uzaklaşana kadar kaçmış. Bir süre sonra bir ağa yakalandığını anlamış.
Balıkçı kuklayı balık sanıp yemeye karar vermiş. Pinokyo’yu çirkin balıkçıdan kurtaran, polisin köpeği olmuş. Kukla utanç içinde perinin evine gitmiş.
Yıl boyu uslu durmayı başaran kuklanın insan olacağı gün gelmiş çatmış. Büyük bir parti verilecek ve sonra da kukla olmaya veda edecekmiş. Davetiyeleri dağıtmaya giden kukla, hınzır arkadaşı Fitil'i en sona bırakmış. Fitil Oyuncaklar Ülkesi’ne gideceğini söyleyince Pinokyo onun peşine takılmış.
Oyuncaklar Ülkesi’nde 5 ay geçiren Fitil ve Pinokyo bir gün uyandıklarında eşeğe dönüşmüşler. Onları ülkeye getiren arabacı sonunda eşeğe dönüştüklerini görünce sevinmiş. Fitil’i bir çiftçiye, Pinokyo’yu da sirke satmış. Orada seyircilere gösteri yapmak üzere zorlu bir eğitime sokulmuş. Gösteri günü gelip de halkanın içinden geçemeyince, sirk eğitmeni Pinokyo’yu götürüp denize atmış. Böylece onu eşek yapan büyü bozulmuş. Daha buna sevinemeden bir balina tarafından yutulmuş. Pinokyo balinanın içindeki ışığa doğru yüzmüş. O ışık babasına aitmiş. Babasını gören Pinokyo mutluluktan ne yapacağını bilememiş. Babası Pinokyo’yu ararken balina tarafından yutulmuş ve 2 yıldır orada yaşamaktaymış.
Birlikte balinanın ağzına doğru yüzüp, balina nefes almaya başladığında kaçmışlar. Geppetto yüzmekten yorgun düşünce yardımlarına balinadan onlarla birlikte kaçan ton balığı yetişmiş. Onları kurtarmış.
Eve döndüklerinde Geppetto artık çok hastaymış. Pinokyo ona yardım etmek için bir çiftçinin yanında çalışmaya başlamış. Orada dostu Fitil’i görmüş. Fitil perişan bir haldeymiş ve ertesi gün de bir başkasına satılmış. Pinokyo çiftçinin yanında çalışmaya ve babasına destek olmaya devam etmiş. Orada sepet yapmayı öğrenip pazarda satmaya başlamış.
Bir gün pazarda Cırcır böceğini görmüş. Ona periyi sormuş. Perinin çok hasta düştüğünü, kuklanın acısını unutamadığını öğrenmiş. Hal böyle olunca böceğe tüm parasını verip periye yardım etmesini söylemiş. Rüyasında peri ona iyi bir çocuk olup ailesine baktığı için affedildiğini söylemiş. Pinokyo uyandığında ise artık bir kukla değil, insanmış...
“Ailelerine sevgiyle bakan çocuklar bunun için azarlanmaz.”
Haylaz ve asla söz dinlemeyen Pinokyo, fedakar bir baba ve iyi yürekli peri. Hikaye öylesine anlamlı ki... Bir türlü akıllanmayan Pinokyo kendi başına da sevdiklerinin başına da bir sürü bela getiriyor ama ne yaparsa yapsın sevdikleri onu asla yarı yolda bırakmıyor. Aslında tam olarak çocuklarımızdan, çocukluklarımızdan ibaret bir hikaye bu. Türlü türlü yaramazlıklar yaptık, başımızı belaya soktuk ama ailelerimiz tarafından hep affedildik, sevgiyle sarmalandık. Şimdi de çocuklarımız için yapacaklarımız hep aynı, sevgiyle sarmalamak. Her ne hataya düşerse düşsün evlatların değerini ve sevgi dolu aileleri anlatan sıcacık bir başyapıt. Collodi yıllar boyu sürüp gidecek bir hikâyede hepimize harika bir nasihat miras bırakmış, “Ne hata yaparsanız yapın, birbirinize sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyin!”. Umarım bu nasihat kulaklara küpe olur. Keyifli okumalar dilerim.
Yazan: Ebru S. Bektaş
Pinokyo Soruları ve Cevapları
Pinokyo kimin eseri?
Carlo Collodi
Pinokyo türü nedir?
Çocuk Kitapları
Pinokyo kaç sayfa?
200
Pinokyo Yorumları
çocukken en çok sevdiğim öykü kitabıydı pinokyo ile büyük diyebilirim buradaki özeti okuyunca tekrar kitabını alıp okuyasım geldi
20-01-2016 20:20
pinokyoyu bilmeyen mi var artık kitabı olmasına şaşırdım herkes bunun kitabını yazabilir yani
pinokyo kitabının özeti için çok teşekkür ederim tam istediğim gibi olmuş bizim izlediğimiz çizgi filmden biraz farklı sanırım kitap yine de okumaktansa buradan yazdım
14-12-2019 23:17
kısa özet olarak da ekleseniz tek paragraflık kısa özet istiyor öğretmen ana fikir falan olacakmış haftasonu eklermisiniz
18-02-2022 17:55
özetten daha çok inceleme gibi olmuş yaşanan olayları anlatsanız daha iyi olurdu
07-06-2022 15:43
oğlum ile filmini izledik şok oldum bildiğin içmeye teşvik ediyor buna nasıl izin verirler anlamıyorum sözde çocuk filmi diye geçiyor kitabı da aynı mı? en oğluma ödev için bile olsa böyle bir kitap okutmam
21-11-2022 23:18
çocuk kitabı gibi duruyor ama aslında ebeveynler için yazılmış harika bir kitaptır
20-05-2023 13:38
pinokyo masalını çok seviyorum ama zaman içinde çok değişime uğramış kitap içeriklerinin geçmişteki utançları saklamak için değiştirilmesini sevmiyorum
21-11-2023 21:47
masal değilmi bu kitabı neden var konusu masal ile aynı mı