Okuyucu

Kitabın Yazarı:Bernhard Schlink Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:İletişim Yayıncılık Yayınlandığı Yıl:1995 Sayfa Sayısı:188 ISBN:9789754703887 Kitap Puanı:8.1 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:135,32 TL D&R:190,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

8.1
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Okuyucu - Bernhard Schlink

Kitap Türü:Yabancı Romanlar Orjinal Adı:Der VorleserÇeviren:Cemal Ener

Puan Tablosu

Okuyucu Özet

Okuyucu romanı, Bernhard Schlink tarafından yazılmış olup Newyork Times Çok Satanlar listesinde birinci sıraya yükselen ilk Alman Edebiyatı eseri olarak tarihte yerini almıştır. Eser 2008 yılında aynı adla filme çevrilmiş ve büyük ses getirmiştir. Öyle ki Hanna rolündeki Kate Winslet’e en iyi kadın oyuncu Oscar’ını kazandırmıştır.

Olaylar İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’sında geçmektedir. Otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz ve on beş yaşındaki Micheal Berg üzerinden aşk, suçluluk, utanç, yetişkinliğe geçiş, toplumsal yargılar vb. temalar işlenmektedir. Kitabın anlatıcısı yine olayın başkahramanı olan Micheal Berg’dir.

Micheal Berg çocuk yaşta bir hastalık geçirmiş ve sokakta fenalaştığı sırada orada olan Hanna’nın ona yardım etmesi sonucu tanışmıştır. Olayı annesine anlattığında annesi, iyileştiğinde mutlaka gidip teşekkür etmesi gerektiğin söylemiş ve Hanna’nın evine ilk girişi de bu şekilde olmuştur.

Hanna, duygu belirtisi göstermeyen soğuk, mesafeli bir kadındır. Fiziksel olarak da diri ve atletik bir vücudu olan Micheal’in deyişiyle “bir ata benzeyen” özellikleri mevcuttur. Tramvay kondüktörü olarak çalışmaktadır, Micheal ise lise öğrencisidir. Bu yaş farkına rağmen Micheal, Hanna’nın bu gizemli havası ve güçlü tavrından çok etkilenir, ikili arasında aylarca sürecek olan bir ilişki başlar.

Hanna’nın evinde buluşup sık sık sevişirler. Hanna, Micheal’in okulu asmasından dersleri boşlamasından oldukça rahatsız olur ve eğer bu dönem sınıfı geçmezse bir daha görüşmeyeceklerini söyler. Hastalığı dolayısıyla okulu fazlaca aksatmış olan Micheal neredeyse imkansızı başarıp sınıfı geçer. Hanna, Micheal’den sık sık kendisine kitap okumasını ister. Micheal başlarda anlam veremese de bu iş tıpkı sevişmeleri gibi ritüelleri olur, Odysesia, Lady Chatterley’in Aşığı gibi eserleri Hanna’ya okur.

Zaman ilerlerken Micheal’in okulunun başlamasıyla yeni arkadaşları olur ve okul ortamında takılmak arkadaşlarıyla eğlenmekten keyif alır. Havuzda eğlendikleri bir gün bir an Hanna’yı görür gibi olur. Hanna ortadan kaybolduktan sonra yıllarca kendini suçlayacaktır. Onunla olduğunu herkesten sakladığı ve bilinmesini istemediği için Hanna’nın yanına gitmediği için vedalaşamadıklarını düşünüp kahrolur. Hanna’nın kaybolmasının ardından yıllar geçmiştir. Micheal üniversitede hukuk öğrenimi için gittiği Nazi subaylarının yargılandığı bir duruşma sırasında Hanna’yı sanıklar arasında görür. Hanna’nın kendisinden sakladığı gizemli yüzünün insanları dondurucu soğukta kıyafetsiz denebilecek şekilde yürümeye zorlayıp ölmelerine yol açan, yangın sırasında kadınların kilitli kapılarını açmak yerine seyirci kalıp yanarak can vermelerine neden olan Nazi subaylarından biri olduğunu öğrenir. Hanna diğer sanıkların aksine olaydan sıyrılmaya çabalamaz ve olayları tüm gerçekliğiyle anlatır. Bir şekilde bir zorunluluk sezilir Hanna’nın verdiği kararlarda ve sonuç ne kadar kötü olursa olsun saf kötülük yapmak niyetinde olmadığını düşünür, Micheal. Zayıf Yahudi kızları yanına alarak onlara kitap okuttuğunu öğrendiği anda Micheal çok şaşırır. Hanna’nın bu davranışı, yangın sırasında kapıları kapalı tutma kararını veren başka bir kadın subaya ait olan raporu el yazısı karşılaştırma teklifi yapıldığında Hanna’nın reddetmesi ve tüm suçu üslenmesiyle anlam kazanır Micheal için. Hanna, okuma yazma bilmiyor. Firmanın yükselme kararına uymayıp istifa etmek zorunda kaldığı için Nazilere katılmış, tramvay görevinde yükselmesi için gerekli eğitimi alamayacağı için kaçmış ve bütün o kitapları bu yüzden okutmuştur. Şimdi de tüm hayatına mal olacak bir suçu sırf bu utancını saklamak için üstlenmektedir.

Micheal, hakime gidip bu durumu söyleyip söylememek arasında kalır. Babasına danıştığında babası, insanın özgür iradesiyle hareket etmesinin öneminden bahseder. Hanna 18 yıl hapiste kalır. Micheal bu sırada kayak tatilinde tanıştığı kadın ile evlenip boşanır bu evliliğinden bir de kızı olur.

Hanna’ya çeşitli kitapları okuduğu kasetler doldurur ve cezaevine yollar. Harfsiz mektuplaşma yıllar boyu sürer. Cezaevi müdürü Micheal’e Hanna’nın aftan yararlanıp çıkacağını fakat dışarıya uyum sağlayabilmesi için bir iş ve ev ayarlamasını gerektiğini söyler. Micheal, bir terzide iş ayarlar ayrıca kalacak yer de bulur. Tüm bunlar olurken Hanna’yı bir kere bile ziyarete gitmemiştir.

Çıkmasına yakın Hanna, cezaevinde kendini öldürür. Geriye yangından sağ kurtulan anne ve kıza teslim edilmesi için bir miktar para bırakır.

Editör: Ceren Kozalıoğlu

Okuyucu Soruları ve Cevapları

Okuyucu kimin eseri?

Bernhard Schlink

Okuyucu türü nedir?

Yabancı Romanlar

Okuyucu kaç sayfa?

188

Okuyucu Yorumları

yarım bıraktığım kitaplardan biri oldu hatta başlarında bıraktım

27-02-2024 00:17