Her tünelin sonunda bir ışık görünür. Ve o ışığa tutunur insan...
İşte Tessa ‘da öyleydi. Her şeyini kaybeden Tessa’nın umudu abisiydi. Ve abisinin aldığını zannettiği biletle New York’a gelen Tessa, abisi yerine Kara Kardeşlerle karşılaşmasıyla başlıyordu her şey.
New York hiç de onun umduğu gibi bir yerdi. Kapkaranlık ve bulutlu havası Tessa’nın içine bir huzursuzluk düşürmüştü ki huzursuzlaşmasında da haklıydı. Abisinin gönderdiğini iddia eden Kara Kardeşler, tamamen bir yalancıydılar ve istedikleri tek şey Magister’ın aferinimini kazanmaktı.
Tessa’yı esir almışlardı. Onu abisiyle tehdit ediyorlardı. O farklıydı, o bir şekil değiştirendi ama aynı zamanda da iblis değildi. Çünkü sadece iblisler şekil değiştirebiliyorlardı. Oysaki Tessa bir iblis değildi.
Bu onun farkıydı. Yüzyıllardan beri böyle bir özellik görülmemişti. Ve böylece Tessa’yı hayatta olan tek akrabası ve değerlisi olan abisiyle tehdit ediyorlardı. Kısa bir süre içinde kendinin ne olduğunu bilmeyen ama gücünü kullanmaya zorunlu olduğunu anlayan Tessa; abisi için her şeye boyun eğmeye başlamıştı. O okyanusun içinde ki köpekbalığının yiyeceği tek balık olmuştu artık.
Yansızlığını, abisine olan özlemini ve kendisine edilen işkenceleri kitap okuyarak yok saymaya çalışan Tessa, üstüne birde adını duyduğu ama hiç görmediği Magister’la evlenmek zorunda olduğunu öğrenir. Hayatı tamamen değişmişti. Kontrol ve iradesini kullanamayan zayıf birine dönüştürülmeye çalışılıyordu… Ta ki bir gece sarışın ve birkaç tahtası eksik olan genç bir erkek tarafından kurtulana dek.
Mizahlık konusunda çağ aşmış Will ‘i bir anda karşısında gören Tessa oldukça şaşırmıştı. Ve alaycı, umursamaz, acımasız Will’in tersi olan Jem’i görünce ise o şaşkınlığı daha da artmıştı.
Kimse onu kurtarmaya gelmemişti. Kimse onun varlığından bile haberi yoktu ki nasıl kurtarmaya gelsinler. Lakin Will ve Jem olayların daha farklı ve Tessa’nın sıradan olmadıklarını, eğer işin içinde Kara Kardeşler varsa eğer kelime-i tabiri caize işin içinde bir bit yeniği olduğunu biliyorlardı. Ve bu yüzden Tessa’yı endüstriye götürdüler.
Will ve birkaç kişi daha Tessa’nın iblis olduğunu iddia ediyorlardı. Tessa umursamaz bir kız değildi ama kendisinin iblis olmadığını bilecek ve başkalarının kendi hakkında ki kötü düşüncelerini umursamayacak kadar akıllı bir kızdı.
Kimse onun ne olduğunu bilmemekle beraber, endüstri karışıyordu. Endüstriyi yönetmek isteyenler karşı müdahaleye geçiyorlardı ve Tessa’yı istemiyorlardı.
Magister ise hiç rahat durmuyordu. Kimin kim olduğunun bilinmediği bu kitapta elbette Magister’ın da kim olduğu bilinmiyordu.
Sadece amacı ve amacı doğrultusunda hayata geçirdiği fikirleri vardı ellerinde. Gölge avcılarını öldürmek ve robotlar yaratarak onları yeryüzünden silmek…
Tessa altı derin bir uçurumdan oluşan köprünün üzerinde salına salına yürüyordu. Her rüzgar estiğinde dengesi alt üst olup sarsılıyordu ki bunun en büyük nedeni Will’dı. Nefes kesici bir aşk üçgenin arasında kalan Tessa, kendinsin ne olduğu bilmezken, kafasını karıştıran bu iki adam arasında da kalmıştı.
Jem’in hastalıklı ve ölecek olması herkesi üzüyordu. O, o kadar naif bir delikanlıydı ki her genç kızın hayalinde ki erkek diyebilirim. Lakin Tessa’nın aklı Will’de gibiydi. Will’in dengesiz tavırları yüzünden Tessa’da emin olamıyordu.
Bazen kendisinden bile sakınan Will, nasıl olur da başkasına değer versin ki; Hele kendince haklı sebepleri varken.
Tessa abisine kavuşmuştu. Geçirdikleri o aksiyonlu geceden sonra. Lakin abisi artık eski abisi değildi. Delirmişti ve tamamen değişmişti. Magister’ın oyuncağı olmuştu o da ve Tessa’ya iyiymiş gibi görünüp endüstri ve tüm gölge avcılarını kaosa sürüklemişti.
O gece her şey bitmişti. En değer verilenler ölmüştü. Tamamen bir izdihamdı. Ve bunun tek sorumlusu Magister’dı ki o da kimsenin tahmin etmeyeceği biri çıktı. Jessamine ile birlikte endüstriyi korumayı başarmışlardı ama kayıpları çok büyüktü. Her şeyden önce Tessa abisi, hayatta olan tek akrabasını kaybetmişti. Ve ona bu kadar çok düşman varken, o bir avuç onu sevenlerin yanında mı kalmayı tercih edecekti?
Cass’in tüm kitapları gibi bu da ayakta alkışlanmayı hak ediyordu. Lakin ufak bir öneri, Mekanik Melek kitabını ve Cehennem Makineleri Serisini okumadan önce Ölümcül Oyuncaklar Serisini okursanız eğer Mekanik Melek kitabında geçen terimleri daha rahat kavrayabilirsiniz.
Yazan: Selin Gürcüoğlu
Mekanik Melek Soruları ve Cevapları
Mekanik Melek kimin eseri?
Cassandra Clare
Mekanik Melek türü nedir?
Yabancı Romanlar, Fantastik, Gizem, Macera
Mekanik Melek kaç sayfa?
536
Mekanik Melek Yorumları
çok güzel bir kitap çok sürükleyici bir hikayesi var
27-11-2016 21:07
sevdiğim serilerden bir tanesi
13-12-2016 20:41
mükemmel bir kitaptı elimden bırakamadım diğer kitapları da alıp okuyacağım bayıldım
02-03-2017 19:30
buradaki mekanik melek kitap yorumu çok güzel olmuş böyle kaliteli yorum pek bulamıyoruz okumadan sallıyor millet
28-11-2019 13:33
serinin tüm kitaplarını tavsiye ederim harika umarım en kısa sürede filmleri yapılır