Eric Hoffer, 7 ile 15 yaşları arasında yaşadığı körlük deneyimi nedeniyle içinde yer eden okuma iştahını kütüphanelerde giderirken bir yandan da işportada meyve satıcılığı, tarlalarda ırgatlık, maden işçiliği, dok işçiliği gibi çeşitli işlerde çalışmıştır. Kitle hareketlerinin psikolojik temelleri üzerine kaleme aldığı Kesin İnançlılar kitabı 1951 yılında yayımlanmış, 1964 yılında ise Berkeley Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde danışmanlık görevi yapmıştır.
Hoffer eserinin daha girişinde ister dini ister sosyal ve/veya milliyetçi hareketler olsun, bütün kitle hareketlerinin ortak özelliklerini açıklamaya çalışırken bunların birer kuram olmaktan çok öneri, sav niteliği taşıdığının özellikle altını çizmektedir. Bunu yaparken, “hayatını kutsal saydığı bir amaç için feda etmeye hazır olan kişi” olarak tanımladığı “kesin inançlı”nın uyanışını ve aktif dönemini ele alır. Kitle hareketlerinin cazibesini değişim arzusu ve ikame arzusu alt başlıklarında inceleyen yazar, kitle hareketlerinin birbirleriyle değiştirilebilirliği başlığında ise kesin inanç adamı olarak nitelendirdiği taraftarların, bir hareketten başka bir harekete geçme potansiyellerini, hareketlerin dönüşümlerini ve geçirgenliklerini tarihsel örneklerle açıklamıştır. Bir kitle hareketinin doğabilmesi için hoşnutsuzluk veya fakirliğin tek başına yeterli olmadığına geleceğe duyulan inanç, aşırı özgüven, değişime susamışlığın tetikleyici olduğuna dikkat çekerken hangi sınıftan olursa olsun, umutla dolu olan kişilerin ellerinde bir güç olmasa da en tehlikeli cüreti yaratabildiğinin altını özellikle çizer. Ancak bu sınıfsal ayrımda imtiyazlı kişilerin ve yoksulların benzer tutuculuğunu gözden kaçırmamak gerekir çünkü bir ulusu her zaman bu iki uçtaki azınlıklar biçimlendirir. İmtiyazlı kişiler cennet, tarifsiz servet, efsanevi başarı, dünya egemenliği gibi hedeflerin arzu nesnesi değilken yoksullar, uyumsuzlar, aşırı benciller, sınırsız fırsatlar karşısında ihtiraslı olanlar, azınlıklar, canı sıkkınlar, günahkârlar inanç değiştirmeye en yakın kişilerdir. Aktif ve büyüme döneminde olan bir kitle hareketi de çağrısını bu tür kişilere yaparak amaç, güven, umut gibi nitelikler vaat etmektedir.
Hoffer, kitle hareketlerinin yapısını, yöntemlerini ve taraftarlarıyla arasındaki ilişkiyi incelerken taraftarların birlikte hareket etmek ve fedakârlık yapma eğiliminin kitle hareketlerinin canlılığını sağladığını belirlemiştir. Kendi olmaktan vazgeçerek güçlü, görkemli ve yıkılmaz bir grubun parçası olma eğilimindeki kişinin fedakârlığını arttıran etkenlerin arasında taraftarları muhteşem bir görev yaptıklarına inandırmak, geleceğe yönelik büyük umutlar adına şimdiki zamanı gözden düşürmek, taraftarlarıyla dünya gerçekleri arasına bir öğretinin perdesini koymak ve şiddetli bir ihtiras yoluyla fanatizmi körüklemek gibi metotlar olduğunu ve nedenlerini incelemiştir. Birleştirici etkenleri ise nefret, taklit, ikna ve zorlama, liderlik, eylem ve şüphedir. Yazar, bu başlıklarda hem kitle hareketlerinin taraftarlarını bir arada tutma metotlarını hem de taraftarların kendi isteği ve eğilimleri ile bir kitle hareketini oluşturmaları ve güçlendirmelerini açıklamıştır. Eric Hoffer, kitle hareketlerinin süreçlerini, söz ustaları, fanatikler ve eylem adamları üzerinden üç aşamada incelemektedir. Bir kitle hareketinin ortaya çıkabilmesi için mevcut düzenin gözden düşürülmesi gerektiğini ve kitlelere düzen değişikliği fikrini ancak yazar, şair ve konuşmacı gibi bir söz ustasının aşılayabileceğini belirtmiştir. Hoffer, kitle hareketlerinin oluşmadan önceki temellerini atan söz ustasının motivasyonlarını ve iç tepilerini de incelemiştir. Fanatikler ise şartlar olgunlaştığında bir kitle hareketini meydana getirebilecek kimselerdir. Fanatiklerin olmadığı bir yerde kitle hareketi harekete geçecek ve kendine oluşacak bir zemin bulamayacaktır. Yazar fanatiklerin çoğunun yapıcı olmayan söz ustaları olduğunu belirtmiştir. Son olarak bir kitle hareketinin gerçekleştirilmesini sağlayan fanatiklerden sonra o kitle hareketinin toparlanmasını eylem adamları sağlayacaktır. Dünyayı değiştirmekten çok, değiştirilen dünyaya sahip çıkan eylem adamları, kitle hareketlerini yıkıcı eylemlerden kurtaracak, aşırı istekleri törpüleyecektir. Eylem adamları ile birlikte dinamik aşama sona ererek iktidarın yönetilmesi ve devamına çalışılacaktır. Bu aşamaların gerekli kişilik özelliklerine sahip kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilmesi ve yürütülmesini, kitle hareketinin devamlılığı ve dayanaklılığı için gerekli gören Hoffer, aşamaların gereklerini karşılamayan aynı tipteki kişi veya kişilerin yönetiminde hareketin başarısızlıkla sonuçlanacağını belirtmiştir. Yazar, aynı bölümde iyi ve kötü kitle hareketlerini incelemiştir. Kitle hareketlerinde aktif dönemin yıkıcı etkilerinden bahsederek Gandhi gibi bir örnekle onun belirli bir süre sonra bitirilmesi gerektiğini belirtmiştir.