Kitap Türü:Kişisel GelişimOrjinal Adı:Stolen FocusÇeviren:Barış Engin Aksoy
Puan Tablosu
Çalınan Dikkat Özet
Johann Hari, Brintanyalı yazar ve gazetecidir. Yaşamı boyunca çeşitli eserler ortaya koymuş ve hala koymaya devam etmektedir. Çalınan Dikkat isimli eserinin çıkış noktası günlük yaşamdaki çeşitli gözlemleriyle birlikte yazarın vaftiz oğlu Adam’ın çocukluk hayali olan Graceland gezisini gerçekleştirdikleri sırada dikkatini çeken şeylerdir. Yazar, Adam ile bu gezi öncesinde de pek iletişim kuramadıklarından ve Adam’ın sürekli telefona odaklı olmasından yakınmaktadır. Graceland gezisini de bu sebeple planlamıştır. Geziye giderken Adam’dan telefonu ile oynamamasını istese de durum hiç umduğu gibi gelişmemektedir. Etrafına şöyle bir baktığında da pek çok insanın bu durumda olduğunu fark etmiştir. Konu üzerine daha çok araştırıp daha çok düşünmeye başlamıştır. Bir araştırmanın sonucuna göre bir şeye odaklanmışken dikkatimiz dağıldığında aynı odaklanma durumuna geri dönme süresinin ortalama yirmi üç dakika sürdüğü bulunmuş ve bir ofis çalışanının olağan bir günde pek çoğunun bir saat kesintisiz çalışma fırsatlarının hiç olmadığı bulunmuştur.
Tüm bu deneyim ve araştırmalardan sonra Johann Hari teknoloji detoxu yapmak içi Provincetown’a doğru yola çıkmıştır. Üç ay süren bu digital detoxta ne mail ne mesaj ne telefon ne de internete yer vardı. Kitabını yazabilmesi için internete bile bağlanmayan bir bilgisayar yalnızca.
Dikkat becerimizi yitirmemizdeki sebepler incelenirken bireysel suçluluk duygusunu azaltmak ve kendimize yönelttiğimiz öfkeyi hafifletmek amaçlanmıştır. Daha sistemsel daha kolektif nedenler olduğu vurgusu yapılmış ve bu nedenler çeşitli başlıklar altında incelenmiştir. Bu başlıklardan ilkinde enformasyona boğulduğumuz üzerinde duruluyor. Bu enformasyon yığılmasını “yangın hortumundan su içmek” metaforu ile açıklıyorlar. Böylece her türlü derinliği kaybediyoruz. Derinlik için zaman gerekiyor, gereken zaman tanınmadığında da yüzeye çekilip duruyoruz. İnsan doğası yavaştır. Zaman gerekir. Bir sınırımız var ve bu sınırı aştığımızda beynimizin anlama kabiliyetini aşındırıyoruz. Yavaşlık dikkat becerisini beslerken, hız örseliyor. Bir diğer neden de akış halinin ketlenmesi. Akış için beyin gücünün tamamının bir göreve ayrılmış olması gerekiyor. Dikkat dağılması ve çoklu görevler akışı öldürmekle birlikte aynı anda iki üç şeyi yapmaya çalışan kişilerin akışa hiç ulaşamadığı düşünülmektedir. Akışta olmayı sağlamak için kitapta; net bir hedefe odaklı olmak, hedefin bizim için anlamlı olmasına dikkat etmek ve becerilerimizle bağlantılı gerekçi hedefler seçmek önerilmektedir.
Fiziksel ve zihinsel bitkinliğin artması da dikkat becerimize önemli ölçüde zarar veriyor. Uyku bu başlık altında detaylı olarak ele alınmaktadır. Uyku bireyin yaratıcılığını geliştirmesi açısından önemli bir faktör olarak görülüyor. Ayrıca zararlı toksinlerden kurtulma gibi zihinsel temizlik durumları için de oldukça gerekli. Kafeinin ise bize enerji vermediği aksine beynimizi baskılayarak etkisi geçince iki kat yorulmamıza yol açtığı vurgulanıyor.
Uzun süreli okumanın kaybolması da başka bir faktörlerden birisi. Artık her şeyin ekranlardan yapılıyor olması, sosyal medyada bile yazı karakterinin sınırlı olması vb. faktörler okuma becerisini baltalıyor.
Zihin gezinmesi adı verilen durumda yaşanan aksaklıklar da dikkat süresini olumsuz etkiliyor. Zihin gezinmesini bir nevi zihni rahat bırakarak ortalığı şöyle bir toplamasına izin vermek olarak değerlendirebiliriz. Spot ışığını kapatıp koltukta uzanmak, yürüyüş yapmak gibi yollarla beynimize alan tanıyıp gezinmesine izin vermek gerek. Stresin az olduğu güvenli durumlarda zihin gezinmesi bir armağan olurken stresin yüksek olduğu zamanlarda tehlikeli bir hal alabiliyor.
Bir diğer neden ise bizi takip edip yönlendiren teknolojilerin artışı. Artık hepimiz az çok belli teknolojik yöntemlerle takip edildiğimizi, verilerimizin toplanıp bizi etkilemek için algoritmalar haline getirilip yine bize karşı kullanıldığını biliyoruz. Tüm bunlar bizi ekrana daha çok bağlamak için yapılıyor çünkü insanlar telefonlarına ne kadar çok bakarsa bu şirketler o kadar çok para kazanıyor.
Zalim iyimserliğin artışıyla birlikte tüm bu şirketler dikkat sorununun bizim kendimize daha fazla hakim olarak çözmemiz gereken bireysel bir sorun olarak görmemize neden oluyorlar. Dikkatimizi bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamız gerektiği vurgusu yapılıyor. Hedefimizin önünde duran engelleri dürüstçe kabul edip o engelleri aşmak için toplu bir hareket içinde olmamız gerektiğini vurguluyor, Johann Hari.
Beslenmenin odaklanma becerimizdeki etkisinin büyük olduğu vurgulanıyor. Beslenme düzenimiz enerji çakılmalarına ve beynimizin ihtiyaç duyduğu gıdalardan mahrum kalarak odaklanma becerimizin olumsuz etkilendiği belirtiliyor.
Dehb gibi pek çok sorunun kaynağını da araştırıp sonuçları bize aktarıyor. Dehb için okların büyük oranda çevresel sebepleri işaret ettiğini vurguluyor. Oyun oynamanın önemi ise çok büyük olarak görülüyor.
Eserin içeriğini aktarabildiğim kadarıyla aktarmaya çalıştım. Yine de çok eksik olduğunu düşünüyorum çünkü bu eser büyük bir emek ve araştırma sonucu oluşturulmuş. Çeşitli araştırmalar incelenmiş, çeşitli uzmanlarla görüşülmüş ve çeşitli gözlemler yapılmış bunun sonucunda da nefis bir iş çıkmış ortaya. Sizler de benim gibi odak sorunu yaşadığınızda kendinizi suçluyorsanız mutlaka bu eseri okumanız gerekmekte. Sorunun sizin dışınızda daha temel ve büyük sebeplerden kaynaklandığını kimi zamanda karşı koyulamaz bir noktada olduğunu kabul etmek gerekiyor. Yine de durum tamamen umutsuz değil hem bireysel anlamda hem de kolektif olarak geliştirilebilecek çözümler mevcut ve bunların hepsine dair öneriler Çalınan Dikkat ederinde yer alıyor.