“İhaneti iblisler yazadursun, ben vefa ve sadakati yazacağım.”
Erkan Göksu’nun Berzem kitabını ilk araştırdığımda, bu söz beni kitaba çekmişti. Biraz daha araştırınca bu kitabın tarihe malzeme olacak bir içerik barındırdığına dair bir yazı okudum. Kitabı bitirince de bunun çok doğru bir nokta olduğunu düşünmeye başladım. Kitabın içindeki bazı kelimeler eski olduğu için okumayı yarıda kesip aratmak biraz sinir bozucu olabiliyordu okurken, yine de bu durum kitabın akışını etkilemiyordu. Kitabın sonuna geldiğimde eski sözcüklerin ne anlama geldiğini içeren bir sözlük olduğunu fark ettim. Bu şekilde kitabı bir kez daha okuduğum zaman daha anlaşılır olduğunu fark ettim. Kitap baştan sına içeriği, konusu, yazılış şekliyle çok hoşuma gitti.
Berzem kitabında birçok önemli şahsiyete yer veriliyor. Alp Arslan, Nizamülmülk, Melikşah… Aynı zamanda tarihte önemli yere sahip birçok olaydan da bahsediliyor. Kısacası Selçuklu dönemine ait çoğu şeyi kitapta görebiliyorsunuz. Kitabın benim en ilgimi çeken kısmı, Bağdat ile ilgili anlatılan masal oldu. Halife Mansur, rüyasında Harut ve Marut adı verilen iki meleğin, iki yıldızın kaydığını görür. Ölümlü bir kadına âşık olan bu iki melek, cezalandırılıp saçlarından bir kuyuya asılırlar. Bu rüyadan çok etkilenen Halife, bu kuyuyu bulmaya yemin eder ve bulur. Kuyunun dibinde yansıyan sureti ona bir soru sorma hakkı verir ve oda dünyadaki her şeyi görmek istediğini söyler. Tüm dünya gözlerinin önünden geçerken o, barış şehir adını verdiği yeri görür ve oraya bir şehir kuracağına yemin eder. Arar ve sonunda gördüğü yere en benzeyen yere Bağdat’ı kurar. Fakat kurulduğu zamanda dahil olmak üzere Bağdat, her zaman kargaşa içinde olmuştur. Bunun nedeninin, eskiden Babil diye adlandırılan lanetlenmiş bir yere kurulduğundan kaynaklandığı düşünülür. Babil lanetlenmiştir çünkü insanlar dünyadaki zenginliklerden dolayı yoldan çıkmıştır. Tüm nimetler karşısında büyülenmiş ve şükretmeyi unutmuşlardır. Bunun sonucunda Tanrı onları lanetlemiştir.
“Kılıç ne kadar keskin olsa da yüreksizin elinde işlemez ve inanmış adamı kılıç dahi kesemezdi.”
Kitabın konusuna kısaca bir bakış atacak olursak. 1089 yılında Bağdat’ta başlıyor kitap. Saraya gözlerini dikerek bakan yaşlı bir adamın hikayesi. Aslında bu ihtiyar, önemli bir zât olan Câmi. Kan revan içinde kalmasına rağmen bir adım geri atmıyor davası için. Peki bu kadar önemli olan bu olay ne? Kitabın ilerleyen bölümlerinde öğreniyoruz bu olayların sebebini. Câmi’nin karısının oğullarını doğururken ölmesi üzerine dünyada oğlu dışında kimsesi kalmamıştır. Hayatını ona adamıştır. Oğlu da babasının emeğini boşa çıkarmayan vefalı bir çocuk olmuştur. Olmuş olmasına ama kader kederli Câmi’ye bir kez daha gülmemiştir. Vefalı bir yiğit olan Alp Kara, Arap bir gulâma tarafından öldürülmüştür. Bu yüzdende bu ihtiyar kısas istiyordur. Fakat ortalık zaten karışıktır. Sultan kapıya dayanmıştır ve Bağdat, bir savaşa sürükleniyordur. Bu yüzden Gevherâyîn, kapının önünde karşılaştığı bu eski dostun isteğini yerine getirememiş sadece yaralarını sarabilmiştir. Olası kargaşa sona erdikten sonra ona yardım etmeye karar vermiştir.
Kitaptaki adalet-adaletsizlik duygusu kitabın başından beri bizi içine alan bir konu oluyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde de bunu Sultan Melikşah’ın, Câmi’nin yaşadığı olayı öğrenip Bağdat’a geri dönmesi ile belki de kanıtlıyor yazar bize. Türklerin Türklük özellikleri kitabın birçok bölümünde kendini gösteriyor. Özellikle de Sultan ve Halife arasındaki konuşmalarda karşımıza birçok unsur çıkıyor. Baştan sona ilgi çekici olan kitabın adı nereden geliyor peki? Berzem, Sultan Alp Arslan’ın öldüğü yere verilen ad. Bu olayın içerisinde de Câmi ve Gevherâyin’in bağını daha iyi kavrayabiliyoruz. Kesinlikle çok sevdiğim bu kitabı Selçuklu tarihi seven herkesin okumasını tavsiye ederim.
“Orada öyle sıcak insanlarla karşılaştım ki, şehrin güneşini bile donduran soğuğu beni hiç üşütmedi.”
Yazan: Sena AKSOY
Berzem Soruları ve Cevapları
Berzem kimin eseri?
Erkan Göksu
Berzem türü nedir?
Yerli Romanlar, Tarihi
Berzem kaç sayfa?
168
Berzem Yorumları
sıkıcı bir kitap bekliyordum ama beklediğimden daha iyi çıktı hocamız tavsiye etmişti ben de size tavsiye ederim