Stendhal 23 Ocak 1783’te Grenoble’da dünyaya gelmiştir. Stendhal’ın gerçek adı Marine – Henri Beyle’dir. Bir avukat ve bir doktorun oğluydu. Hayalinde hem asker hem de oyun yazarı olmak vardı ama ikisi arasında gelgit yaşıyordu. Lise eğitiminde Shakespeare’den etkilenmiştir. Ve hayallerinden biri olan askerliği gerçekleştirmek adına orduya yazılmıştır.
Lakin orduda ilk yılları şevk ve azimle geçse de daha sonra ordudan ayrılarak Paris’e gelmiştir. Oyun yazarı olma sevdasından vazgeçmemiştir ve tiyatroların etrafında dolaşırken bir kadına aşık olmuştur. Shakespeare’den alıntıları İngilizce öğrenmeye çalışmıştır. Daha sonra Napolyon’un düşmesinden sonra İtalya’ya gitmiştir.
İtalya’da başka bir kadına aşık olmuş ve onunla beraber yaşamaya başlamıştır. İtalya da ki akımlar ve sosyal düşünce Stendhal’ı çok etkilemiştir. Eserlerinde ‘Stendhal’ı’ kullanma sebebi ise ünlü alman yazar Winckelmann’ın doğduğu yerin adıydı.
Stendhal gittiği birçok şehirlerden sınır dışı edilmiştir. Eserleri ise yayımlandığı dönemlerde çok ünlü değildi ama psikoloji üzerine en iyi yazar kimdir dendiğinde akla ilk Stendhal geliyordu. Eserlerini okuyucular ve yazarın kendisi ayna olarak tanımlıyorlardı. Çünkü Stendhal dönemin düşünce şartlarını ve yaşayış koşullarını birebir eserlerinde yansıtmıştır. Ve insanlar eserlerinde yaşayışlarını gördükleri için ayna olarak tanımlamışlardır.
Stendhal kitaplarını yayımlatmasına rağmen para sıkıntısı çekiyordu ve o da konsoloslukta çalışarak bu sıkıntısını gidermeye çalışıyordu. Bulduğu her boş vakitte ise kitaplarını yazmaya devam ediyordu. 1842 yılında ise aldığı izinle Paris’e giderken sokakta ölü bulunmuştur.
Stendhal Kitapları: Haydn, Mozart ve Metastasio'nun Hayatları (1815), İtalyan Resim Sanatının Tarihi (1817), Napolyon'un Hayatı (1817-1818), Aşk Üzerine (1822), Rossini'nin Hayatı (1823), Armance (1827), Roma'da Gezintiler (1829), Kırmızı ve Siyah (1830), Lucien Leuwen (1835), Bir Turistin Anıları (1838), Parma Manastırı (1839), Lamiel (1839-1842), Henri Brulard'ın Hayatı (1890), Bir Bencilin Anıları (1892), Roma, Napoli ve Floransa (1817)
Parma Manastırı, Stendhal’ın Manastır’da dinlediği bir olayın aktarılmasıyla oluşmuştur.
Puan: 7.2 | Yorum: 19
Napolyon’un kahramanlık hikâyeleri yerine madalya kapma yarışına girmiş asillere ve fakir çocuklarının askere gittiği bir ortamda geçer, Kırmızı ve Siyah.
Puan: 8.1 | Yorum: 11