Mahcubiyet ve Haysiyet

Mahcubiyet ve Haysiyet
Kitabın Yazarı:Dag Solstad Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları Yayınlandığı Yıl:2024 Sayfa Sayısı:108 ISBN:9789750842870 Kitap Puanı:7.7 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:47,95 TL KitapYurdu:56,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Mahcubiyet ve Haysiyet - Dag Solstad

Kitap Türü:Yabancı Romanlar Çeviren:Banu Gürsaler Syvertsen

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Mahcubiyet ve Haysiyet Özet

Elias Rukla, çok uzun yıllardır edebiyat öğretmenliği yapmaktadır. Lisede Norveç Dili ve Edebiyatı dersine girdiği o son ders hayatının dönüm noktalarından biri olacaktır. Çok sevdiği yazar Rikle’nin Yaban Ördeği isimli eserini işlerken sınıftaki homurdanmalardan ve öğrencilerin yüzlerinden dersin pek de iyi gitmediğini anlar. Elias, eseri içselleştirip öğrencilerin de derinlerde yatan anlamı anlayabilmesi umuduyla Yaban Ördeği üzerine konuşmaya devam eder. Çabaları nafiledir çünkü öğrencileri dâhil edemez ve aksine sınıfa hakim olan öfkenin büyüdüğünü hisseder. Evet hissettiği şey öğrencilerin öfkesidir ve bu son zamanlarda fark ettiği bişeydir. Öğrenciliğin doğasında sıkılmak, oflamak, poflamak, dikkat çekmek için yersiz espriler yapmak vardır ama bu öfke yenidir. Öğrenciler zamanlarının çalınmasına, ders saati adı altında zorunu olarak sınıfta tutulmalarına karşı öfkelidir. Oysa Elias’ın en büyük amacı onların toplumsal yaşamda en azından lise eğitimi almış bireyler olarak kendilerini ifade edebilmeleri ve medeni bir insandan beklenecek becerileri sergileyebilmeleridir. Fakat öğrencilerin ilgisizliği ve sınıfı doldurmak olarak gördükleri görevlerinin bitmesini sabırsızca beklemeleri Elias’ı büyük bir savunmasızlık hissi yaşamasına neden olmaktadır.

“Relling: Ah, hayat yine de çok iyi olabilir aslında, yeter ki bu şahane uyarılar daima gerçeğin söylenmesini isteyen ideal talepleriyle biz fakirlerin kapısına dayanmasın.

Gregers: İşte bu durumda, vermiş olduğum karardan memnunum ben.
Relling: Müsaade ederseniz sorayım, nedir kararınız?

Gregers: Masaya on üçüncü kişi olarak oturmak.”

Kısmını okuduktan sonra Elias Yaban Ördeği isimli eserde ısrarla aradığı cevabı bulmuş gibidir. Burada kast edilenin Leonardo da Vinci’nin “Son akşam yemeği” tablosunda da görülebileceği üzere İsa’ya ihanet eden masadaki on üçüncü kişi olduğu düşünülmektedir.

Ders bitiminde öğrenciler sanki Elias sınıfta hiç var olmamış gibi sınıfı terk eder. Elias’ın ise nihayet dersi bitmiştir. Bahçeye çıktığında yağmur yağmaktadır. Şemsiyesi ise bir türlü açılmaz. Elias çeşmenin başında bir türlü açılmayan şemsiyesini adeta bir sinir krizi eşliğinde taşa vurarak paramparça eder. Tüm bu olay sırasında okulun bahçesinde müthiş bir sessizlik oluşur ve öğrenciler etrafında toplanır. Elias öğrencilere bağırıp hakaret ederek okuldan ayrılır. Şimdi amaçsızca Oslo sokaklarında yürürken o okula bir daha dönemeyeceğini çok iyi bilmektedir.

Yürüyüş esnasında aklına sosyal hizmet okumak için sekreterlik işinden ayrılan karısı Eva gelir. Şimdi ona ne diyecektir? Geçimlerini nasıl sağlayacaklardır? Eva Linde ile ilişkilerini aklından geçirir, onu ilk gördüğü zamanları ve onu ilk olarak en yakın arkadaşının sevgilisi olarak gördüğünü hatırlar. Eva Linde şimdi kilo almış ve eski gösterişini kaybetmiş olsa da, Elias onun ilk günkü büyüleyici güzelliğini aklından çıkarmaz.

Eva ve Johan Corneliussen üniversite zamanlarında tanışıp aşık olup evlenirler. Çok geçmeden Camilla isminde bir kızları olur. Elias bu ailenin yakın dostu olarak sık sık evlerine girip çıkar. İçten içe Eva’ya aşık olduğunu bilse de dostu Johan’a beslediği kardeşlik derecesindeki sevgiye zarar vermekten kaçıp bu duyguları bastırır. Johan Corneliussen üniversite yıllarında oldukça başarılı ve umut vaat eden bir öğrenciyken doktora tezi sırasında işler istediği gibi gitmez ve beklenilen büyük çıkışı yakalayamaz. Muhtemel ki yaşamına karşı duyduğu memnuniyetsizliğin etkisiyle bir sabah hava alanından Elias’ı arar ve Amerika’ya gitmekte olduğunu geri dönmeyeceğini ve karısı ile kızına sahip çıkması gerektiğini söyler.

Elias ve Eva önce aynı daireye taşınıp ardından evlenirler. Çok uzun yıllardır karı kocadırlar fakat Elias hala Eva’nın kendisini gerçekten sevdiği için mi yoksa bu süreçte ona ve kızına sahip çıktığı için minnet duyduğundan mı yanında kaldığını bilemez.

Aslında Elias’ın Osla sokaklarında nereye gideceğini bilmeden yaptığı bir yürüyüş sırasında geçen bu kısa eser özünde bir adamın ki bu adam bir şekilde hepimize tanıdık gelecektir; yaşamıyla, kendisiyle ve toplumla yaptığı bir içsel hesaplaşmayı anlatmaktadır. Ne kendini uğruna adadığına, yıllarını verdiğini değecek bir meslek yapmış olmanın huzuru, ne bir eşin sonsuz aşkının verdiği sıcaklık duygusu ne de onu yaşama bağlayıp ferahlamasını sağlayacak bir dostluk edinebilmiştir. Yaban Ördeği isimli eser ile kendi yaşamında kurduğu bağlantı ve geçirdiği sinir krizi tüm bunların sorgulanmasına yol açmıştır.

Tıpkı o eserdeki Hjalmar gibi kendi hayatının kurbanı da Elias’tır. Hedvig gibi ait olmadığı bir ortamda adeta bir kafeste yaşayan kişi de Eva’dan başkası değildir. Ne terk edilmek, ne Elias’a emanet edilmek ne de üniversite eğitimini yarım bırakmasına neden olan hamileliği kendi seçimiyle olmamıştır.

Oldukça derin fakat bir o kadar da sürükleyici olan bu eseri elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

Editör: Ceren Kozalıoğlu

Mahcubiyet ve Haysiyet Soruları ve Cevapları

Mahcubiyet ve Haysiyet kimin eseri?

Dag Solstad

Mahcubiyet ve Haysiyet türü nedir?

Yabancı Romanlar

Mahcubiyet ve Haysiyet kaç sayfa?

108

Mahcubiyet ve Haysiyet Yorumları