Dört Anlaşma

Dört Anlaşma
Kitabın Yazarı:Don Miguel Ruiz Kitap Türü:Kişisel Gelişim Yayınevi:Ötesi Yayıncılık Yayınlandığı Yıl:1999 Sayfa Sayısı:122 ISBN:9789758363049 Kitap Puanı:8.1 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:62,90 TL KitapYurdu:63,10 TL e-kitap,pdf,epub: *

8.1
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Dört Anlaşma - Don Miguel Ruiz

Kitap Türü:Kişisel Gelişim, Psikoloji Çeviren:Nil Gün

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Dört Anlaşma Özet

Tolkek öğretilerine dayanan eserin sunuş sayfasında Tolkek’in ne bir din, ne bir felsefe, ne bir ideoloji olduğundan bahseder. Tolkek bir yaşam sanatının uygulayıcısıdır.

Tolkeklere göre her şey zaten içimizde olduğu halde gerçeği, adaleti ve güzelliği umutsuzca dışımızda arıyoruz. İnandığımız şeylere güven duyma ihtiyacı hissediyoruz. Adeta bir sisin içerisinde yaşıyoruz ve bu sis burnumuzun ötesini görmemizi engelliyor. Tüm zihnimiz aslında sisin ta kendisi. Tolkekler buna “mitote” diyor. Zihniniz binlerce kişinin aynı anda konuştuğu ve kimsenin birbirini anlamadığı bir rüya. İnsan zihninin durumu işte budur: büyük mitote.

Tolkeklere göre tüm hayatımız boyunca hiç kimse kendimize verdiğimiz zarar kadar bize zarar vermemiştir. Yani öz zarar sınırında başkalarının bize zarar vermesine izin veririz. Tolkek öğretisinde en beğendiğim kısım burasıydı. Çevremdeki ilişkilere kendi hayatımda kurduğum bazı ilişkilere baktığımda bu öğretinin gerçekliği karşısında küçük bir sarsılma yaşadım desem yanlış olmayacaktır. Eğer biz kendimizi horlayan aşağılayan biriysek başkalarının da bize ne ölçüde zarar vereceğini belirlemiş ve izin vermiş oluruz. Çünkü inanç sistemimiz bize şöyle der: “Bunu hak ediyorsun. Bu kişi benimle kalarak bana katlanıyor. Ben sevgiye saygıya layık biri değilim. Ben değerli biri değilim. Yeterince iyi değilim. “ Başkaları tarafından sevilmeye değer görmeye tabi ki ihtiyacımız var fakat öncelikli olan kendimizi sevip değer göstermemizdir. Başkaları da kendimize verdiğimiz değerle doğru orantılı bize değer verecektir.

Tolkeklere göre yaşam içerisinde birden çok anlaşma yapmış bulunmaktayız. Kendimizle, eşimizle, toplumla, anne ve babamızla, çocuklarımızla binlerce anlaşmaya sahibiz. Bu anlaşmalarla kendimizi pek çok sınır pek çok tanım atfediyoruz. Eğer yaşamımızı yöneten anlaşmalarımızın farkında olursak ve yaşam rüyamızdan hoşnut değilsek, anlaşmaları değiştirmemiz gerekir. Nihayet anlaşmaları değiştirmeye hazır olduğumuzda enerjimizi çalan korku temelli anlaşmalarımızı değiştirmeye yardımcı olacak çok yönlü dört anlaşma mevcuttur. Bu dört anlaşmayı yapabilmek için çok güçlü iradeye sahip olmak gerektiğini belirtelim. Bu dört anlaşmanın önemi eğer bu dört anlaşmayı kabul edersek diğer bütün anlaşmaları değiştirecek gücümüzü elde edecek olmamızdadır.

Birinci anlaşma kullandığın sözcükleri özenle seç. Bu ilk anlaşma Tolkeklere göre dört anlaşmanın en önemlisi ve aynı zamanda en zorudur. Tolkeklere göre söz tohum gibidir ve insan zihni son derece verimlidir. Her insan bir büyücüdür ve sözümüzle bir insana büyü de yapabiliriz, onu büyüden de kurtarabiliriz. Çünkü herhangi bir fikri işitip ona inandığımızda bir anlaşma yapmış oluruz. Bu anlaşma da inanç sistemimizin parçası olur.

İkinci anlaşma hiçbir şeyi kişisel algılamadır. Bireysel önemlilik ya da kişisel algılamak bencilliğin en üst düzeydeki ifadesidir. Çünkü her şeyin kendimizle ilgili olduğunu varsayarız. Oysa diğer insanlar bizi merkeze koyan hiçbir şey yapmaz. Yaptıkları her şey kendileriyle ilgilidir. Herkes kendi rüyasını yaşar, kendi zihinlerinde oluşturduğu rüyayı yaşar. Bu rüyalar bizim rüyamızda tümüyle farklıdır. Bu anlaşmaya uyduğumuzda alay edilme reddedilme korkusu olmadan istediğimiz kişiye “seni seviyorum” diyebiliriz.

Üçüncü anlaşma varsayımda bulunmadır. İnsan zihni kendini güvende hissedebilmek için her şeye bir anlam vermeye, açıklamaya, her şeyi anlamaya çalışmaya ve haklı çıkmaya çalışırız. Örneğin hayatınızı birleştireceğiniz ya da beraber olacağınız kişinin doğru kişi olup olmadığına karar verirken bu anlaşmanın tam istediğimiz gibi biriyle yapıldığından emin olmalıyız. O kişiyle ilgili gelecekle ilgili varsayımlarda bulunmamalıyız. Varsaymaktan kurtulmanın yolu soru sormaktan geçiyor. İletişimin açık olmasına özen gösterip zihnimiz netleşene kadar soru sormayı öğütlüyor, Tolkek.

Dördüncü anlaşma daima yapabildiğinin en iyisini yaptır. An her an değiştiği için asla en iyimiz olmayacaktır. Kalite ne olursa olsun en iyimizi yapmaya özen göstermeliyiz. Bu anlaşma diğer üç anlaşma ile de ilgilidir. Diğer üç anlaşmaya uyum sağlamakta zorlandığımızda ya da uymadığımızda bu anlaşmayı aklımıza getirmeliyiz. Yapabildiğinizin en iyisini yaptığınızda varsayımlarda da bulunsanız yine de kendinizi iyi hissedeceksiniz. Kişisel algılasanız da, sözlerinizde özenli olmasınız da yine de kendinizi iyi hissedeceksiniz. Daima en iyisini yaptığınızda dönüşümün ustası olacaksınız. Uygulama kişiyi ustalaştırır. En iyisini yaparak usta olursunuz.

Okunması keyifli ve akıcı bir kitap, bir çırpıda bitirmek mümkün. Bence pek çok kişi için müthiş bir aydınlanma durumuna yol açmayacaktır ya da hiç duymadığı cümleler tattırmayacaktır. Fakat unuttuğumuz şeyleri hatırlamak bazen yoldan saptığımızda rota oluşturmak ve yeniden denemek için cesaret sağlamak için güzel bir kaynak olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

Editör: Ceren Kozalıoğlu

Dört Anlaşma Soruları ve Cevapları

Dört Anlaşma kimin eseri?

Don Miguel Ruiz

Dört Anlaşma türü nedir?

Kişisel Gelişim, Psikoloji

Dört Anlaşma kaç sayfa?

122

Dört Anlaşma Yorumları

bu özet iyi oldu pek okunacak kitap deil

13-05-2024 14:17