Dokunma Dersleri

Dokunma Dersleri - Yalçın Tosun

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (5.6)	Editör (9)
Kitapevi (8)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Dokunma Dersleri Özet

Yalçın Tosun, 2013 yılında yayımlanan son kitabı Dokunma Dersleri'nde insanların pişmanlıklarını, utançlarını, vicdan azaplarını, sevgilerini, nefretlerini, özlemlerini ve daha birçok halini gözler önüne seriyor. Kitaptaki yazarın usta kaleminden çıkan tam yirmi bir öykü, hayranlık uyandıracak cinsten. Genelde yazarların çekindiği, toplumumuzda uygun görülmeyen bir olgu olduğundan pek ele alınmayan bir konu olan 'eşcinsellik' olgusunu da, yazar cesurca ve ustalıkla işliyor öykülerinde. Sanıyorum kitabın adı da buradan geliyor. Bu yönden kendisini takdir ettiğimi belirtmeliyim.

Kitabı okumak isteyenlere bir fikir olması açısından kitabın içindeki öykülerden sevdiğim bir tanesi olan Şarkı Bitti adlı hikayenin kısa özeti ise şöyle:

Sahaf dükkanının sahibi, müşteri olmadığı ve dükkanın sessiz, sakin olduğu zamanlarda hep yaptığı gibi, yalnızca birkaç sayısı eksik olan ve hala mükemmel durumdaki Ses dergisi koleksiyonunu inceliyordu. Böyle zamanlarda derginin en sevdiği sayılarını açıp tekrar tekrar okur, sevdiği sanatçıların resimlerini incelerdi.

Sahaf işine başlaması, onun sayesinde olmuştu. Onun güzel yüzünün olduğu tüm dergileri, tüm plaklarını, kasetlerini, posterlerini fütursuzca biriktirir, onlara gözü gibi bakardı. Onun o tok sesinden güzel şarkılarını dinlemeye doyamazdı hiçbir zaman. Zamanla başka şeyleri de biriktirmeye başladı. Sahaf olması da böyle oldu. Yalnız en güzel parçaları, onun olduğu dergileri hep kendine saklar, kalanları da satardı.

Ses dergilerini tasnif ederken, dükkanın kapısında onun yüzünü seçti birden. Durmuş, içeri bakıyordu. Elinde bir deste tükenmez kalemle, süpürge gibi olmuş saçları ve eski püskü kıyafetleri ile kapıda dikiliyordu öylece. Hemen kapıya koştu, elinden tutup içeriye buyur etti. Hoş geldiniz dedi, ne içersiniz diye de ekledi. Eski günlerden kalma naifliğiyle "Bir kadeh bol alırım," diye yanıtladı 'l' harfini yuvarlayıp biraz da yumuşatarak. Hemen koşup bir fincana biraz çay koydu, üstüne de bolca konyak ekledi. Kadın, tek seferdi içti 'bol'ünü. Bir kadeh daha isteyip istemediğini sordu adam. İsterdi, fakat bu kez çay katmasındı. Ayağa kalkıp dükkana göz gezdirmeye başladı, bu sırada adam onun en sevdiği şarkılarından birini koydu. Güzel sesi yankılanmaya başladığında, yüzü düştü kadının. Birden keyifsizlenmiş, huzursuz olmuş, eski günlerden kalma kibarlığı birden yok oluvermişti. Adama döndü, "Kalem satıyorum ben, alır mısın dedi." Adam şaşırmıştı. "Alırım," dedi, alırım.

Yazan: Miraç Elif Kanbay

Dokunma Dersleri Soruları ve Cevapları

Dokunma Dersleri Yorumları