Şelâle...
Hariciyeci Fahrettin Beyin biricik torunu, Kerim Bey ve Mualla Hanımın güzeller güzeli kızı, Fransız Dadı Saranın Nar Çiçeği…
Adını asi babaannesinden ve Karadenizdeki Güzeldere Şelalesinden alan bu eşsiz masumiyetin, köşklerde büyük ihtimamlarla büyütülen bu zarif çiçeğin başına neler gelecek? Bir yaşamın içine ne kadar büyük bir aşk ve acı sığabilir?
Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarından, yeni Türkiye Cumhuriyetine, II. Dünya Savaşından günümüze, bir ailenin mutluluklar, aşklar, ayrılıklar ve hırslarla dolu zengin hikayesi… Küçük bir kız için bez bebeği ne kadar da önemlidir. Ya Şelalenin bez bebeği?
"… Yıllar yılı, günün bu muhteşem anında,
içim gibi kan kırmızı çayım olur,
Hep bardağımda!
Hasretini şeker yapar, seni oturturum karşımda!
Biliyorum, bir ömür böyle içeceğim çayı,
Güneşin aya göz kırptığı bu muhteşem anda!
Gözlerimde yaş, içimde kanayan bin bir dert olsa da."