Rusya'da, dağlarda on binlerce sivil halk, hem Ruslara, hem de onlara yardım eden Afganlı askerlere karşı mücadele ediyordu... Ne yazık ki, mücadele imkânları çok kısıtlıydı. Rusların uçakları, tankları, topları ve otomatik silâhları vardı. Üstelik askerleri çok iyi eğitilmişti. Sırtlarında kalın kürkler, ayaklarında sağlam potinler vardı. Yiyecek ve içecekleri gayet boldu. Mücahitlerin ise çoğu yarı çıplaktı. Bazen ot kökü toplayıp yiyorlardı. Hastalandıkları zaman ne ilâç, ne de doktor vardı. Ellerinde en basit piyade ve av tüfekleri ile bu düzenli orduya karşı koymaya çalışıyorlardı.
Nur Dağındaki Çocuk, bütün bu olumsuzluklar içerisinde inançları uğruna mücadele veren kahramanların hikâyesi...