“Çolpa, serseriler dünyasında aceminin adıdır; deneyimli haytalardan ise sakınmak gerekir, özellikle sürü halinde gezdikleri zaman.”
Jack London, on altı yaşındayken ABD’yi bir baştan öbür başa dolaşmak üzere uzun bir yolculuğa çıkar. Elbette beş parasızdır ve kullandığı başlıca ulaşım aracı, kaçak olarak bindiği posta trenleridir. İş bulduğunda çalışarak, bulamadığında kapıları çalıp yiyecek dilenerek, ahırlarda ya da parklarda geceleyerek sürdürür yolculuğunu. Yük vagonları, sokaklar, cezaevleri, kendisi gibi “kopuklar”la doludur.
Jack London’ın otobiyografik anlatısı, tarihe “1893 paniği” olarak geçen mali krizin yarattığı insani yıkıma ayna tutuyor. Mete Ergin’in çevirisi, zengin sokak jargonuyla hayranlığınızı kazanacak.