O büyüseydi ne olurdu? Bir gence dönüşseydi? Yine masumiyetini koruyabilir miydi? Günümüz dünyasının yiten değerlerine, savaşlara, yaşanan acılara ve hastalıklara nasıl cevap verirdi? İşte A.G. Roemmers aklında bu sorularla kendini dokuz gün dokuz gece bir odaya kapatarak, ‘ruhunun derinliklerinden’ çıkacak bir hikâye yazmaya koyuldu. Sonuç Genç Prens'in Dönüşü oldu.”
El Pais
“Kafası karışmış bir dünyada yaşıyoruz; kim olduğumuzu, nerede olduğumuzu, nereye gittiğimizi bile bilmiyoruz artık. […] İşte bu yüzden kaybedilen değerleri yerine koymanın ve küçük şeylere yeniden önem vermeye geri dönmenin zamanı geldi.”
A.G. Roemmers – El Mundo röportajı
Genç Prens’in Dönüşü, yayımlanışından bugüne yediden yetmişe her yaştan okurun kalbine dokunmayı başarmış bir kahramanın, çocukluğumuzun Prensi'nin Dünya’ya dönüşünün hikâyesi…
Patagonya’nın çorak topraklarında yalnız başına arabasıyla seyahat eden bir adam, yolda yardıma ihtiyacı olan bir gençle karşılaşır. Adam, genci arabasına alır ve birlikte seyahat etmeye başlarlar. Birbirinden çok farklı hayatlara ve karakterlere sahip iki kahramanımız, yol boyunca hayat ve insanlık üzerine derinlikli sohbetler gerçekleştirir, hikâyelerini paylaşırlar. Kahramanlar için bir manevi yolculuğa dönüşen bu seyahatte paylaştıkları kalp kırıkları, mutlulukları, inançları, çocukluktan olgunluğa attıkları adımlar, vicdani sorgulamaları, coşkuları; okuyan herkese yeni kapılar açacak öğütler taşıyor.
Uluslararası bestseller Genç Prens’in Dönüşü, modern zamanlarda yitirdiklerimize vurgu yapan, sevginin gücüne ve mucizelere inancımızı tazeleyen bir kitap: Herkes içindeki Prens’i keşfedebilsin, kalbini hayata açabilsin diye…