Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Steinbeck romanlarında yalın ve keskin bir gerçeklik sunarken yine de her seferinde çarpıcı bir öykü ile çıkar okurunun karşısına. Tarihin bir kesitindeki dramı insani ayrıntıları kaçırmadan sergilerken, "tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun" türküsünü dillendirir. Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir.

Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; "En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider..."

George, az ileriden gelen sesleri dinliyordu. Bir an önemil bir iş yapanların ciddiyetine büründü.
"Nehrin öbür yakasına doğru bak Lennie," dedi.
"Anlattıklarımı orada görüyor gibi olacaksın."
Lennine başını çevirdi ve Gabilan dağlarının karanlığa gömülmek üzere olan yamaçlarına bakmaya başladı.
"Küçük bir yerimiz olacak," diyerek başladı. George. Elini yan cebine götürüp Carlson'ın Luger marka tabancasını çıkardı.
Tabancanın emniyetini açtı ve tabancayı tuttuğu elini Lennie'nin tam arkasında toprağa koydu.
Lennie'nin başının arkasına, omurgasıyla kafa tasının birleştiği ense çukuruna baktı.
Nehrin aşağılarından seslenen bir adam, sonra da ona yanıt veren bir diğerinin sesi duyuldu.