Hiç sütün üstüne kan damladığını gördünüz mü ?
Ben de görmedim.
Ama yine de olacakları anlatayım.
Kan o pürüzsüz yüzeyde kendine umulmadık bir yer açar.
Ve göz açıp kapanıncaya kadar sessizce kaybolur.
Ardında hiçbir iz bırakmaz.
Bu kitabı 18 yaşın altındakilere okutmayın.
Onlar bu görkemli ışık oyununun keyfini sürsünler.
Farkında mısınız bilmem; göstergelerle ve görüntülerle yaşıyoruz.
Önemli olan görüntüleri yönetebilmek,ne kadar çok göstergeye sahipseniz o kadar mutlusunuz.
İçtiğiniz, giydiğiniz o sembollerden mutluysanız, siz de okumayın. İçin Amerikan markalı sütünüzü.
Uzanın yatağınıza huzurla.
Ruhunuzun her yerini kaplamış semboller ve Ağzınız kanlar içinde...
İzgören bu kitabında reklamların şu ana kadar dile getirilmemiş yüzünü ortaya çıkararak bir ilke imza atıyor. Kelime, görüntü ve sesler vasıtasıyla bilinç algımızın sınırının altında yapılan etkileme çalışmasını "Eşikaltı yöntemler" diye adlandırarak, reklamlarda kullanılan bu yöntemlerle dehşet, ölüm ve seks olgularının bilinçaltımıza yerleştirilmesini eleştirel bir dille anlatıyor. Altı yıllık bir araştırmayla onlarca reklamın bir araya getirildiği bu titiz çalışma Türkiye’de bir ilk olma özelliği ile de öne çıkıyor.
Yazar "Son Söz" bölümünde konunun farklılığını şöyle açıklıyor: "Kitabın içindeki yüzlerce örnek, on binlerce reklam arasından seçildi. Konuyla ilgili TV’de, gazetelerde bugüne kadar bir şey duymadım. Bu, bu alanda Türkiye’de yayımlanmış ilk kitap. Birkaç araştırmacı öğretim üyesi ve Eşikaltı reklamcılığını uygulayan birkaç reklamcı dışında konuyu bilen yok. Bakın bundan sonra TV ve gazetelere ne uzmanlar çıkmaya başlayacak."
Bu kadar çok ve bu kadar farklı reklamlarda bu kadar benzer öğelere rastlamak aklımıza birkaç sorunun takılmasına neden oluyor: Gündelik hayatımızda hergün gördüğümüz sıradan ürünler, reklamlar ve görüntüler zannettiğimiz kadar masum mu? Hergün milyonlarca kişinin içtiği içeceklerin, giydiği elbiselerin televizyon, dergi ve gazetelerde gördüğümüz reklamların insanlara ölümü hissettirmesi, insan beyninin en ücra köşelerindeki bazı üstü örtülü mekanizmaları harekete geçirmesi mümkün mü?