Woolf 1920’lerin ortalarında Dalgalar’ı tasarlarken ortaya çıkacak romanın benzeri görülmemiş bir “melez” olacağından emindi. Şiirin coşkunluğuyla nesrin sıradanlığını kaynaştıran soyut ve gizemli bir yapıt, bir “oyunşiir”, olay örgüsü yerine ritimle yazılmış “yepyeni türde bir kitap” vardı aklında. Birçok kişi tarafından yazarın en büyük başarısı olarak görülen Dalgalar, altı arkadaşın çocukluktan orta yaşa dek yaşamlarının; onları kuşatan dünyayı algılayışlarının ve kim olduklarını keşfedişlerinin izini sürer.