İran’a karşı büyük bir tutku duymaya bundan kırk yıl
kadar önce başlamıştım. Alamut Kalesi üzerine bu
çalışmayı yürütmüş olmak ve özellikle de İsmaililer
tarafından kabullenilmiş olmak bana kendimi ayrıcalıklı
hissettiriyor. Araştırmalarım sayesinde hâlâ oldukça
yaygın olan birçok tarihî hatadan birkaçını bile
düzeltmeyi başardıysam kendimi mutlu hissedeceğim.
Biz Batılıların, dünyanın diğer bölgelerindeki insanların
yeteneklerini, kapasitelerini ve başarılarını daha doğru
bir şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Neden hâlâ Batı’da birçok insan, medeniyet ve kültürün
zirvesinin, Avrupalı Hristiyan âleminin zaferlerinde saklı
olduğuna inanıp, İslam dünyasının büyük başarılarını
görmezden geliyor?
Bu kitapla, günümüzde İslam medeniyetleri ile Batı
arasında daha büyük bir anlayış sağlamakta büyük bir
rol oynayan, önemli bir Müslüman topluluğunun bir
tarihî dönemine ışık tutabilmiş ve insanların, Haşhaşileri
daha iyi anlamasına katkıda bulunmuş olmayı diliyorum