Peruk Gibi Hüzünlü

Peruk Gibi Hüzünlü - Yalçın Tosun

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (4.9)	Editör (9)
Kitapevi (8)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Peruk Gibi Hüzünlü Özet

Peruk Gibi Hüzünlü adlı kitabında Yalçın Tosun, okuyucuya hüzünlü hikayeler sunuyor. 'Peruk Gibi Hüzünlü' adlı şiiri Mabel Matiz tarafından bestelenmiş ve sanatçının aynı adlı albümünde yer almıştır. Kitabın, yazarın ustalık eseri olduğunu söylemek mümkün. Kitabın içinden bir öykü olan Beyaz Sabun adlı öykünün kısa özeti ise şöyle:

Çocuk, babasını ilk defa babaannesi öldüğünde ağlarken gördü. Koca adam kendini tutmaya bile çalışmadan hüngür hüngür ağlıyordu. Morgun kapısında babasını öyle dağılmış gördüğünde şaşırdı. Kimdi babaannesi? Babasının annesi, dedesinin karısıydı sadece. Aynı evde yaşadığı yaşlı kadındı. Eve döndüğünde, pek de alışık olmadığı bir kalabalıkla karşılaştı. Akrabaları olduğunu öğrendiği birçok insan sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşup gülüşüyor, ara sıra babaannenin ölümü akla geldiğinde suskunlaşıp, sonra hemen yeniden konuşmaya başlıyorlardı. Akrabaların çocukları ile -çoğuna kuzen deniyordu- beraber kendisi de dışarı sepetlendiğinde canı iyice sıkılmıştı. Diğerleriyle beraber deniz kenarına gittiler. Kimseyle konuşmuyor, en arkadan yürüyordu. Bir masaya oturdular. Herkes babaanne ile ilgili anılarını anlatarak gülüyordu. Aynı evde yaşamasına rağmen babaannesiyle hiç anısı olmadığını düşündü. Sanki onu tanımıyordu. Onların gülmesine canı çok sıkıldı. Bu hiç adil değildi. O daha bugün ölmüştü. Birden kalkıp bağırıp çağırmaya başladı. Bu kadarı yeterdi. Tamam, babaannesiyle yıllarca aynı evde yaşayıp birçok anı biriktiren kendisiydi. Onlardan kendi kadar üzgün olmalarını bekleyemezdi. Ama en azından onun anısına saygı duyabilirlerdi. Konuşmasını özenle takındığı acıklı sesi ve kendiliğinden yaşla dolan gözleri ile bitirdi ve ağlaya ağlaya eve koştu.

Eve döndüğünde, diğerlerinin nerede olduğunu sordular ama o hiç konuşmadan kilere doğru koştu. Buna çok memnun oldu, istediği etkiyi yaratmıştı. Babası peşinden geldi, neden ağladığını sordu. Buna da çok memnun olmuştu. Bir şey olmadığını söyledi, sadece babaannesi için üzgündü. Babası gitti sonra, böyle hemen gitmesi mi gerekirdi? Ağlamayı kesti, divanda uyuyakaldı sonra.

Sabah babasının dürtmeleriyle uyandı. Henüz hava karanlıktı. Babası kalkıp açık bir bakkal bulup birkaç kalıp beyaz sabun alması gerektiğini söyledi. Babaannesi yıkanacaktı, bu yüzden sabun gerekliydi. Şaşırdı. Dün olanlardan sonra bu umursamazlık da nesiydi? Kalktı hızlıca giyinip babasından para aldı. Dışarı çıktığında açık bakkal bulması pek de zor olmadı. Babasının verdiği parayla bir dondurma, koca bir poşet de abur cubur aldı. Deniz kenarında dün oturdukları yere gitti, hiç kimse yoktu. Dondurmasını yolda yemişti ama daha koca bir poşet yiyeceği vardı. Sabahın serin kokusunu içine çekti ve uzun uzun gülümsedi.

Yazan: Miraç Elif Kanbay

Peruk Gibi Hüzünlü Soruları ve Cevapları

Peruk Gibi Hüzünlü Yorumları