Dünya Bu Kadar

Dünya Bu Kadar
Kitabın Yazarı:Mahir Ünsal Eriş Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:İletişim Yayıncılık Yayınlandığı Yıl:2015 (10-04-2015) Sayfa Sayısı:196 ISBN:9789750517402 Kitap Puanı:6.7 / 10 | Yorum: 8

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al e-kitap,pdf,epub: *

6.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte
Giriş Yap Üye Ol

Dünya Bu Kadar - Mahir Ünsal Eriş

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Dünya Bu Kadar Özet

Mahir Ünsal Eriş, Dünya Bu Kadar adlı ilk romanında okuyucuyu karakterlerin peşinden Türkiye'nin farklı yerlerine sürüklüyor. Üç bölümden oluşan kitabın ana hattını Güneş adında bir gencin arkadaşlarıyla yapacağı ikindi kahvaltısına katılmaması oluştursa da, yazar kitapta sayısız karakterin hayatlarından kesitler aktarıyor. Başlarda bu kadar farklı karakteri bir araya getiremeyeceği izlenimi uyandırsa da, yazar son bölümde tüm karakterlerin yollarını ustaca kesiştiriyor ve konu bütünlüğünü sağlıyor. Kitabın tam olarak anlatılması pek mümkün olmasa da, bir yerinden başlayalım:

Bilge adında bir genç kız, Rehber lakabıyla tanınan, kendinden yaşça çok büyük olan bir antikacıya aşık olur. Rehber nereye gitse onunla beraber gitmekte ve onu hiç yalnız bırakmamaktadır. Rehber'in ise bu yaşında karşılıksız sevilmenin mutluluğuyla gözü Bilge'den başka kimseyi görmemektedir.

Bilge'nin üniversiteye gittiğinden dolayı yanında kaldığı dayısı Fikret, Bilge'nin davetlerde yaşlı bir adamla karısı gibi boy gösterdiğini duyunca küplere biner. Fakat yeğeni ailesi tarafından oldukça rahat yetiştirildiğinden biraz çekinmektedir. En sonunda başkalarından da bunu duymaya başlayınca Rehber denen bu yaşlı adamla konuşmaya karar verir ve bir yerlerden Rehber'in telefon numarasını bulur. ' Bilge bana emanet, eğer senin de başının belaya girmesini istemiyorsan yeğenimin peşini bırak.' demek üzere bir randevu alacaktır. Fikret telefonda agresif konuşsa da, Rehber'in nazik ve sakin ses tonu onu oldukça şaşırtmıştır. Rehber'e onunla önemli bir konuda bir şey konuşacağını söyleyerek yarın antika dükkanında buluşmak üzere sözleşirler.

Ertesi gün Fikret buluşmaya gittiğinde, aynı telefondaki ses tonu gibi nazik ve sakin olan oldukça kültürlü ve belli ki nüfuzlu bir adamla karşılaşır. Rehber ile bir süre havadan sudan sohbet ederler. Fakat artık Rehber asıl konuya geçmek istediğini belli etmeye başlamıştır. Ne var ki Fikret, onu tehdit edip hakaret etmekten çoktan vazgeçmiştir. "Yeğenim Bilge ile olan münasebetini biliyorum. Buraya da seni onun peşini bırakman konusunda uyarmaya gelmiştim. Fakat ne kadar düzgün biri olduğunu görünce vazgeçtim." diyemeyeceğinden de Rehber'e yıllar önce babasından kalma kitapların arasında bulduğu ve bir define haritası olduğu belli olan bir haritadan bahseder. Aslında bu haritanın gerçek olduğu senelerdir aklının ucundan bile geçmemiş olsa da, paniklediği anda aklına gelen ilk şey bu harita olmuştur. Rehber oldukça heyecanlanır ve ertesi gün tekrar buluşarak Fikret'in haritayı göstermesine karar verirler.

Ertesi gün Fikret haritayla çıkagelir. Fazla uzakta olmayan bir köyün adı yazılıdır haritada. Açık açık bir şey söylemese de Rehber Fikret ile pazarlık etmeye başlamıştır bile. Sonunda eğer hazineyi bulurlarsa yarı yarıya paylaşmaya karar verirler. Rehber, bu işte kendilerine yardımcı olabileceğini düşündüğü zengin iş adamı Hilmi Bey'e de bu konudan bahseder. Çünkü defalarca bir telefonla en zor görünen işleri hallettiğine şahit olmuştur. Hilmi Bey bu teklifi mutlulukla kabul eder ve kendisini uygun görmüş olmalarıyla da gurur duyar. Fikret üçüncü bir ortak konusuna pek sıcak bakmasa da, üçte bir hiç yoktan iyidir diye düşünür.

Üçü beraber haritada adı yazılı olan köye gittiklerinde, haritadaki işaretleri izleyerek definenin saklı olduğu yeri yaklaşık olarak bulurlar. Bu sırada yanlarına yaşlı bir adam yaklaşır ve burada ne aradıklarını sorar. Şaşkınlıktan bir üniversitede profesör olduklarını, bu alanda arkeolojik bir bulgu gömülü olabileceğini düşündüklerini, burada araştırma yapmaya geldiklerini söylerler. Buna çok sevinen yaşlı adam üzerinde bulundukları meyve bahçelerinin sahibi olduğunu, isterlerse bahçeleri onlara satabileceğini söyler. Hilmi Bey bu fikre çok olumlu yaklaşır ve eğer arsa kendilerine ait olursa kazı yaparken sorun çıkma olasılığının çok daha düşük oluğunu düşünür. Fakat tek problem, eğer tapuyu kendi üzerine alırsa herhangi bir sorunda başının belaya girmesinden korkmasıdır. Bu yüzden de birkaç hafta önce elinde toplu parası olan ve bu parayı nasıl değerlendirebileceği konusunda kendisine fikir danışan Turan Bey'e bu konuyu açmaya karar verir. Turan Bey tapu konusunda biraz tereddüt etse de, bahçeye ortak olmaya karar verir ve hemen tapuyu üzerlerine alırlar.

Ertesi hafta Hilmi Bey, Fikret ve Rehber'i Turan Bey'e kendi misafirleri olarak tanıtarak meyve bahçelerine götürür ve bol bol yedirir içirirler. Gecenin ilerleyen saatlerinde iyice sarhoş olan Turan Bey'i bahçenin içindeki bağ evine yatmaya göndererek kazı işine girişirler.

Bir süre sonra kazıyı neredeyse yarılamış olan Fikret, Rehber ve Hilmi iki taraflarından gelen çeşitli ayak sesleri işitirler. Bir taraftan sesleri duyarak uyanıp, ne olduğunu merak eden Turan Bey, diğer taraftan ise kim olduğu bilinmeyen birinin ihbarı üzere gelen jandarmalar gelmektedir. Yakınlarda bir yerden üç el silah sesi duyulur. Bu sesi duyan Turan Bey kaçmaya başlar. Jandarmalar da kaçanın suçlu olduğu düşüncesiyle Turan Bey'i bacağından vururlar.

Güneş, arkadaşlarıyla ikindi kahvaltısına gitmek üzere sözleşmesine rağmen gitmemiştir. Ve aynı zamanda telefonuna da ulaşılamamaktadır. Arkadaşları ve annesi çok telaşlanmıştır. Güneş in gitmemesinin sebebi babasının ne işi olduğunu bilmediği bir köyde jandarmalar tarafından bacağından vurulmuş olarak bulunmasıdır. Hastanede babasının başında beklemektedir ve şarjı da bitmiştir. Bu haberi aldığında sevgilisi Bilge ile Kars'tan dönmektedir.

Dünya Bu Kadar adlı bu ustaca yazılmış roman, her ne kadar tam olarak anlatması mümkün olmasa da bu kısa özet dışında okuyucuyu birçok sürprizin beklediğini söyleyebilirim. Aynı zamanda daha önce hiç böyle bir roman okumamış olma olasılığınız çok yüksek.

Yazan: Miraç Elif Kanbay

Dünya Bu Kadar Soruları ve Cevapları

Dünya Bu Kadar kimin eseri?

Mahir Ünsal Eriş

Dünya Bu Kadar türü nedir?

Yerli Romanlar

Dünya Bu Kadar kaç sayfa?

196

Dünya Bu Kadar Yorumları

sıkıcı bir kitaptı pek tavsiye etmem

21-05-2015 23:52

beğendiğim yazarlardan bir tanesi

14-12-2015 12:14

hiç hoşuma gitmedi kaba bir dil ile yazılmış

24-12-2015 22:57

okumadım ama kapağı çok çirkin olduğu için beğenmedim

01-11-2016 20:30

çok güzel bayıldım hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriyidi fakat şçyle birşey var ki okumadım

01-11-2016 22:44

sevdiğim yazarlardan bir tanesi mahir ünsal eriş dünya bu kadar da güzel bir kitap olmuş benim çok hoşuma gitti

30-10-2019 10:54

güzel kitaptı tavsiye ederim

31-07-2022 17:54

dünyayla benim aramda kitap özetini arıyorum

28-07-2023 15:46